Korku serisinin son ayağından büyük başarı: Bütçesini ikiye katladı

Amerikalı oyuncu Patrick Wilson, 4 kez başrolde olduğu seride yönetmen koltuğuna da oturdu

Film, Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 34 puan alabildi (Sony)
Film, Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 34 puan alabildi (Sony)
TT

Korku serisinin son ayağından büyük başarı: Bütçesini ikiye katladı

Film, Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 34 puan alabildi (Sony)
Film, Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 34 puan alabildi (Sony)

Indiana Jones ve Kader Kadranı (Indiana Jones and the Dial of Destiny), gişede hayal kırıklığı yaratan bir başlangıç yapmasına rağmen geçen haftanın en çok izlenen filmi olmuştu. Harrison Ford'un başrolde olduğu serinin son halkasının zirvedeki saltanatı sadece bir hafta sonra sona erdi.

Korku türündeki devam filmi Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı (Insidious: The Red Door), gişede etkileyici bir başlangıç yaparak zirveyi ele geçirdi. 

İlk yönetmenlik denemesini yapan Patrick Wilson, Rose Byrne ve Ty Simpkins'in Lambert ailesini canlandırdığı film, gişede 32,6 milyon dolar hasılat elde etti. Daha ilk haftasında, 16 milyon dolarlık bütçesinin iki katından fazla hasılat yapan korku filmi, 3 bin 188 salonda gösterime girmişti.

Ruhlar Bölgesi: Kırmızı Kapı'nın hafta sonunda yaptığı hasılat, serinin Eylül 2013'teki ikinci filminin hemen altında yer aldı. Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2 (Insidious: Chapter 2), 40,2 milyon dolarlık hasılat elde etmişti. 

Sony'nin dağıtımını ve düşük bütçeli korku filmlerinin uzmanı Blumhouse'un yapımcılığını üstlendiği serinin tamamı, bütçesinin karşılığını fazlasıyla aldı. 

2011 yapımı Ruhlar Bölgesi (Insidious), 1,5 milyon dolarlık bütçeyle yurt içinde 54, dünya çapında da 99,5 milyon dolar hasılat elde etmişti. 

Serinin ikinci filmi, 5 milyon dolarlık bütçeyle yurt içinde 83,5, dünya çapındaysa 161,9 milyon dolar kazanmıştı.

2015 yapımı Ruhlar Bölgesi: Bölüm 3 (Insidious: Chapter 3), biraz gerilemiş ve 10 milyon dolarlık bütçeyle yurt içinde 52, dünya çapında 113 milyon dolar gelir elde etmişti.

Serinin 2018 yapımı 4. filmi, 10 milyon dolarlık bütçesine karşın yurt içinde 68, dünya çapındaysa 168 milyon dolar hasılat yapmayı başarmıştı.

Independent Türkçe, Deadline, Daily Mail



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe