Euphoria'nın Elliot'ı: Uyuşturucu yüzünden diziden atılıyordum

Dominic Fike, Euphoria'da (Eddy Chen/HBO)
Dominic Fike, Euphoria'da (Eddy Chen/HBO)
TT

Euphoria'nın Elliot'ı: Uyuşturucu yüzünden diziden atılıyordum

Dominic Fike, Euphoria'da (Eddy Chen/HBO)
Dominic Fike, Euphoria'da (Eddy Chen/HBO)

Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelesi hakkında konuşan Dominic Fike, bunun neredeyse Euphoria'daki rolüne mal olduğunu açıkladı.

27 yaşındaki oyuncu, Sam Levinson'ın cesur gençlik dramasının ikinci sezonunda, Rue'nun (Zendaya) tehlikeli bir şekilde yeniden uyuşturucu kullanmaya başlamasında rol oynayan, uyuşturucu kullanıcısı Elliot rolüyle diziye katıldı.

Yakın zamanda Apple Music'teki geniş kapsamlı bir video röportaj için Yeni Zelandalı DJ Zane Lowe'la bir araya gelen Fike, oyuncu kadrosuna girdiğinde "uyuşturucu bağımlısı" olduğunu itiraf etti.

Babydoll'la tanınan şarkıcı, "Ve biliyorsunuz, büyük ölçüde uyuşturucuyla ilgili bir dizide yer almak çok zor" dedi.

Dizinin yönetmeni ve senaristi Sam bana, her zaman yanımda olacak, ayık kalmamı sağlayacak bir koç buldu. Bu işe yaramadı.

Uyuşturucu etkisi altındayken çektiği bir sahe olup olmadığı sorulduğunda Fike şöyle yanıt verdi:

Aman Tanrım. Evet, dostum. O dizinin büyük bir kısmında çok fena haldeydim. Gerçekten çok kötüydü.

"Bu yüzden azarlandığından" bahseden Fike, "Bilirsiniz işte, neredeyse diziden atılıyordum... 'Dostum, böyle bir şey yapamazsın' diyorlardı" diye ekledi.

Nihayetinde Fike kovulmadı. Hatta Fike'ın uyuşturucu etkisindeyken çektiği bazı sahneler, Levinson'ın başka seçeneği olmadığı için "mecburen" son kurguda kullanıldı.

Oyuncu, "Eğlence sektörü böyle" dedi.

Bilirsiniz işte, size bir sürü para verip sadece 'Bir yolunu bul dostum' derler. Ya batarsın ya çıkarsın.

The Independent yorum için HBO ve Levinson'la temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

Artık ayık olan Fike, üçüncü sezonda diziye geri dönmeyi dört gözle beklediğini söyledi.

Fike "Bilirsiniz, manyak bir şey olacak. Sanırım herkesle daha iyi bir dinamiğim var... yani neredeyse herkesle" deyip güldü ve görünüşe göre Euphoria'daki rol arkadaşı Hunter Schafer'la ayrıldıklarını doğruladı.

Lowe'un "rol arkadaşına aşık olan ilk oyuncu olmadığına" dair kendisini temin etmesinin ardından Fike şu yanıtı verdi:

Biliyorum... Yakınlaşmanın çok hızlandırıldığı lanet bir şey yaşıyorsunuz.

Oyunculuğu, "birinin önünde soyunmaya" benzeten Fike, "Çok aptalca bir şey yapıyorsunuz ve birinin önünde en aptal ve en savunmasız halinizi sergilemek zorunda kalıyorsunuz ve bu da zaten var olabilecek her türlü yakınlaşmayı hızlandırıyor ve böylece ilişkiler ya da kaçamaklar hızlı bir yola giriyor" diye ekledi.

Fike ve 24 yaşındaki Schafer ilk olarak Şubat 2022'de, öpüşürken çekilmiş bir fotoğraflarını Instagram'da paylaştıklarında ilişkileri olduğu düşünülmüştü. İkili bir sonraki ay Vanity Fair'ın Oscar partisindeki kırmızı halıda ilk kez çift olarak boy göstermişti.



İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Beden korkusu (body horror) türünün öncüsü kabul edilen usta yönetmen David Cronenberg, sinema salonlarına dair nostaljik duygular taşımadığını ve dijitalleşen film yapım süreçlerini daha verimli bulduğunu söyledi.

Interview Magazine için meslektaşı Jim Jarmusch'a konuşan Cronenberg, filmlerinin toplu bir izleyiciyle sinema salonunda izlenmesinin kendisi için özel bir anlam taşımadığını belirtti.

"O hissi yaşamıyorum"

"Filmleri gerçek sinema salonlarında sadece arada sırada, genellikle film festivallerinde izliyorum ve projeksiyon kalitesi her zaman iyi olmuyor" diyen Cronenberg, sözlerine şöyle devam etti: 

Venedik'te Spike Lee'yle sahnedeydim. Sinemanın bir katedral gibi olduğunu, neredeyse dini bir yönü bulunduğunu söylüyordu. Ona, 'Ben Arabistanlı Lawrence'ı (Lawrence of Arabia) akıllı saatimden izliyorum ve orada bin deve var, hepsini görebiliyorum' dedim. Şaka yapıyordum ama anlatmak istediğim şey, sinema deneyimini o kadar da etkileyici bulmadığımdı. Belki yaşlandığım içindir. O toplu izleme hissini yaşamıyorum.

Teknolojiye karşı açık yaklaşımı filmlerine de yansıyan Cronenberg, dijital kameralarla çalışmanın kolaylıklarının, film şeridinin sunduğu görsel avantajların önüne geçtiğini düşünüyor. Kurgu süreçlerinde film şeridiyle çalışmanın epey kısıtlayıcı olduğunu belirten usta yönetmen, dijital araçların sağladığı kontrol imkanlarını öne çıkardı.

"İnsanların dijital platformlarda bir filmi izledikten sonra duyduğu tutkuyu, eskiden sinema salonundan çıktıktan sonra hissettiğimiz heyecana benzetiyorum" diyen Cronenberg, "Farklı olabilir ama daha kötü değil. Ayrıca filmle çalışmayı da özlemiyorum. Kurgu ve montaj benim için tam bir kabustu. Artık çok daha fazla kontrol sahibiyiz ve bir film yapıyorsanız, bir dereceye kadar kontrol manyağısınız demektir" ifadelerini kullandı.

Cronenberg'in son filmi Kefenler (The Shrouds) şu sıralar ABD sinemalarında gösterimde. Yönetmenin 2024 Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapan filminde, eşini kaybeden bir adamın yas sürecini, karısının cesedini canlı yayın yapan bir tabut içinde saklayarak yaşaması konu ediliyor.

"Böyle bir filmi sadece Cronenberg çekebilir"

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

IndieWire'ın incelemesinde filmle ilgili şu yorum yer alıyor:

Yönetmenin eşinin kaybından ilham alan Kefenler, sadece David Cronenberg'in çekebileceği türden bir yas hikayesi. Alaycı, duygusuz ve zaman zaman öylesine cansız ki, sanki film kendisi de katılaşmış gibi. Görüntüler, projeksiyondan perdeye ulaşmadan çok önce ölmüş gibi duruyor. Ama başka ne beklenirdi ki?

Kefenler, Türkiye'de 23 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.

82 yaşındaki Kanadalı sinemacı, Sinek (The Fly), Çarpışma (Crash) ve Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future) gibi filmleriyle de tanınıyor. 

Independent Türkçe, IndieWire, Interview Magazine