"8 yıl sonra bulunan" genci annesinin taciz ettiği öne sürüldü

Quannell X, Rudy Farias'ın polislerle anca annesi gittiğinde konuştuğunu söyledi (@ABC13Brooke/Facebook)
Quannell X, Rudy Farias'ın polislerle anca annesi gittiğinde konuştuğunu söyledi (@ABC13Brooke/Facebook)
TT

"8 yıl sonra bulunan" genci annesinin taciz ettiği öne sürüldü

Quannell X, Rudy Farias'ın polislerle anca annesi gittiğinde konuştuğunu söyledi (@ABC13Brooke/Facebook)
Quannell X, Rudy Farias'ın polislerle anca annesi gittiğinde konuştuğunu söyledi (@ABC13Brooke/Facebook)

Köpek gezdirirken kaybolduğu ve 8 yıl sonra bulunduğu açıklanan Rudy Farias'la ilgili çarpıcı iddialar ortaya atıldı. 

Houston'da toplumun ileri gelenlerinden Quanell X, annesinin Farias'ı yıllardır istismar ettiğini ve ona uyuşturucu verdiğini ileri sürdü. Quanell X, dün düzenlediği basın toplantısında Farias'ın "köle koşullarında" yaşadığını söyledi.

Polisin Farias'la yaptığı sorguya katıldığını belirten aktivist, Santana'nın Farias'a halüsinojenik uyuşturucular verdiğini, işlerini yaptırdığını ve aynı yatakta uyumaya zorladığını iddia etti ve şöyle konuştu:

Hiçbir çocuk, kendi annesi tarafından böyle muamele görmemeli.

Quannell X, Farias'ın kendisine bazı açıklamalar yaptığını söyledi. Buna göre Farias hiç kaybolmadığını, annesinin kendisine polis tarafından bulunursa yakalanacağını söylediğini ve bu yüzden yetkililer eve geldiğinde saklandığını aktardı.

Quannell X, "Eğer anneniz sizi yatakta çıplakken öpüyorsa bu nedir? Hastalık" dedi. 

"O çocuk hiç kaybolmadı"

Farias'ın annesi Janie Santana'nın ABD'nin Teksas eyaletine bağlı Houston'daki komşuları, 25 yaşındaki adamı gördüklerini ileri sürdü.

Kisha Ross, haberleri görünce kendisinin ve ailesinin şoke olduğunu ifade etti. Ross, yerel haber kanalı KTRK'e dünkü açıklamasında Farias'ın 2015'te kaybolduğuna dair hiçbir fikirleri olmadıklarını söyledi:

Farias garajıma gelip kuzenim, oğlum ve kızımla vakit geçirirdi. O çocuk hiç kaybolmadı. Bazen tek başına parka giderdi.

Ross'un kuzeni Broderick Conley de Farias'la sık sık takıldıklarını savundu.

İkili, Farias'ın sıklıkla kendi evlerine geldiğini ancak son birkaç haftadır görmediklerini öne sürdü.

Adının açıklanmasını istemeyen bir komşu da "Burada birinin kayıp olmasına şaşırdım. Onu görüyorduk. Herkes için şoke edici" dedi.

Farias'ın 6 Mart 2015'te iki köpeğini Houston'ın kuzeydoğusunda gezdirirken ortadan kaybolduğu iddia edilmişti. Sonrasında evcil hayvanlar sağlam halde bulunsa da Farias kaybolmuştu. Farias, 29 Haziran'da bir kilisenin dışında baygın ve dayak yemiş bir halde bulunmuştu.

Houston Polis Departmanı'nın olayla ilgili soruşturması devam ediyor.

 

Independent Türkçe, Insider, KRTK



Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
TT

Tazmanya kaplanını "diriltme" çalışmalarında büyük gelişme: "Bugüne kadarki en eksiksiz genom"

Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)
Bilinen son Tasmanya kaplanı, 1936'da Hobart Hayvanat Bahçesi'nde hayatını kaybetti (NFSA)

Soyu tükenen Tazmanya kaplanını geri getirmeye çalışan şirket, bugüne kadarki en eksiksiz genomu elde ettiklerini öne sürerek önemli bir adıma imza attıklarını duyurdu. 

İnsanların avlaması sonucu popülasyonu gittikçe azalan Tazmanya kaplanlarının son üyesi, 1936'da Avustralya'daki bir hayvanat bahçesinde ölmüştü. 

Son yıllarda hız kazanan "türdiriltimi" çalışmalarında geri getirilmeye çalışılan türlerden biri de bu etçil hayvan.

Türdiriltimi çalışmaları, soyu tükenmiş türlerin birebir aynısından ziyade onlara benzer canlıları getirmeyi amaçlıyor.

ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, Tazmanya kaplanlarını geri getirmek için 2022'de Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'yle işbirliğine başlamıştı.

Australian Broadcasting Corporation'ın haberine göre ekip, soyu tükenmiş bir canlıya ait "bugüne kadarki en eksiksiz" genomu elde etti.

Bugün (17 Ekim) Sidney'de yapılacak bir etkinlik öncesinde gelişmeleri duyuran araştırmacılar, "yüzde 99,9'dan daha doğru" bir Tazmanya kaplanı genomuna ulaştıklarını iddia ediyor.

Bilim insanları derisi yüzülerek etanol içinde 110 yıl boyunca muhafaza edilen bir kafa örneğini kullanarak hayvanın DNA diziliminin büyük bir kısmının yanı sıra RNA'sını da elde ettiklerini öne sürüyor.

RNA parçalarının Tazmanya kaplanı hayattayken farklı dokularda devreye giren genleri tespit etmeye katkı sağlaması bekleniyor. Bilim insanları bu sayede hayvanın neyi tadabildiği, koklayabildiği, görebildiği ve beyninin nasıl çalıştığını anlamayı umuyor.

Çalışmaya liderlik eden Dr. Andrew Pask, zaman içinde bozulmaya epey yatkın olan RNA'nın korunması sayesinde hayvanın "biyolojisini hayal edemedikleri seviyede anlamayı" umuyor.

Öte yandan çalışmada yer almayan bazı uzmanlar bulguların hakem onayından geçmesini beklemeyi tercih ediyor. 

Avustralya Müzesi Araştırma Enstitüsü Baş Bilim İnsanı Prof. Kris Helgen soyu tükenmiş bir türde böyle bir sonuca ulaşılmasını takdir ederken, genomun yapbozun sadece bir parçası olduğunu belirtiyor. 

Prof. Helgen ayrıca Tazmanya kaplanının geri getirilme ihtimali olmadığını düşünüyor. 

Daha önce yünlü mamutları diriltme projesinde Colossal Biosciences'la çalışan biyoteknoloji uzmanı Dr. Parwinder Kaur da hakemli dergilerdeki yayınları beklediğini ifade ediyor.

Fakat Dr. Kaur özellikle yapay üreme alanındaki gelişmeden dolayı heyecan duyduğunu söylüyor. 

Colossal Biosciences son duyurusunda, Tazmanya kaplanlarının yaşayan en yakın akrabası olan keseli türü Sminthopsis crassicaudata'da yumurtlamayı tetiklediklerini öne sürdü. 

Şirket, Tazmanya kaplanlarının genomu tamamlandığında bunu, üretilen yumurtalara enjekte etmeyi planlıyor. Ayrıca bu canlıların, geri getirilmeye çalışılan hayvanlara taşıyıcı annelik yapması planlanıyor. 

Yapay bir rahim cihazı üzerine de çalışan araştırmacılar, hamileliğin başından ortasında kadar embriyoların burada gelişebildiğini iddia ediyor.

Dr. Pask bütün bu gelişmelerin, 2025 başlarından itibaren hakemli dergilerdeki çalışmalarla destekleneceğini söylüyor. 

Diğer yandan türdiriltimi çalışmaları etik kaygılara da sebep oluyor. Geri getirilen hayvanların ve taşıyıcı annelerin yaşayabileceği sağlık sorunları, itirazların merkezinde yer alıyor. Ayrıca yünlü mamut gibi hayvanların yalnızlık çekeceğinden endişe duyanlar da var.

2000'de nesli tükenen Capra pyrenaica pyrenaica, 2003'te geri getirilmiş ancak akciğerlerindeki sorunlar nedeniyle sadece birkaç dakika yaşayabilmişti. 

Independent Türkçe, Australian Broadcasting Corporation, Live Science