Netflix izleyicileri travmatize oldu: "Bu filmi izlemeyin"

2017 yapımı film hem eleştirmenlerin hem de izleyicilerin beğenisini kazanınca devamı da çekilmişti

Denizde Dehşet'in yönetmenliğini, Ziyaretçiler: Gece Avı'nın (Strangers: Prey at Night) yönetmeni Johannes Roberts üstleniyor (Dimension Films)
Denizde Dehşet'in yönetmenliğini, Ziyaretçiler: Gece Avı'nın (Strangers: Prey at Night) yönetmeni Johannes Roberts üstleniyor (Dimension Films)
TT

Netflix izleyicileri travmatize oldu: "Bu filmi izlemeyin"

Denizde Dehşet'in yönetmenliğini, Ziyaretçiler: Gece Avı'nın (Strangers: Prey at Night) yönetmeni Johannes Roberts üstleniyor (Dimension Films)
Denizde Dehşet'in yönetmenliğini, Ziyaretçiler: Gece Avı'nın (Strangers: Prey at Night) yönetmeni Johannes Roberts üstleniyor (Dimension Films)

Netflix izleyicileri korkunç köpekbalığı filmi nedeniyle travmatize oldu ve "bu filmi izlemeyin" uyarısında bulundu. 

Denizde Dehşet (47 Meters Down), birkaç yıl önce yayımlanmış olsa da filmi yeni izleyenler hayatta kalma temalı filmden etkilenip korkmaya ve sosyal medyaya akın etmeye devam ediyor.

Film hakkındaki düşüncelerini paylaşan korku meraklıları, filmin "dehşet verici" ve "travmatik" bir seyirlik olduğunu öne sürüyor.

Kısa süre önce Netflix'e eklenen film, Meksika'da birlikte tatil yaparken günlerini kafes dalışı yaparak geçirmeye karar veren Kate ve Lisa adlı iki kız kardeşi merkezine alıyor. Filmde Mandy Moore, Claire Holt ve Matthew Modine rol alıyor.

Vinç sisteminin kırılmasıyla kafesle birlikte okyanusun tabanına düşen kardeşler, suyun metrelerce altında kafesin içinde sıkışıp kalıyor. Hava kaynakları gittikçe azalırken büyük beyaz köpekbalıkları tarafından takip edilmeye başlayan kardeşler yüzeydekilerle iletişim kurmaya çabalıyor. 

2017 yapımı film hem eleştirmenlerin hem de izleyicilerin beğenisini kazanınca, iki yıl sonra devam filmi niteliğindeki 47 Metre Derinde: Kafes (47 Meters Down: Uncaged) çekilmişti.

Filmi izleyenler, düşüncelerini paylaşmak için Twitter'a üşüştü. 

Her iki filmi de izlemiş olan biri, "Denizde Dehşet ve 47 Metre Derinde: Kafes tüm kabuslarımı tek filme topluyor. Beni dehşete düşürdüler" diye yazdı.

Bir diğer sosyal medya kullanıcısıysa şöyle dedi:

Denizde Dehşet şimdiye kadar izlediğim en kötü film, ne oluyor böyle, resmen travmatize oldum!

Düşüncelerini paylaşan bir başka kişi de attığı tweet'te şöyle dedi:

Netflix'teki Denizde Dehşet bayağı iyiydi. Neden hiç tüplü dalış yapmadığımı ya da şnorkelle dalmadığımı bana hatırlatıyor.

Diğerleri de filmi "oldukça yoğun", "endişe verici" ve "çok gergin" olarak tanımladı.

Bir kişi filmi gösterime girdiğinde izlediğini hatırlatarak şunları söyledi: 

Film sonrasında sinemanın dışında dizlerimin bağı çözüldü. Sarsılmıştım. Gerçekten korkmuştum.

Filmi geçen yıl izlediğini belirten biri de "Korku filmlerinden pek korkmam ama Denizde Dehşet beni yastığın arkasına saklanmak zorunda bıraktı" dedi.

Independent Türkçe, Mirror, Daily Mail



Meditasyon ağrıyı plasebo etkisinden farklı bir yolla dindiriyor

Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)
TT

Meditasyon ağrıyı plasebo etkisinden farklı bir yolla dindiriyor

Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, farkındalık meditasyonunun beynin ağrı algısıyla ilgili farklı yolları harekete geçirdiğini söylüyor (Pexels)

Farkındalık meditasyonunun ağrıyı dindirebildiği ve bunu plasebo etkisinden farklı bir şekilde yaptığı tespit edildi. 

Uzun yıllardır çeşitli kültürlerde ağrıyı azaltma yöntemi olarak kullanılan farkındalık meditasyonu, kişinin kendini yargılamadan bulunduğu ana odaklanmasını amaçlıyor. 

Kişinin kendi duygu ve düşüncelerine nesnel bir gözle yaklaşması ilkesine dayanan bu pratiğin stres ve kaygıyı da azalttığı belirtiliyor.

Öte yandan bazı bilim insanları, farkındalık meditasyonunun ağrıyı dindirmesinin plasebo etkisi olduğunu düşünüyordu.

Plasebo etkisi, hastaya tamamen etksiz bir tedavi uygulandığında bile görülebilen iyileşme belirtilerini ifade ediyor. 

Biological Psychiatry adlı hakemli dergide 29 Ağustos'ta yayımlanan bir çalışmada bu olgu ve farkındalık meditasyonunun etkileri karşılaştırıldı. 

Araştırmacılar, sağlıklı 115 katılımcıyı 4 gruba ayırdı: rehberli farkındalık meditasyonu, sahte farkındalık meditasyonu (sadece derin nefes alıp verme), ağrıyı azalttığı söylenen plasebo krem (vazelin) ve sesli kitap dinleyen kontrol grubu.

Ardından katılımcıların baldırına, izinleri dahilinde ağrılı ancak zararsız bir ısı uyaranı verilerek hissettikleri ağrının derecesi soruldu. Ayrıca katılımcıların beyni, ağrı verilmesinden önce ve sonra fonksiyonel MR'la izlendi. 

Plasebo krem ve sahte farkındalık meditasyonu ağrıyı azaltsa da asıl farkındalık meditasyonu, diğer tüm müdahalelere kıyasla kişinin ağrısını kayda değer derecede daha fazla düşürdü.

Kaliforniya Üniversitesi San Diego kampüsünden anesteziyoloji hocası ve çalışmanın sorumlu yazarı Fadel Zeidan "Zihin son derece güçlü ve onu, ağrı yönetiminde nasıl kullanabileceğimizi hâlâ anlamaya çalışıyoruz" diyerek ekliyor:

Farkındalık meditasyonu, ağrıyı benlikten ayırarak ve eleştirel yargılardan vazgeçerek hiçbir ilaç kullanmadan, hiçbir maliyeti olmadan ve her yerde uygulanabilecek bir şekilde ağrıyı nasıl deneyimlediğimizi doğrudan değiştirebilir.

Araştırmacılar ayrıca beyin taramalarında farkındalık meditasyonu ve plasebonun ağrıyı farklı yollarla düşürdüğünü kaydetti. 

Yeni çalışma, farkındalık meditasyonunun kronik ağrılardan muzdarip kişilere yardım etme potansiyeli taşıdığına işaret ediyor.

Ancak bulguların, kronik ağrıyı tamamen giderip gidermediğini anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. 

Zeidan, "Milyonlarca kişi her gün kronik ağrıyla yaşıyor ve daha önce anladıklarımızın ötesindeki şeyler bu insanların ağrılarını azaltıp yaşam kalitelerini artırabilir" ifadelerini kullanıyor:

Farkındalığın nörobiyolojisini ve klinik ortamda bu kadim uygulamadan nasıl yararlanabileceğimizi araştırmaya devam etmekten heyecan duyuyoruz.

Independent Türkçe, New Atlas, Live Science, Biological Psychiatry