Robert Downey Jr. başına gelen en kötü şeyi anlattı

"Iron Man" filmlerinin yıldızı, mahkeme kararıyla yapılan uyuşturucu testlerini kaçırdıktan sonra 30'lu yaşlarında bir yıl hapis yatmıştı

AFP
AFP
TT

Robert Downey Jr. başına gelen en kötü şeyi anlattı

AFP
AFP

Robert Downey Jr., geriye dönüp baktığında 1990'larda hapishanede yatmasını "başına gelen en kötü şey" diye niteledi.

1980'lerden bu yana Hollywood'un demirbaşlarından biri olan 58 yaşındaki oyuncu, Weird Science (1985) ve Less than Zero (1987) gibi filmlerle adından söz ettirmişti.

Downey, kariyerinin ilk yıllarında madde bağımlılığı ve çeşitli uyuşturucu davalarıyla karşı karşıya kaldı. Kendisi Temmuz 2003'ten beri ayık.

Downey, Max platformunun bugün gösterime giren programı Downey's Dream Cars'ın tanıtımı için Armchair Expert podcast'inin 19 Haziran Pazartesi günkü bölümüne katıldı.

Sunucu Dax Shepard'la, 1999'da 34 yaşındayken mahkemenin emrettiği uyuşturucu testlerini defalarca kaçırdıktan sonra üç yıl hapis cezasına çarptırılması hakkında konuştu.

Downey hikayeyi anlatmaya başladı ve "öfkeli bir yargıç tarafından fazla cezalandırıldığını" iddia etti.

"Bir noktada Latince bir şeyler söyledi ve bana büyü yaptığını sandım" diye ekleyerek Shepard ve diğer sunucu Monica Padman'ı güldürdü.

Hikaye daha sonra iki hafta sonrasına, Downey'nin Kaliforniya eyaletinin Delano kentinde, "nereye gideceğinize karar verdikleri bir kabul merkezi" olarak tanımladığı Kuzey Kern Eyalet Hapishanesi'nde bulunduğu zamana atladı.

Hapishane esasen organizasyon amacı taşıdığından mahkumlar suçlarına göre ayrılmıyordu, bu da Downey'nin ciddi şiddet eylemleri gerçekleştirmiş kişilerle bir arada olduğu anlamına geliyordu.

Downey, "Havadaki kötülüğü hissedebiliyordunuz ve bu hiç sorun değildi çünkü gerçekten kötü bir mahallede olmak gibiydi" diye açıkladı ve ekledi:

Orada hiçbir fırsat yoktu. Sadece tehditler vardı.

Downey kısa süre sonra Kaliforniya Madde Bağımlılığı Tedavi Tesisi ve Eyalet Hapishanesi'ne nakledildiğini ve burada uyuşturucu sorunlarıyla ve bunların kendisini nasıl hapsedilmeye götürdüğüyle yüzleşmeye başladığını anlattı.

İmkansız gibi görünen şeylere kısa süre içinde uyum sağlamaya programlanmışız. Ve benim için, böyle bir kuruma gönderilmekten daha kötü şeyler de olabilirdi. Bununla birlikte, sadece bildiklerimizle hareket edebiliriz ve tahmin etmem gerekirse, başıma gelen en kötü şeyin bu olduğunu söyleyebilirim.

Nihayetinde Downey, kefaletini ödedikten sonra 2000'de erken tahliye edildiği için cezasının yalnızca bir yılını çekti.

Aktör, 2005'ten beri eşi Susan Downey'le evli. Downey, 1984'ten 1991'e kadar Sarah Jessica Parker'la ilişki yaşamıştı. Parker, kısa bir süre önce bağımlılıkla mücadelesi sırasında oyuncuyla yaşadığı ilişki üzerine konuştu.

Independent Türkçe



Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, mesajlaşırken ifadeleri kısaltan kişilerin "samimiyetsiz" göründüğünü tespit etti. Yeni çalışmaya göre bu kişilerin mesajlarına cevap almama ihtimali de artıyor.  

Pek çok kişi mesajlaşırken kelimeleri veya uzun ifadeleri birkaç harfle yazarak kısaltıyor. İnternetin ilk yıllarından miras kalan bu alışkanlık yazışmayı kolaylaştırırken kendine has bir çevrimiçi dil de ortaya çıkarıyor. 

Fakat ABD'deki Stanford Üniversitesi'nin yeni çalışmasına göre mesajlarda kısaltma kullanmak özellikle yeni bir ilişkinin başlangıcında olumsuz bir etki yaratabilir. 

Araştırmacılar, 37 ülkeden 5 bin 300'den fazla katılımcının mesajlarını inceledi ve onlarla anketler yaptı. Flört uygulamaları ve sohbet odalarını kullanan kişilerin kısaltma içeren ve içermeyen konuşmalardaki davranışları da incelendi.

Katılımcılar kendilerine gösterilen mesajları, samimiyet, çaba ve cevap verme isteği üzerinden değerlendirdi. 

Bilim insanları daha güvenilir bir sonuç almak adına farklı bağlamlardaki sohbetleri çalışmaya dahil etti.

Bulgularını Journal of Experimental Psychology: General adlı hakemli dergide yayımlayan araştırmacılar, kısaltma kullanmanın genellikle karşı tarafa samimiyetsiz geldiğini kaydetti. Ekip, kişilerin yakınlığı veya mesaj uzunluğu değiştiğinde bile kısaltmaların olumsuz etkisinin sürdüğünü gözlemledi.

Ayrıca bu davranışı sergileyen kişilerin yanıt alma olasılığının daha düşük olduğu saptandı. 

Diğer yandan çalışmanın başında yapılan anketlerde katılımcıların yüzde 99'u kısaltma kullandığını ve yüzde 84'ü bu davranışın rahatsızlık vermeyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Yüzde 4'lük bir kısım da kısaltmaların karşı tarafın hoşuna gitmesini bekliyodu. 

Makalenin başyazarı David Fang "Mesajlaşan kişilerin kısaltmalardan hoşlanabileceğini düşündük çünkü gayriresmi bir yakınlık hissi uyandırıyordu" diyerek ekliyor: 

Bu nedenle kısaltmaların bunları kullanan kişiler hakkında olumsuz algılara yol açması bizi şaşırttı.

Araştırmacılar, kısaltmaların çaba göstermemek gibi algılandığı için böyle bir etki yarattığını düşünüyor. 

Fang, "Bulgularımız, örneğin bir ilişkinin başlangıcı ya da iyi bir izlenim bırakmamız gerektiği durumlar gibi, özellikle daha samimi görünmek ve sosyal bağları güçlendirmek istediğimizde önem kazanıyor" diye açıklıyor. 

Diğer yandan kısaltmalar her durumda kötü olmak zorunda değil. Fang, "Örneğin kuryeyle hızlıca mesajlaşırken, daha samimiyetsiz görünmeyi kabul etmek mantıklı olabilir" diyor.

Daha önceki bir araştırmada emoji kullanımının yanlış anlaşılmaya yol açabileceği bulunmuştu. Farklı ülkelerden katılımcılarla yürütülen çalışmada, emojilerin anlamının cinsiyet, kültür ve yaşa göre değiştiği görülmüştü.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Study Finds, Journal of Experimental Psychology: General