Netflix'teki korku filmi, izleyenlerin ödünü kopardı: "Neredeyse altımı ıslatacaktım"

Bir izleyici Twitter'a "Eli diye bir korku filmi izliyorum ve nasıl uyuyacağımı bilmiyorum" diye yazdı

Filme adını veren baş karakter Eli, 2007 doğumlu ABD'li oyuncu Charlie Shotwell tarafından canlandırılıyor (Netflix)
Filme adını veren baş karakter Eli, 2007 doğumlu ABD'li oyuncu Charlie Shotwell tarafından canlandırılıyor (Netflix)
TT

Netflix'teki korku filmi, izleyenlerin ödünü kopardı: "Neredeyse altımı ıslatacaktım"

Filme adını veren baş karakter Eli, 2007 doğumlu ABD'li oyuncu Charlie Shotwell tarafından canlandırılıyor (Netflix)
Filme adını veren baş karakter Eli, 2007 doğumlu ABD'li oyuncu Charlie Shotwell tarafından canlandırılıyor (Netflix)

2019'da çıkan ancak Netflix'te yeni yayımlanmaya başlayan cesur korku filmi Eli, sosyal medyada gündem yarattı. Tüyler ürpertici film, perili bir tecrit merkezine yerleştirilen, ağır hasta bir çocuğu konu alıyor.  

11 yaşındaki Eli ve ailesi, çocuğun hastalığını tedavi etmeye çalışırken ne yapacaklarını bilemiyor ve onu Dr. Isabella Horn'un gözlerden uzak tıbbi tesisine getiriyor.

Dayanılmaz derecede acı verici tedavilere maruz kaldığı tuhaf hastanede Eli, pencereden konuştuğu Haley adlı genç bir kızla arkadaş oluyor. Eli evin perili olduğunu düşünürken, Haley ona inanan tek kişi oluyor.

Yönetmenliğini Ciarán Foy'un üstlendiği filmin senaryosuysa David Chirchirillo, Ian Goldberg ve Richard Naing imzasını taşıyor. 

Korku filmi meraklıları, platformdaki Eli'ı izledikten sonra düşüncelerini Twitter'da paylaştı.

Netflix'in bazı kafadan kontak filmleri var kardeşim. Eli diye bir korku filmi izliyorum ve nasıl uyuyacağımı bilmiyorum.

Bir başkasıysa şu yorumu yaptı: 

Netflix'teki Eli tam bir başyapıt. Bir korku filminde istediğim her şeye sahip.

Filmi izleyen başka biri de şöyle yazdı:

Netflix'te yayımlanan Eli'ın muhtemelen izlediğim en heyecan verici korku filmi olduğunu söylemeliyim. Olay örgüsü harika ve beni gerçekten kendine bağladı, bundan sonra ne olacağını görmek için sabırsızlanıyorum.

Dördüncü bir kişi ise, "Eli gerilim, gizem ve korkunun iyi bir karışımı" diye yazdı.

Bir başkası da filmi izlerken hop oturup hop kalktığını söyledi:

Eli'ı Netflix'te izledim, ayakta korku filmi izlemek harikaydı.

"Korku arıyorsanız Netflix'teki Eli'ı deneyin, neredeyse altımı ıslatıyordum, o kadar çok zıpladım ki" diyen bir diğer izleyici çok korkmasına rağmen filmi meraklısına önermeyi ihmal etmedi.

Filmi tavsiye eden bir başka korku meraklısı da "İyi bir korku filmi izlemek istiyorsanız Netflix'te Eli'ı izleyin. Ben iki kez izledim" ifadelerini kullandı.

Independent Türkçe, Daily Mail, Mirror



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe