Billie Eilish vücuduyla ilgili yorumların onu hâlâ üzdüğünü söyledi

Amerikalı şarkıcı, daha önce verdiği bir röportajda ergenlik yıllarında vücudundan nefret ettiğini itiraf etmişti (AP)
Amerikalı şarkıcı, daha önce verdiği bir röportajda ergenlik yıllarında vücudundan nefret ettiğini itiraf etmişti (AP)
TT

Billie Eilish vücuduyla ilgili yorumların onu hâlâ üzdüğünü söyledi

Amerikalı şarkıcı, daha önce verdiği bir röportajda ergenlik yıllarında vücudundan nefret ettiğini itiraf etmişti (AP)
Amerikalı şarkıcı, daha önce verdiği bir röportajda ergenlik yıllarında vücudundan nefret ettiğini itiraf etmişti (AP)

Billie Eilish, sahne ışıkları altında geçirdiği yılların ardından, internette görünüşüyle ilgili yorumlar görmenin hâlâ kendisi için "zor" olduğunu söyledi.

7 Grammy kazanan sanatçı, Vogue'un Britanya edisyonuna verdiği röportajda, sürekli vücuduyla ilgili yapılan yorumlardan bahsetti.

Eilish, gençliğinde kendisi hakkında yapılan yorum ve benzetmelerden daha çok etkilenebileceğini söyledi:

Daha genç olsaydım, mesela 11 yaşındayken internet benim hakkımda şimdiki gibi konuşsaydı, dürüst olmak gerekirse var olabileceğimi sanmıyorum.

Eilish, sözlerini şöyle sürdürdü:

Kendimi eskisinden daha çok seviyorum ve onların nasıl hissettiğinden çok kendimi nasıl hissettiğimle ilgileniyorum. Ama hâlâ duygularımı çok incitiyor.

Henüz 15 yaşındayken üne kavuşan Eilish, uzun zamandır imajı konusunda açık davranıyor.

Şarkıcı daha önce vücudunu "çirkin arkadaşı" olarak tanımlamış ve gençliğinde yeme bozukluğuyla mücadele ettiğini, "fiziksel olarak arzulandığını hiç hissetmediği için bol kıyafetler giymeye başladığını" söylemişti.

Şu anda 21 yaşında olan Eilish, farklı tarzlar denemeyi öğrendiğini ama yine de en çok ceket, ters şapka ve spor ayakkabılarla kendini güçlü hissettiğini söyledi. 

Hayatının büyük bir bölümünü erkeksi ve çocuksu bir şekilde geçirdiğini ancak son birkaç yıldır kendine istediği gibi giyinme izni verdiğini söyleyen şarkıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Erkek Fatma olduğumu her zaman herkese kanıtlamak zorunda değilim. Ben buyum ama aynı zamanda böyle bir kızım. Hem feminen ve seksiyim hem sevimliyim, aynı zamanda bunların hiçbiri değilim ve sadece kendimim.

Independent Türkçe, Insider, Vogue



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe