Kızıldeniz Film Festivali: 48hr Film Challenge yarışması başladı

Yarışma, Ağustos ayında filmlerin gösterilmesi ve kazanan iki takımın seçilmesiyle sona erecek (Şarku’l Avsat)
Yarışma, Ağustos ayında filmlerin gösterilmesi ve kazanan iki takımın seçilmesiyle sona erecek (Şarku’l Avsat)
TT

Kızıldeniz Film Festivali: 48hr Film Challenge yarışması başladı

Yarışma, Ağustos ayında filmlerin gösterilmesi ve kazanan iki takımın seçilmesiyle sona erecek (Şarku’l Avsat)
Yarışma, Ağustos ayında filmlerin gösterilmesi ve kazanan iki takımın seçilmesiyle sona erecek (Şarku’l Avsat)

Kızıldeniz Film Festivali, Suudi Arabistan’da 18-25 yaş arası gelecek vadeden yönetmenler, vatandaşlar ve ülkede ikamet edenlerin katılabileceği, 48 saat içerisinde film çekme yarışması olan ‘48hr Film Challenge’in başladığını duyurdu.

Fransa Kültür Merkezi, Fransa’nın Cidde Başkonsolosluğu, Fransa’nın Riyad Büyükelçiliği ve Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’nin desteğiyle düzenlenen yarışma, genç nesilde merak, yaratıcılık ve yenilik duygusu uyandırma ve yönetmenlik becerilerini geliştirme amacı taşıyor.

Katılımcılar, zamana karşı yarışta heyecan verici kısa filmler çekmelerinden önce üç günlük teknik atölye çalışmalarına katılabilecek.

Başvuru yapacak olanların, yarışmanın başında açıklanacak belirli bir unsuru veya sahneyi çekmesi gerekiyor.

Katılımcı ekipler, süresi üç ila altı dakika arasında olan bir kısa film yapmak, çekmek ve üretmek için zamanla yarışacaklar.

Yarışma, Ağustos ayında filmlerin gösterilmesi ve kazanan iki takımın seçilmesiyle sona erecek.

Kazanan takımların liderleri, Fransa’da 2024’te düzenlenecek olan sinema ve yönetmenlik etkinliklerinden birine katılabilecek.



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe