Jennifer Lawrence, evlilik teklifi almayı yarışma kazanmaya benzetti

Lawrence, 30 Haziran Cuma günü Amelia Dimoldenberg'ün Chicken Shop Date adlı programına konuk oldu

AP
AP
TT

Jennifer Lawrence, evlilik teklifi almayı yarışma kazanmaya benzetti

AP
AP

Amelia Dimoldenberg'ün Chicken Shop Date adlı röportaj programında Jennifer Lawrence, halihazırda eşi olan Cooke Maroney'nin evlilik teklifine verdiği tepkiyi paylaştı.

30 Haziran Cuma günü yayımlanan bölümde Dimoldenberg, Büyü de Gel'in (No Hard Feelings) yıldızına evlilik teklifi almanın nasıl bir his olduğunu sordu.

Lawrence, "Ürkütücü amaçok ama çok heyecan verici" diye cevapladı.

Ne istediğimi söylemememiştim. Bunu milyonlarca kez hayal ettim ve sonunda kendimi 'Ne? Ne? Ne?' derken buldum. Sonra da 'Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim' demeye başladım.

Britanyalı internet fenomeninin "Yarışma kazanan biri gibi" esprisine Lawrence "Aynen öyle" cevabını verdi.

Lawrence ve sanat simsarı Maroney'nin 2018'de, ortak arkadaşları Laura Simpson tarafından tanıştırıldıktan sonra buluştuğu bildirilmişti.

Maroney Şubat 2019'da Lawrence'a evlenme teklif etmiş ve çift aynı yıl ekimde nikah masasına oturmuştu. Rhode Adası'nın Newport şehrindeki lüks bir malikanede gerçekleşen düğün törenine Adele, Amy Schumer, Emma Stone ve Kris Jenner gibi konuklar katılmıştı.

Çift, geçen şubatta ilk çocukları olan Cy isimli oğullarını kucağına almıştı.

Geçen kasımda The New York Times'a verdiği röportajda Lawrence, Maroney'le düğününü iptal etmediği için "çok mutlu" olduğunu söylemişti.

Düğüne hepiniz davetlisiniz

Lawrence, 2022 yapımı filmi Causeway'deki karakteri gibi bağlanma kaygısı yaşadığını ve bunun "tüm o farklı, yaratıcı şekillerde performansında ortaya çıktığını ama bunun farkına varmadığını" açıklamıştı.

Ünlü oyuncu, Maroney'nin yanına eve döndüğünde kaygılarının azalmaya başladığını söyleyerek şöyle eklemişti:

Kaldığım için çok mutluyum. Çıldırıp düğünü iptal etmediğim ve 'Asla devrilmeyeceğim!' diyerek kaçmadığım için çok mutluyum.

Röportajın başka bir yerinde Lawrence, düğünden sonra adını değiştirmekle ilgili "feminizim krizi" yaşadığını açıklamıştı.

Lawrence, "Tanrım, ismimi değiştirmekle ilgili feminizm krizi yaşadım çünkü bu soyad benim kimliğim, bana verilen ilk şey" diye anlatmıştı. Lawrence nihayetinde, eşi ve oğluyla farklı bir isim paylaşmanın kişisel ve kamusal yaşamları arasında geçiş yapmasına imkan sağlayacağına karar vermiş.

Oyuncu, "Jennifer Lawrence adıyla doğdum ama bu ad 21 yaşındayken benden alındı ve onu bir daha geri alamadım" demişti.

Bu yüzden bir şeyden vazgeçiyormuş gibi hissetmedim. O isim zaten onlara ait.

Halihazırda Lawrence, çocukluk evini kurtarmak için zengin bir çiftin 19 yaşındaki oğlu Percy'yle (Andrew Barth Feldman) çıkmayı kabul eden 32 yaşındaki Montauklı Maddie'yi canlandırdığı müstehcen komedi filmi Büyü de Gel'in tanıtımını yapıyor.

The Independent'ın filmle ilgili üç yıldızlı eleştirisini buradan okuyabilirsiniz.

Büyü de Gel halen sinemalarda.

 



Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)

Bilim insanları korku evlerine gitmenin iltihaplanmayı azaltabileceğini öne sürdü.

Korku ve akut stres tepkilerinin, hayatta kalmak için temel görevler gördüğü biliniyor. Bu duygular adrenerjik sistemi harekete geçirerek tehlikeye karşı hazırlanmayı sağlayan "savaş ya da kaç" tepkisini tetikliyor. 

Adrenerjik sistemin aynı zamanda bağışıklık sistemini etkileyerek kronik hastalıklarla ilişkilendirilen düşük dereceli inflamasyonu azaltabildiği düşünülüyor.

Bilim insanları son yıllarda ekstrem sporlar yaparak veya film izleyerek eğlence amaçlı korku duyulmasının vücutta yarattığı etkileri inceliyor. 

Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'nden araştırmacılar yeni çalışmalarında korku evlerinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini analiz etti.

Ortalama yaşları 30 olan 113 gönüllü, Vejle kentindeki bir korku evinde yaklaşık 1 saat geçirdi. Bu süre boyunca kalp atış hızları takip edilen katılımcılar daha sonra ne kadar korktuklarını da bildirdi.

Katılımcılar korku evindeki deneyimlerinde katil palyaçolar, elektrikli testere kullanan saldırganlar ve zombilerle karşılaştı. 

Bulgularını Brain, Behavior, and Immunity adlı hakemli dergide yayımlayan ekip, etkinlikten önce, hemen sonra ve üç gün sonra katılımcıların inflamasyon belirteçlerini ve bağışıklık hücrelerini inceledi. 

Etkinlikten önce düşük dereceli inflamasyonu olan katılımcıların büyük bir kısmında, korku evinden çıktıktan üç gün sonra inflamasyon belirteçlerinde gerileme kaydedildi. 

Çalışma, eğlence amaçlı korkunun iltihaplanmayı azaltabileceğine işaret ediyor. Bulgular akut stresin, bağışıklık sistemini potansiyel travma veya enfeksiyona hazırlayabileceğini gösteren hayvan çalışmalarıyla da paralellik gösteriyor. 

Diğer yandan yeni araştırmanın küçük çaplı olması ve kontrol grubu içermemesi gibi sınırlılıkları var. 

Yine de eğlence amaçlı korkunun vücutta olumlu etkiler yaratıp yaratmadığına dair daha fazla çalışmaya ihtiyaç olabileceğini gösteriyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, MedicalXpress, Brain, Behavior, and Immunity