The Idol'ın kamera arkası fotoğrafları sızdı, izleyiciler inanamadı

"Bu tam anlamıyla bambaşka bir diziye benziyor... Ne büyük bir zaman ve para kaybı"

İlk günden beri içerdiği gereksiz çıplaklık ve seks sahneleri nedeniyle eleştirilen dizi, erken final yapmıştı (HBO)
İlk günden beri içerdiği gereksiz çıplaklık ve seks sahneleri nedeniyle eleştirilen dizi, erken final yapmıştı (HBO)
TT

The Idol'ın kamera arkası fotoğrafları sızdı, izleyiciler inanamadı

İlk günden beri içerdiği gereksiz çıplaklık ve seks sahneleri nedeniyle eleştirilen dizi, erken final yapmıştı (HBO)
İlk günden beri içerdiği gereksiz çıplaklık ve seks sahneleri nedeniyle eleştirilen dizi, erken final yapmıştı (HBO)

HBO'nun tartışmalı dizisi The Idol'ın ilk günlerine ait kamera arkası fotoğrafları sızdı. Bu kareler, izleyicilere dizinin yaratıcısı Sam Levinson tarafından tamamen elden geçirilmeden önce nasıl göründüğüne dair fikir verdi.

@thisisnotahmad adlı Twitter hesabı, dizinin yaratıcısı Sam Levinson, yönetmenliği Amy Seimetz'den devralmadan önceki versiyonuna ait olduğu tahmin edilen üç fotoğraf paylaştı.

Fotoğraflarda, başroldeki Lily-Rose Depp, oyuncular ve set ekibiyle birlikte dizinin son halinde yer almayan bir pembe bir yatak odasında görülüyor.

Çekimler arasında kostümünü korumak için Hawaii desenli bir bornoz giyen oyuncu ve yanındakiler, Depp'in canlandırdığı pop yıldızı Jocelyn temalı posterler, kupalar, yastıklar ve diğer eşyaların önünde poz veriyor.

Yatak odasının bir hayranın mı yoksa Jocelyn'in kendi yatak odası mı olduğu net değil. Tweet'teyse şöyle yazıyor:

Amy Seimetz'in The Idol versiyonu, Jocelyn'in geçmişteki çocuk yıldızlığına gönderme yapan sahneler içerecekti.

Tweet şöyle devam ediyor:

"Sam Levinson'ın versiyonundaki en büyük kusurlardan biri, Jocelyn'in bir pop yıldızı olmasının hiçbir zaman gerçek gelmemesiydi, bu yüzden bunun detaylandırıldığını görmek güzel olurdu.

Diğer Twitter kullanıcıları da dizinin tamamen iki farklı versiyonu olmasına tepki gösterdi ve bir kullanıcı şunları yazdı: 

Bu tam anlamıyla bambaşka bir diziye benziyor... Ne büyük bir zaman ve para kaybı.

Bir diğeri ise şöyle dedi: 

Bu çok daha iyi gözüküyor. Lanet olsun. Gerçekten birilerinin neler olduğunu anlatmasını istiyorum.  

Bir başkası "Anlamlı bir mesajı olan bir dizi yapmak için kaçırılmış bir fırsat" diye yazarken, bir kişi de "Seimetz'in bölümünü yayınlayın, SOYULDUK" diye ekledi.

Rolling Stone'un martta yayımladığı haberle, Atlanta'nın yönetmeni Amy Seimetz'in dizinin yaklaşık yüzde 80'ini tamamlanmışken Nisan 2022'de diziden ayrıldığı ortaya çıkmıştı.

O dönemde HBO'dan Deadline'a yapılan açıklamada, ekibin "yeni bir yönde" ilerleyeceği ve "dizinin bu yeni yaklaşımına en iyi şekilde hizmet etmek için oyuncu kadrosunu ve ekibi buna göre ayarlayacağı" belirtilmişti.

Rolling Stone'un aktardığına göre Levinson yönetmenliği devraldığında, 75 milyon dolara mal olduğu tahmin edilen neredeyse bitmiş projeyi, yeniden yazmak ve çekmek için hurdaya çıkardı.

Rolling Stone'a prodüksiyon hakkında konuşan ve ismini vermek istemeyen bir ekip üyesi, "Weeknd tamamen kendisiyle ilgili bir dizi istiyor gibiydi, Sam de bu konuda hemfikirdi" demişti.

Ekip üyelerinden biri, dizinin Levinson'ın yönettiği hali için "Hicivden hicvettiği şeye dönüştü" yorumunu yapmıştı.

Independent Türkçe, Insider, Rolling Stone



İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Beden korkusu (body horror) türünün öncüsü kabul edilen usta yönetmen David Cronenberg, sinema salonlarına dair nostaljik duygular taşımadığını ve dijitalleşen film yapım süreçlerini daha verimli bulduğunu söyledi.

Interview Magazine için meslektaşı Jim Jarmusch'a konuşan Cronenberg, filmlerinin toplu bir izleyiciyle sinema salonunda izlenmesinin kendisi için özel bir anlam taşımadığını belirtti.

"O hissi yaşamıyorum"

"Filmleri gerçek sinema salonlarında sadece arada sırada, genellikle film festivallerinde izliyorum ve projeksiyon kalitesi her zaman iyi olmuyor" diyen Cronenberg, sözlerine şöyle devam etti: 

Venedik'te Spike Lee'yle sahnedeydim. Sinemanın bir katedral gibi olduğunu, neredeyse dini bir yönü bulunduğunu söylüyordu. Ona, 'Ben Arabistanlı Lawrence'ı (Lawrence of Arabia) akıllı saatimden izliyorum ve orada bin deve var, hepsini görebiliyorum' dedim. Şaka yapıyordum ama anlatmak istediğim şey, sinema deneyimini o kadar da etkileyici bulmadığımdı. Belki yaşlandığım içindir. O toplu izleme hissini yaşamıyorum.

Teknolojiye karşı açık yaklaşımı filmlerine de yansıyan Cronenberg, dijital kameralarla çalışmanın kolaylıklarının, film şeridinin sunduğu görsel avantajların önüne geçtiğini düşünüyor. Kurgu süreçlerinde film şeridiyle çalışmanın epey kısıtlayıcı olduğunu belirten usta yönetmen, dijital araçların sağladığı kontrol imkanlarını öne çıkardı.

"İnsanların dijital platformlarda bir filmi izledikten sonra duyduğu tutkuyu, eskiden sinema salonundan çıktıktan sonra hissettiğimiz heyecana benzetiyorum" diyen Cronenberg, "Farklı olabilir ama daha kötü değil. Ayrıca filmle çalışmayı da özlemiyorum. Kurgu ve montaj benim için tam bir kabustu. Artık çok daha fazla kontrol sahibiyiz ve bir film yapıyorsanız, bir dereceye kadar kontrol manyağısınız demektir" ifadelerini kullandı.

Cronenberg'in son filmi Kefenler (The Shrouds) şu sıralar ABD sinemalarında gösterimde. Yönetmenin 2024 Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapan filminde, eşini kaybeden bir adamın yas sürecini, karısının cesedini canlı yayın yapan bir tabut içinde saklayarak yaşaması konu ediliyor.

"Böyle bir filmi sadece Cronenberg çekebilir"

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

IndieWire'ın incelemesinde filmle ilgili şu yorum yer alıyor:

Yönetmenin eşinin kaybından ilham alan Kefenler, sadece David Cronenberg'in çekebileceği türden bir yas hikayesi. Alaycı, duygusuz ve zaman zaman öylesine cansız ki, sanki film kendisi de katılaşmış gibi. Görüntüler, projeksiyondan perdeye ulaşmadan çok önce ölmüş gibi duruyor. Ama başka ne beklenirdi ki?

Kefenler, Türkiye'de 23 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.

82 yaşındaki Kanadalı sinemacı, Sinek (The Fly), Çarpışma (Crash) ve Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future) gibi filmleriyle de tanınıyor. 

Independent Türkçe, IndieWire, Interview Magazine