Usta yönetmen Coppola'dan Baba 4 açıklaması

Al Pacino, Hollywood Reporter'a verdiği bir röportajda, serideki favorisinin ilk Baba filmi olduğunu söylemişti (Paramount Pictures)
Al Pacino, Hollywood Reporter'a verdiği bir röportajda, serideki favorisinin ilk Baba filmi olduğunu söylemişti (Paramount Pictures)
TT

Usta yönetmen Coppola'dan Baba 4 açıklaması

Al Pacino, Hollywood Reporter'a verdiği bir röportajda, serideki favorisinin ilk Baba filmi olduğunu söylemişti (Paramount Pictures)
Al Pacino, Hollywood Reporter'a verdiği bir röportajda, serideki favorisinin ilk Baba filmi olduğunu söylemişti (Paramount Pictures)

Sinema tarihinin en unutulmaz film serilerinin başında gelen Baba (The Godfather) üçlemesinde Marlon Brando, Al Pacino, Robert de Niro, Diane Keaton, James Caan gibi yıldızlar rol almış, serinin yönetmen koltuğundaysa Francis Ford Coppola oturmuştu.

Coppola'nın 1972'de gösterime giren başyapıtı, büyük prodüksiyon zorluklarını aşarak Hollywood'un ilk gişe rekortmenlerinden biri haline gelmişti. 250 milyon dolardan fazla hasılat elde eden film 11 dalda da Oscar adaylığı kazanmıştı. 

Coppola, sadece iki yıl sonra bu büyük başarıyı sinema tarihinin en iyi filmlerinden bir diğeri olarak kabul edilen Baba 2'yle (The Godfather Part II) taçlandırmıştı. 

Corleone destanının 1990 yapımı son halkası Baba 3 (The Godfather Part III) ilk iki filmin aksine klasik olarak kabul edilmedi. Ancak Coppola üçüncü Godfather'ın hatalarını düzeltmek için yeni kurgusu ve yeniden düzenlenmiş görüntüsüyle restore edilmiş Baba Son Söz: Michael Carleone'nin Ölümü'nü (The Godfather Coda: The Death of Michael Corleone) yayımlamıştı. 

Baba Son Söz, Corleone Ailesi'nin hikayesine son noktayı koymuş gibi görünse de, Coppola'ya serinin 4. filmle devam etme ihtimali sorulmaya devam ediyor. 

Efsane yönetmen, Instagram'da bir hayranının Baba 4'ün (The Godfather Part 4) gerçekleşme ihtimali olup olmadığıyla ilgili yönelttiği soruya açık sözlü bir yanıt verdi.

Coppola, soruyu şöyle cevapladı:

"Benim zihnimde Baba (Bölüm I ve II) olarak bilinen sadece bir film ve bir son var, o da Baba Son Söz: Michael Carleone'nin Ölümü,"

84 yaşındaki Coppola, Michael Corleone'nin ölümünden sonra Baba efsanesini devam ettirmeyi düşünmüş ve Baba'nın yazarı Mario Puzo'yla dördüncü bir film üzerinde çalışmaya başlamıştı. Ancak bu film hiçbir zaman çekilmedi.

ABD'li yönetmene çektiği filmler arasında favorisinin hangisi olduğu da soruldu. Kıyamet (Apocalypse Now) ve Konuşma (The Conversation) gibi klasiklere de imza atan yönetmenin seçimiyse 1983 yapımı Siyam Balığı (Rumble Fish) oldu. Filmde Matt Dillon, Mickey Rourke ve Diane Lane rol almıştı.

Independent Türkçe, Screenrant, The News



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe