2023'ün en ve en az yaşanabilir kentleri belli oldu

"Dünyanın siyasi ve ekonomik ekseni doğuya doğru kaymaya devam ettikçe, bu bölgelerdeki şehirlerin yaşanabilirlik sıralamamızda yavaş yavaş yükselmesini bekliyoruz"

Avusturya'nın başkenti Viyana'nın nüfusu yaklaşık 2 milyon (Reuters)
Avusturya'nın başkenti Viyana'nın nüfusu yaklaşık 2 milyon (Reuters)
TT

2023'ün en ve en az yaşanabilir kentleri belli oldu

Avusturya'nın başkenti Viyana'nın nüfusu yaklaşık 2 milyon (Reuters)
Avusturya'nın başkenti Viyana'nın nüfusu yaklaşık 2 milyon (Reuters)

The Economist'in yıllık Küresel Yaşanabilirlik Endeksi raporu dün yayımlandı. 

Birleşik Krallık (BK) merkezli derginin araştırma ve analiz bölümü Economist Intelligence Unit'in (EIU) hazırladığı çalışmada Avusturya'nın başkenti Viyana bir kez daha dünyanın en yaşanılabilir kenti seçildi.

2018 ve 2019'da ilk sırada yer alan Viyana, müze ve restoranlar kapalı olduğu için iki sene önce tahtını kaybetmiş ancak 2022'de bir kez daha birinci olmuştu.

Dünya genelindeki 173 kentin karşılaştırıldığı raporda sağlık, eğitim, istikrar, altyapı ve çevre gibi faktörler inceleniyor. Viyana'yı Danimarka'nın başkenti Kopenhag ve Avustralya'nın Melbourne kenti takip etti.

BK başkenti Londra, 12 sıra gerileyerek 46. olurken İsveç'in başkenti Stokholm 22 sıra gerileyerek 43. sırada yer aldı. Raporda bu kentlerin puanında kayda değer bir düşüş görülmediği ancak özellikle Asya'dakiler olmak üzere diğer yerlerin önemli kazanımlar elde ettiği yazıldı.

Listenin son sırasındaysa Suriye'nin başkenti Şam yer aldı. Şam'ın hemen önünde Libya'nın başkenti Trablus ve Cezayir'in başkenti Cezayir bulunuyor. Şam haricinde son sıralardaki şehirlerin puanları pandeminin gerilemesiyle yükseldi.

EIU Yaşanabilir Endeksi Başkanı Upasana Dutt, "Kovid kısıtlamalarının kaldırılması, 2023'te küresel yaşanabilirliğe iyi geldi" dedi:

Çocukların okula dönmesiyle eğitim güçlendi. Hastane ve sğalık sistemleri üzerindeki yük büyük ölçüde azaldı. Asya ve Ortadoğu'nun gelişmekte olan ekonomilerindeki kentlerde kayda değer bazı iyileşmeler görüldü. Dünyanın siyasi ve ekonomik ekseni doğuya doğru kaymaya devam ettikçe, bu bölgelerdeki şehirlerin yaşanabilirlik listesinde yavaş yavaş yükselmesini bekliyoruz.

En yaşanılabilir 10 kent şöyle:

Viyana (Avusturya) 

Kopenhag (Danimarka) 

Melbourne (Avustralya) 

Sidney (Avustralya) 

Vancouver (Kanada)

Zürih (İsviçre) 

Calgary (Kanada) 

Cenevre (İsviçre) 

Toronto (Kanada) 

Osaka (Japonya) ve Auckland (Yeni Zelanda)

En az yaşanılabilir 10 kent şöyle

Douala (Kamerun)

Kiev (Ukrayna)

Harare (Zimbabve)

Dakka (Bangladeş)

Port Moresby (Papua Yeni Gine)

Karaçi (Pakistan)

Lagos (Nijerya)

Cezayir (Cezayir)

Trablus (Libya)

Şam (Suriye)

 

Independent Türkçe, CNN International, CNBC



Metal dedektörüyle bin yıllık altın Viking bileziği keşfetti

Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
TT

Metal dedektörüyle bin yıllık altın Viking bileziği keşfetti

Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)

Metal dedektörü kullanan bir kişi, Man Adası'nda Vikinglere ait bin yıllık, altından bir örgülü üst kol bileziği keşfetti. Bu bulgu, bin yıl öncesine ait ustaca mücevher yapımına dair ipuçları sunuyor.

Adanın kültürel tarihini korumaya adanmış hayır kurumu Manx National Heritage'a göre, MS 1000 ila 1100'e tarihlenen bu buluntu, Man Adası'nın zengin Viking mirası hakkındaki bilgilerimizi zenginleştiriyor.

Üst kol bileziği, birbirine örülmüş 8 altın şeritten oluşuyor.

Bilezik, amatör bir metal dedektörü kullanıcısı olan Ronald Clucas tarafından bulundu.

Clucas "Bu güzel altın parçayı keşfetmek epey büyük bir şoktu. İlk başta gerçekten inanamadım!" diyor.

Altın genellikle dedektörde çok zayıf bir sinyal yaratır, bu yüzden neyin ortaya çıkacağı gerçekten tahmin edilemiyor.

Araştırmacılar yaklaşık 28 gram ağırlığındaki üst kol bileziğinin, özel bir teknik kullanan yetenekli bir kuyumcu tarafından yapıldığını düşünüyor.

İkiye katlanmış halde bulunan bileziğin uzunluğu yaklaşık 4 santimetre, yani orijinal uzunluğu yaklaşık 8 santimetre olmalı. Clucas "Uzun yıllardır metal dedektörü kullanıyorum ve çok güzel şeyler buldum ancak Viking Çağı'nda kalma bir altın parçası bulmak gerçekten çok farklı bir şey" ifadelerini kullanıyor.

Vikinglerin ticaret merkezi olan Man Adası, 9. yüzyıldan sonra yerleşim yeri haline geldi.

Daha önceki araştırmalar, adanın ikili bir ekonomiye sahip olduğunu ortaya koymuştu. Bu ekonomide ödemeler hem madeni paralar hem de gümüş veya altın külçelerle mal ve hizmetler karşılığında yapılıyordu.

Adada Viking altınlarına gümüş buluntulardan daha nadir rastlansa da uzmanlar, yakın zamanda keşfedilen örgülü altın üst kol bileziğinin de finansal işlemlerde para birimi olarak kullanılmış olabileceğini düşünüyor.

Manx National Heritage'ın arkeoloji küratörü Allison Fox, "Bu tür mücevherler Viking Çağı'nda hem değerli kişisel eşyalar hem de zenginliği sergileme görevi görmek gibi çeşitli işlevlere sahipti. Taşınması kolaydı ve finansal işlemlerde masrafları karşılamak için de kullanılıyorlardı" diyor.

Bu üst kol bileziği iki kez kesilmiş, bu da muhtemelen en az iki ayrı işlemde kullanıldığına işaret ediyor. Kesiklerden biri bileziğin uç kısmını koparırken, diğer kesik orijinal bileziği neredeyse ikiye bölmüş.

Üst kol bileziğin bir parçasının neden toprağa gömüldüğü belli değil. Fox, "Güvende tutmak için saklanmış olabilir, kaybolmuş olabilir veya Viking tanrılarına adak amacıyla bile gömülmüş olabilir" diyor.

Bu Viking hazinesi, 31 Mayıs'tan bu yana Douglas'taki Manx Müzesi'nin Viking Galerisi'nde sergileniyor.

Independent Türkçe