Wolverine'in gülünç zayıflığı: Ölümcül mutantı herkes yenebilir

James Mangold'un yönettiği Logan'da Hugh Jackman ölümcül mutantı canlandırmış, film 2017'de gösterime girmişti (Screenrant)
James Mangold'un yönettiği Logan'da Hugh Jackman ölümcül mutantı canlandırmış, film 2017'de gösterime girmişti (Screenrant)
TT

Wolverine'in gülünç zayıflığı: Ölümcül mutantı herkes yenebilir

James Mangold'un yönettiği Logan'da Hugh Jackman ölümcül mutantı canlandırmış, film 2017'de gösterime girmişti (Screenrant)
James Mangold'un yönettiği Logan'da Hugh Jackman ölümcül mutantı canlandırmış, film 2017'de gösterime girmişti (Screenrant)

Marvel'ın Wolverine karakteri, X-Men'in en güçlü ve öldürülemez üyelerinden biri olarak ün yapmıştı. Ancak çizgi romandaki maceralarından birinde Logan, herkesin onu yenebileceği kadar basit bir zayıflığı olduğunu ortaya koydu.

Logan, nam-ı diğer Wolverine, yüksek duyulara, jilet gibi keskin pençelere ve iyileşme özelliğine sahip bir mutant. Pençeleri en gösterişli özelliği olsa ve pek çokları tarafından mutasyonunun en iyi yönü olarak görülse de, aslında onu bu kadar güçlü kılan iyileştirme özelliği. 

Bu özelliği Wolverine'in aldığı her yarayı tam anlamıyla iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda onu maruz kaldığı hastalık veya zararlı maddelerden hızla kurtararak ömrünü de uzatıyor. Ancak Wolverine'in mutant güçlerinden biri gülünç bir zayıflığa maruz kalmasına da neden oluyor.

Greg Rucka ve Darick Robertson'ın yazdığı Wolverine'in üçüncü ciltindeki 4. sayıda Logan, kadınları kaçırıp ölüm tehdidiyle ilişkiye zorlayan bir tarikatın izini sürüyor. 

Kasabanın şerifinin de işin içinde olduğuna inanan Logan, adamın ofisine gidiyor. Kısa süre önce departman binasında biber gazı sıkılmış olduğu için lobiye girdiğinde gözleri yaşarmaya başlıyor ve tüm yüzü tahriş oluyor. Logan, acı içinde gözlerini ovuştururken "O şeyden nefret ediyorum..." diyerek vücudunun biber gazına bile ne kadar kötü tepki verdiğini bildiğini doğruluyor.

Wolverine kısa süre içinde şerifin ofisinden ayrılmış ve binadan çıktıktan sonra hızla iyileşmiş olsa da ilk tepkisi büyük zayıflığını ortaya koyuyor.

Yüksek duyuları nedeniyle biber gazının acı verici etkilerini normal bir insandan çok daha yoğun hisseten Logan'ı alt etmenin yolu, çizgi romanda açık bir şekilde belirtiliyor. 

Biber gazı Wolverine'i öldürmeyecektir ancak mesele sadece ona karşı dövüş kazanmak olsaydı biber gazı olan herkes bunu yapabilirdi.

Öte yandan Deadpool'un yaratıcısı Rob Liefeld, sosyal medyada "Deadpool 3'ün ana karakteri Wade'i merkeze alan bir filmden çok bir Wolverine filmi olduğu" yorumunu yaparak kafaları karıştırmıştı. Deadpool 3'ün iki karakter arasında geçen bir ekip hikayesi olarak ilerleyebileceği ifade edilmişti.

Film, Mayıs 2024'te gösterime girecek.

Independent Türkçe, ScreenRant, MovieWeb



Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)

Bilim insanları korku evlerine gitmenin iltihaplanmayı azaltabileceğini öne sürdü.

Korku ve akut stres tepkilerinin, hayatta kalmak için temel görevler gördüğü biliniyor. Bu duygular adrenerjik sistemi harekete geçirerek tehlikeye karşı hazırlanmayı sağlayan "savaş ya da kaç" tepkisini tetikliyor. 

Adrenerjik sistemin aynı zamanda bağışıklık sistemini etkileyerek kronik hastalıklarla ilişkilendirilen düşük dereceli inflamasyonu azaltabildiği düşünülüyor.

Bilim insanları son yıllarda ekstrem sporlar yaparak veya film izleyerek eğlence amaçlı korku duyulmasının vücutta yarattığı etkileri inceliyor. 

Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'nden araştırmacılar yeni çalışmalarında korku evlerinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini analiz etti.

Ortalama yaşları 30 olan 113 gönüllü, Vejle kentindeki bir korku evinde yaklaşık 1 saat geçirdi. Bu süre boyunca kalp atış hızları takip edilen katılımcılar daha sonra ne kadar korktuklarını da bildirdi.

Katılımcılar korku evindeki deneyimlerinde katil palyaçolar, elektrikli testere kullanan saldırganlar ve zombilerle karşılaştı. 

Bulgularını Brain, Behavior, and Immunity adlı hakemli dergide yayımlayan ekip, etkinlikten önce, hemen sonra ve üç gün sonra katılımcıların inflamasyon belirteçlerini ve bağışıklık hücrelerini inceledi. 

Etkinlikten önce düşük dereceli inflamasyonu olan katılımcıların büyük bir kısmında, korku evinden çıktıktan üç gün sonra inflamasyon belirteçlerinde gerileme kaydedildi. 

Çalışma, eğlence amaçlı korkunun iltihaplanmayı azaltabileceğine işaret ediyor. Bulgular akut stresin, bağışıklık sistemini potansiyel travma veya enfeksiyona hazırlayabileceğini gösteren hayvan çalışmalarıyla da paralellik gösteriyor. 

Diğer yandan yeni araştırmanın küçük çaplı olması ve kontrol grubu içermemesi gibi sınırlılıkları var. 

Yine de eğlence amaçlı korkunun vücutta olumlu etkiler yaratıp yaratmadığına dair daha fazla çalışmaya ihtiyaç olabileceğini gösteriyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, MedicalXpress, Brain, Behavior, and Immunity