Game of Thrones'da Daenerys Targaryen'i canlandıran Emilia Clarke, HBO'nun 8 sezon süren ve büyük beğeni toplayan dizisinde geçirdiği "üzücü" dönemi anlattı. Aktris, güncel çalışmaları hakkında konuşurken, 2018'de sona eren ancak spin-off dizisi House of the Dragon'la devam eden dizideki deneyimini paylaştı.
Los Angeles Times'a verdiği röportajda oyuncu, Game of Thrones'un finalinden yıllar sonra hâlâ tüm bu deneyimi sindirmeye çalıştığını itiraf etti. İki anevrizma geçirmesi ve babasını kaybetmesi gibi kişisel sorunlarla uğraşırken bir yandan da şöhretle başa çıkmaya çalışmanın onu zorladığını anlatan oyuncu, bu deneyim ve canlandırdığı karakter için minnettar olduğunu da sözlerine ekledi.
O dizide gerçekten üzgün olduğum zamanlar oldu, çünkü sadece 20'li yaşlarında genç bir kadındım. Tüm bunlar Game of Thrones devam ederken yaşandığı için bazen çok kafa karıştırıcı olabiliyordu. Daenerys'in belli bir kalitenin üstünde görüldüğünü umuyorum, ne mutlu bana ki durum böyle. İnsanlar bana çıplaklık hakkında soru sormadıkları sürece sorun yok.
Game of Thrones'da aynı karakteri uzun süre canlandırdıktan sonra Clarke, "farklı deneyimlere ihtiyaç duyduğu" için sinema ve tiyatroya yöneldiğini söyledi. Daha önce yapma şansı bulamadığı her şeyi yapmak istediğini vurgulayan Clarke, M.O.M.: Mother of Madness'la çizgi roman yazarlığına da el atmıştı.
McCarthy adlı biyografik filmde, ABD Senatörü Joseph McCarthy'nin eşi Jean Kerr rolünde izleyicilerin karşısına çıkacak olan Clarke, An Ideal Wife'da da Oscar Wilde'ın eşi, İrlandalı yazar Constance Lloyd rolünde oynayacak.
Game of Thrones'ta çalışmanın getirdiği uzun süreli bağlılığa sahip olmayan projelerde yer almayı tercih eden 36 yaşındaki Clarke, oyuncu olarak seçeneklerini genişletmeye çalıştığını belirtti.
Mevcut ve gelecek rolleri filmografisine çeşitlilik katacak olsa da Britanyalı oyuncunun canlandırdığı unutulmaz Daenerys karakteri, onun en ikonik rolü olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Independent Türkçe, Los Angeles Times, ScreenRant