Billie Eilish vücuduyla ilgili yorumların onu hâlâ üzdüğünü söyledi

Amerikalı şarkıcı, daha önce verdiği bir röportajda ergenlik yıllarında vücudundan nefret ettiğini itiraf etmişti (AP)
Amerikalı şarkıcı, daha önce verdiği bir röportajda ergenlik yıllarında vücudundan nefret ettiğini itiraf etmişti (AP)
TT

Billie Eilish vücuduyla ilgili yorumların onu hâlâ üzdüğünü söyledi

Amerikalı şarkıcı, daha önce verdiği bir röportajda ergenlik yıllarında vücudundan nefret ettiğini itiraf etmişti (AP)
Amerikalı şarkıcı, daha önce verdiği bir röportajda ergenlik yıllarında vücudundan nefret ettiğini itiraf etmişti (AP)

Billie Eilish, sahne ışıkları altında geçirdiği yılların ardından, internette görünüşüyle ilgili yorumlar görmenin hâlâ kendisi için "zor" olduğunu söyledi.

7 Grammy kazanan sanatçı, Vogue'un Britanya edisyonuna verdiği röportajda, sürekli vücuduyla ilgili yapılan yorumlardan bahsetti.

Eilish, gençliğinde kendisi hakkında yapılan yorum ve benzetmelerden daha çok etkilenebileceğini söyledi:

Daha genç olsaydım, mesela 11 yaşındayken internet benim hakkımda şimdiki gibi konuşsaydı, dürüst olmak gerekirse var olabileceğimi sanmıyorum.

Eilish, sözlerini şöyle sürdürdü:

Kendimi eskisinden daha çok seviyorum ve onların nasıl hissettiğinden çok kendimi nasıl hissettiğimle ilgileniyorum. Ama hâlâ duygularımı çok incitiyor.

Henüz 15 yaşındayken üne kavuşan Eilish, uzun zamandır imajı konusunda açık davranıyor.

Şarkıcı daha önce vücudunu "çirkin arkadaşı" olarak tanımlamış ve gençliğinde yeme bozukluğuyla mücadele ettiğini, "fiziksel olarak arzulandığını hiç hissetmediği için bol kıyafetler giymeye başladığını" söylemişti.

Şu anda 21 yaşında olan Eilish, farklı tarzlar denemeyi öğrendiğini ama yine de en çok ceket, ters şapka ve spor ayakkabılarla kendini güçlü hissettiğini söyledi. 

Hayatının büyük bir bölümünü erkeksi ve çocuksu bir şekilde geçirdiğini ancak son birkaç yıldır kendine istediği gibi giyinme izni verdiğini söyleyen şarkıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Erkek Fatma olduğumu her zaman herkese kanıtlamak zorunda değilim. Ben buyum ama aynı zamanda böyle bir kızım. Hem feminen ve seksiyim hem sevimliyim, aynı zamanda bunların hiçbiri değilim ve sadece kendimim.

Independent Türkçe, Insider, Vogue



Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, mesajlaşırken ifadeleri kısaltan kişilerin "samimiyetsiz" göründüğünü tespit etti. Yeni çalışmaya göre bu kişilerin mesajlarına cevap almama ihtimali de artıyor.  

Pek çok kişi mesajlaşırken kelimeleri veya uzun ifadeleri birkaç harfle yazarak kısaltıyor. İnternetin ilk yıllarından miras kalan bu alışkanlık yazışmayı kolaylaştırırken kendine has bir çevrimiçi dil de ortaya çıkarıyor. 

Fakat ABD'deki Stanford Üniversitesi'nin yeni çalışmasına göre mesajlarda kısaltma kullanmak özellikle yeni bir ilişkinin başlangıcında olumsuz bir etki yaratabilir. 

Araştırmacılar, 37 ülkeden 5 bin 300'den fazla katılımcının mesajlarını inceledi ve onlarla anketler yaptı. Flört uygulamaları ve sohbet odalarını kullanan kişilerin kısaltma içeren ve içermeyen konuşmalardaki davranışları da incelendi.

Katılımcılar kendilerine gösterilen mesajları, samimiyet, çaba ve cevap verme isteği üzerinden değerlendirdi. 

Bilim insanları daha güvenilir bir sonuç almak adına farklı bağlamlardaki sohbetleri çalışmaya dahil etti.

Bulgularını Journal of Experimental Psychology: General adlı hakemli dergide yayımlayan araştırmacılar, kısaltma kullanmanın genellikle karşı tarafa samimiyetsiz geldiğini kaydetti. Ekip, kişilerin yakınlığı veya mesaj uzunluğu değiştiğinde bile kısaltmaların olumsuz etkisinin sürdüğünü gözlemledi.

Ayrıca bu davranışı sergileyen kişilerin yanıt alma olasılığının daha düşük olduğu saptandı. 

Diğer yandan çalışmanın başında yapılan anketlerde katılımcıların yüzde 99'u kısaltma kullandığını ve yüzde 84'ü bu davranışın rahatsızlık vermeyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Yüzde 4'lük bir kısım da kısaltmaların karşı tarafın hoşuna gitmesini bekliyodu. 

Makalenin başyazarı David Fang "Mesajlaşan kişilerin kısaltmalardan hoşlanabileceğini düşündük çünkü gayriresmi bir yakınlık hissi uyandırıyordu" diyerek ekliyor: 

Bu nedenle kısaltmaların bunları kullanan kişiler hakkında olumsuz algılara yol açması bizi şaşırttı.

Araştırmacılar, kısaltmaların çaba göstermemek gibi algılandığı için böyle bir etki yarattığını düşünüyor. 

Fang, "Bulgularımız, örneğin bir ilişkinin başlangıcı ya da iyi bir izlenim bırakmamız gerektiği durumlar gibi, özellikle daha samimi görünmek ve sosyal bağları güçlendirmek istediğimizde önem kazanıyor" diye açıklıyor. 

Diğer yandan kısaltmalar her durumda kötü olmak zorunda değil. Fang, "Örneğin kuryeyle hızlıca mesajlaşırken, daha samimiyetsiz görünmeyi kabul etmek mantıklı olabilir" diyor.

Daha önceki bir araştırmada emoji kullanımının yanlış anlaşılmaya yol açabileceği bulunmuştu. Farklı ülkelerden katılımcılarla yürütülen çalışmada, emojilerin anlamının cinsiyet, kültür ve yaşa göre değiştiği görülmüştü.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Study Finds, Journal of Experimental Psychology: General