Adele'den "kasık mantarı" itirafı: "Kendi terimin içinde oturuyorum"

Las Vegas'taki konserleri, ünlü şarkıcıya tatsız bir hediye verdi

Adele'in sahne başına 500 bin sterlin kazandığı düşünülüyor (AP)
Adele'in sahne başına 500 bin sterlin kazandığı düşünülüyor (AP)
TT

Adele'den "kasık mantarı" itirafı: "Kendi terimin içinde oturuyorum"

Adele'in sahne başına 500 bin sterlin kazandığı düşünülüyor (AP)
Adele'in sahne başına 500 bin sterlin kazandığı düşünülüyor (AP)

Ünlü şarkıcı Adele, şov dünyasının pek de göz alıcı olmayan sevimsiz taraflarıyla ilgili samimi bir açıklama yaptı. 

2011'de hit olan Rolling in the Deep'le şöhreti tüm dünyaya yayılan 35 yaşındaki şarkıcı, hafta sonu Las Vegas'ta verdiği konser sırasında yaşadığı sıkıntıyı ve rahatsızlığını anlattı.

Konseri sırasında korse giydiği için çok terlediğini söyleyen Adele, bu nedenle kasık mantarı olduğunu itiraf etti.

Adele "Ben ve ekibim bunun hakkında konuşuyorduk. Açıkçası şovlarımda fit görünmek için korse kullanıyorum. Ama çok terliyorum ve bu ter hiçbir yere gitmiyor" diyerek ekledi: 

Yani temelde sadece kendi terimin içinde oturuyorum, bu yüzden doktorum bana kasık mantarı teşhisi koydu.

Grammy ödüllü şarkıcı, hastalığın halk arasındaki ismi olan "Jock Itch" ve NBA finallerini kazanan Denver Nuggets'ta forma giyen basketbolcu Nikola Jokić'in telaffuzundaki ses benzerliğine gönderme yaptı.

Kasık mantarı... Kulağa büyük bir Nuggets taraftarıymışım gibi geliyor. "Jock Itch" diye buna denir değil mi?

Sporcular arasında yaygın olarak görülen mantar enfeksiyonu, vücudun kasık ve iç uyluk gibi sıcak, nemli bölgelerinde kaşıntılı döküntülere neden olan bir enfeksiyon türü.

Adele, martta Las Vegas'ta sahne aldığı Caesar's Palace'ta gerçekleşen Weekends With Adele (Adele'le Hafta Sonları) programını uzatacağını açıklamıştı:

34 gece boyunca 4 bin kişiye çalmak yeterli değil, bunun yeterli olmadığını biliyorum. Bu yüzden geri dönüyorum.

Britanyalı şarkıcı-söz yazarı, "bu şovu görmek isteyen herkesin görebilmesini sağlamak için" konser görüntülerini filme almayı ve yayımlamayı planladığını duyurmuştu.

Adele'le Hafta Sonları'nın 34 gösterilik ikinci ayağı 16 Haziran'da başladı ve 4 Kasım'a kadar devam edecek.

Independent Türkçe, People, New York Post



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe