Mission: Impossible'ın yıldızı, gece kulüplerinde erkekleri nasıl "çılgınca" uzaklaştırdığını anlattı

Yıldız oyuncu "Kadınların sadece dans ederken bile güvende hissetmemek zorunda kalması çok saçma" dedi

Reuters
Reuters
TT

Mission: Impossible'ın yıldızı, gece kulüplerinde erkekleri nasıl "çılgınca" uzaklaştırdığını anlattı

Reuters
Reuters

Hayley Atwell gece kulüplerinde erkeklerin istenmeyen ilgisini azaltmak için kullandığı "çılgın" yöntemi anlattı.

Mission Impossible: Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm'de (Mission: Impossible – Dead Reckoning Part One) Tom Cruise'la başrolü paylaşan 41 yaşındaki oyuncu, taktiğini The Independent'ın Love Lives röportaj dizisinin son bölümünde açıkladı.

Atwell sunucu Olivia Petter'a "Gece kulüplerine gittiğimde genellikle gey kulüplerine gitmek istiyordum çünkü özgürce dans edebiliyordum ve kendimi çok daha güvende hissediyordum" dedi.

Ama gece kulüplerindeyken erkeklerin yanıma geldiğini ve dans pistinde bana karşı epey kararlı ya da agresif olduklarını hissettiğimi hatırlıyorum. Kadınların sadece dans ederken bile güvende hissetmemek zorunda kalması çok saçma. Adamı gücendirirsem bunun onu kızdıracağından gerçekten korkuyordum.

Atwell sözlerini şöyle sürdürdü:

Ama biraz çılgınca bir şey yaparsanız geri çekilirler. Bu yüzden de onlara karşı gerçekten çirkin, yoğun, tamamen ritimsiz ve sanki onlarla neredeyse delicesine ilgileniyormuşum gibi dans ederdim. Genelde de geri çekilmeleri en fazla 10 saniye sürerdi.

Atwell, aksiyon serisinin yeni filminde Tom Cruise'un canlandırdığı IMF ajanı Ethan Hunt'a Grace adlı bir suçluyu canlandırarak eşlik ederken, ekip insanlığı tehdit eden bir silahın izini sürüyor.

Love Lives röportajında Atwell, karakterini oluşturmak için Cruise ve yönetmen Christopher McQuarrie'yle nasıl işbirliği yaptığının yanı sıra aksiyon sahnelerini, dövüş eğitimini ve Hollywood'da kadınların karşılaştığı engelleri de ele aldı.

The Independent eleştirmeni Clarisse Loughrey, filme 4 yıldız verdi. Loughrey, Atwell'in karakterinin "usta bir hırsız ve aynı zamanda, her nasılsa, serinin şimdiye kadar sakar bir Hugh Grant tipine en yakın karakteri" olduğunu yazdı.

Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm için yapılan eleştiriler övgü dolu. Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'ta filmin, yapılan 112 eleştirinin ardından halihazırda 100 üzerinden 98 puanı var.

Film, bir Görevimiz Tehlike filmi için bugüne kadarki en büyük açılış hafta sonunu geçirmeye hazırlanıyor: Gişede 90 milyon dolarlık hasılat yapması öngörülüyor.

Film serisi, 1966'da başlayan ve 1990'a kadar süren klasik TV dizisinden uyarlanıyor.

Rebecca Ferguson, Simon Pegg, Ving Rhames ve Vanessa Kirby'nin de rol aldığı Mission Impossible: Ölümcül Hesaplaşma Birini Bölüm, 14 Temmuz'da vizyona girecek.

Independent Türkçe



Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, mesajlaşırken ifadeleri kısaltan kişilerin "samimiyetsiz" göründüğünü tespit etti. Yeni çalışmaya göre bu kişilerin mesajlarına cevap almama ihtimali de artıyor.  

Pek çok kişi mesajlaşırken kelimeleri veya uzun ifadeleri birkaç harfle yazarak kısaltıyor. İnternetin ilk yıllarından miras kalan bu alışkanlık yazışmayı kolaylaştırırken kendine has bir çevrimiçi dil de ortaya çıkarıyor. 

Fakat ABD'deki Stanford Üniversitesi'nin yeni çalışmasına göre mesajlarda kısaltma kullanmak özellikle yeni bir ilişkinin başlangıcında olumsuz bir etki yaratabilir. 

Araştırmacılar, 37 ülkeden 5 bin 300'den fazla katılımcının mesajlarını inceledi ve onlarla anketler yaptı. Flört uygulamaları ve sohbet odalarını kullanan kişilerin kısaltma içeren ve içermeyen konuşmalardaki davranışları da incelendi.

Katılımcılar kendilerine gösterilen mesajları, samimiyet, çaba ve cevap verme isteği üzerinden değerlendirdi. 

Bilim insanları daha güvenilir bir sonuç almak adına farklı bağlamlardaki sohbetleri çalışmaya dahil etti.

Bulgularını Journal of Experimental Psychology: General adlı hakemli dergide yayımlayan araştırmacılar, kısaltma kullanmanın genellikle karşı tarafa samimiyetsiz geldiğini kaydetti. Ekip, kişilerin yakınlığı veya mesaj uzunluğu değiştiğinde bile kısaltmaların olumsuz etkisinin sürdüğünü gözlemledi.

Ayrıca bu davranışı sergileyen kişilerin yanıt alma olasılığının daha düşük olduğu saptandı. 

Diğer yandan çalışmanın başında yapılan anketlerde katılımcıların yüzde 99'u kısaltma kullandığını ve yüzde 84'ü bu davranışın rahatsızlık vermeyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Yüzde 4'lük bir kısım da kısaltmaların karşı tarafın hoşuna gitmesini bekliyodu. 

Makalenin başyazarı David Fang "Mesajlaşan kişilerin kısaltmalardan hoşlanabileceğini düşündük çünkü gayriresmi bir yakınlık hissi uyandırıyordu" diyerek ekliyor: 

Bu nedenle kısaltmaların bunları kullanan kişiler hakkında olumsuz algılara yol açması bizi şaşırttı.

Araştırmacılar, kısaltmaların çaba göstermemek gibi algılandığı için böyle bir etki yarattığını düşünüyor. 

Fang, "Bulgularımız, örneğin bir ilişkinin başlangıcı ya da iyi bir izlenim bırakmamız gerektiği durumlar gibi, özellikle daha samimi görünmek ve sosyal bağları güçlendirmek istediğimizde önem kazanıyor" diye açıklıyor. 

Diğer yandan kısaltmalar her durumda kötü olmak zorunda değil. Fang, "Örneğin kuryeyle hızlıca mesajlaşırken, daha samimiyetsiz görünmeyi kabul etmek mantıklı olabilir" diyor.

Daha önceki bir araştırmada emoji kullanımının yanlış anlaşılmaya yol açabileceği bulunmuştu. Farklı ülkelerden katılımcılarla yürütülen çalışmada, emojilerin anlamının cinsiyet, kültür ve yaşa göre değiştiği görülmüştü.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Study Finds, Journal of Experimental Psychology: General