Gal Gadot'un tartışma yaratan Kleopatra'sı sadece 'baştan çıkarmayacak'

38 yaşındaki oyuncunun tartışmalı Mısır Kraliçesi rolü için farklı planları var

Gadot, son olarak Kenneth Branagh, Annette Bening, Russell Brand, Armie Hammer ve Emma Mackey'yle birlikte Nil'de Ölüm'de rol almıştı (Screenrant)
Gadot, son olarak Kenneth Branagh, Annette Bening, Russell Brand, Armie Hammer ve Emma Mackey'yle birlikte Nil'de Ölüm'de rol almıştı (Screenrant)
TT

Gal Gadot'un tartışma yaratan Kleopatra'sı sadece 'baştan çıkarmayacak'

Gadot, son olarak Kenneth Branagh, Annette Bening, Russell Brand, Armie Hammer ve Emma Mackey'yle birlikte Nil'de Ölüm'de rol almıştı (Screenrant)
Gadot, son olarak Kenneth Branagh, Annette Bening, Russell Brand, Armie Hammer ve Emma Mackey'yle birlikte Nil'de Ölüm'de rol almıştı (Screenrant)

Gal Gadot'un Kleopatra filmiyle ilgili haberler hem tartışmalara yol açıyor hem de filmle ilgili büyük bir beklenti yaratıyor. 

Antik Mısır'ın ünlü kraliçesi, daha önce sayısız kez beyazperdede tasvir edildi. Ancak bunların en ünlüsü 1963 yapımı filmde Elizabeth Taylor tarafından canlandırılmıştı.  

Kleopatra'yı canlandıran son aktrisse, Netflix dizisi Kraliçe Kleopatra'daki Adele James oldu. Ancak, bu dizi de eleştirmenler tarafından yerden yere vurulduğu için, Mısır Kraliçesi'nin hikayesinin ekranda tartışmalara yol açmadan anlatılması zor görünüyor.

Beyazperdenin Wonder Woman'ı Gal Gadot, 2020'de Twitter'da yaptığı açıklamada, yapımcı Patty Jenkins ve senarist Laeta Kalogridis'le birlikte Kleopatra'nın hikayesini beyazperdeye taşıyacaklarını duyurmuştu. Gadot, Kleopatra'nın hikayesinin bir kadının gözünden anlatılmasının çok önemli olduğunu belirtmişti.

Bu duyurunun ardından Gadot'un Kleopatra'sıyla ilgili fazla haber gelmedi ancak geliştirme çalışmaları devam ettiği için film yeniden gündeme geldi.

38 yaşındaki oyuncu, Vogue'un Hong Kong edisyonuna Mısır hükümdarının hikayesini anlatmanın önemi hakkında konuştu. Gadot, kraliçeyle ilgili ortaya atılan tarihi yanlışlara son vermek istediklerini ifade etti. Kleopatra'nın tarihsel söylemde genellikle "femme fatale" olarak resmedildiğini anımsatan İsrailli oyuncu şöyle dedi:

İsrail'in Mısır'a sınırı var ve ben Kleopatra'yla ilgili hikayelerle büyüdüm. Eğer Wonder Woman hayali bir kadın liderse, Kleopatra da gerçek bir lider. Bu, anlatmak istediğim hikayenin mükemmel bir örneği çünkü Kleopatra hakkında farklı kitaplar okumaya başladım ve dedim ki, 'Vay canına, bu büyüleyici'.

"Kleopatra'yla ilgili filmlerde gördüğüm tek şey, onun baştan çıkarıcı bir kadın olması" diyen Gadot, aslında bundan çok daha fazlası olduğunu ifade ederek şöyle dedi:

Onun hikayesini ve bu karakteri adaletli bir şekilde anlatmayı çok istiyorum. Çok güzel bir senaryomuz var ve bu hikayeyi dünyayla paylaşarak Kleopatra'nın sadece bir baştan çıkarıcı olduğu söylemini değiştirmek için sabırsızlanıyorum.

Filmin henüz bir vizyon tarihi olmasa da geliştirme aşamasında olduğu doğrulandı. Gadot, Kleopatra senaryosunun 2021'de tamamlandığını doğrulasa da filmin çekimleri henüz başlamadı.

İlk olarak Patty Jenkins'in filmi yöneteceği açıklanmıştı ancak ünlü yönetmen dümenden çekildi ve baş yapımcı olarak görev yapacağı açıklandı. Jenkins'in yerine yönetmen koltuğunda Keri Skogland oturacak. Senaryoyuysa Laeta Kalogridis kaleme aldı.

Gal Gadot'un Kleopatra'yı canlandıracağı haberi duyulur duyulmaz, yapım ekibi ve başroldeki Gadot, Mısır Kraliçesi'ni "beyazlattığı" gerekçesiyle eleştirilmişti. Gadot, bu eleştirilere şu yanıtı vermişti:

Gerçeklere sadık kalmak istiyorsanız eğer, Kleopatra Makedonyalıydı. Ona uyabilecek Makedon bir aktris arıyorduk ancak bulamadık ve ben Kleopatra konusunda çok tutkuluydum.

Gadot InStyle'a verdiği röportajda, tarihi figürün yine "seksi ve çekici" olarak yansıtılacağını ancak etkisine ve kurnazlığına daha fazla odaklanılacağını söyledi. 

Sadece ne kadar seksi ve çekici olduğunu değil, aynı zamanda ne kadar stratejik ve akıllı olduğunu, bugün yaşadığımız dünya üzerinde ne kadar etkisi olduğunu göstereceğiz. Tüm Kleopatra filmlerini izledim ama şu anda dünyanın duyması gereken hikayeyi bizim anlatacağımızı hissediyorum.

Independent Türkçe, ScreenRant, InStyle



Dışkı fosilleri, dinozorların yeryüzünün hakimiyetini nasıl ele geçirdiğini ortaya koydu

Dinozor dışkısının içeriği, 200 milyon yıl önceki besin zincirinin anlaşılmasını sağladı (Grzegorz Niedźwiedzki)
Dinozor dışkısının içeriği, 200 milyon yıl önceki besin zincirinin anlaşılmasını sağladı (Grzegorz Niedźwiedzki)
TT

Dışkı fosilleri, dinozorların yeryüzünün hakimiyetini nasıl ele geçirdiğini ortaya koydu

Dinozor dışkısının içeriği, 200 milyon yıl önceki besin zincirinin anlaşılmasını sağladı (Grzegorz Niedźwiedzki)
Dinozor dışkısının içeriği, 200 milyon yıl önceki besin zincirinin anlaşılmasını sağladı (Grzegorz Niedźwiedzki)

Fosilleşmiş dışkı ve kusmuk örnekleri, dinozorların çok çeşitli bitki türlerini içeren beslenme tarzı sayesinde yeryüzüne hükmettiğini ortaya koydu. 

Triyas Dönemi'nde (251 milyon yıl önceden 201 milyon yıl önceye kadar) ortaya çıkan dinozorlar, ilk başta diğer sürüngenlerin yanında küçük kalıyordu.

Ancak zaman içinde memeli ve diğer sürüngenlerin ortak atasının yok olmaya başlamasıyla dinozorlar hakimiyeti ele geçirdi. 

Geç Jura Dönemi'nde (163 milyon yıl önceden 145 milyon yıl önceye kadar) yeryüzünün baskın türü haline gelen dinozorlar, tarihin gördüğü en başarılı soylardan biriydi.

Diğer yandan bilim insanları, bu hayvanların nasıl bu noktaya geldiğini tam olarak bilmiyordu. İlk dönemlere ait pek dinozor kalıntısı bulunmaması süreci anlamayı zorlaştırıyordu. 

Polonya'da bulunan fosilleşmiş dışkı ve kusmuk kalıntılarını inceleyen bilim insanları, dinozorların nasıl baskın tür haline geldiğini anlamaya yönelik önemli bulgular elde etti. 

Bromolit denen bu örnekler, sindirilmemiş içerikleri sayesinde bir besin zinciri oluşturarak kimin kimi yediği hakkında fikir veriyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (27 Kasım) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, 200-230 milyon yıl önceye tarihlenen 500'den fazla örneği analiz etti.
 

x hmjöı
Bilim insanları en önemli bulgularını, dışkı ve kusmuk kalıntılarını tarayarak elde etti (Nature)

Toplam ağırlığı 100 kilogramı geçen bromolitlerde böceklerden kemiklere ve kısmen sindirilmiş balıklara kadar pek çok kalıntı tespit edildi. 

Araştırmacılar edindikleri bilgileri, diğer fosiller ve o döneme dair iklim verisiyle birleştirerek dönemin ekosistemi hakkında daha kapsamlı bir tablo oluşturmayı hedefledi. 

Bulgular, ilk dinozorların çoğunlukla böcek içeren hepçil bir beslenme tarzını benimsediğini gösteriyor. Daha sonra ilk avcı dinozorlar küçük boyutlarda ortaya çıkmaya başlamış ve onları, daha büyük etçil ve otçul türler izlemişti. 

İsveç'teki Uppsala Üniversitesi'nden paleontolog Dr. Grzegorz Niedzwiedzki, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında "Sonuçlar, dinozorların dünyanın kontrolünü yavaş yavaş ele geçirdiğini gösteriyor. Bu, milyonlarca yıla yayılan bir süreçti" diyerek ekliyor: 

Triyas'ın en sonunda, Jura Dönemi'nin kapısını ardına kadar açan bir şey yaşandı.

Dr. Niedzwiedzki ve ekip arkadaşları bu kilit faktörün, farklı bitkileri tüketme yeteneği olduğunu saptadı. 

Araştırmacılar levha hareketleri ve volkanik faaliyetlerin, Polonya'daki iklimi değiştirerek bitki çeşitliliğini artırdığını buldu. 

Dinozorlar, diğer otçullardan daha fazla çeşit bitki yiyerek bir avantaj kazanmış gibi görünüyor. Dışkıları, dicynodontia gibi otçullardan daha fazla bitki çeşidi içeriyordu. 

Makalenin bir diğer yazarı Dr. Martin Qvarnström şöyle diyor:

Yeni ortaya çıkan bitkileri sindirme ve yeme yeteneği, muhtemelen otçul dinozorlara, önceden var olan bitki yiyicilere kıyasla avantaj sağladı.

Diğer yandan dinozorların hakim tür haline gelmesini sağlayan başka etkenler de olduğu düşünülüyor.

Avustralya'daki Queensland Üniversitesi'nden paleontolog Dr. Steven Salisbury, yer almadığı çalışmayı "etkileyici" bulduğunu ifade ediyor. Bununla birlikte Dr. Salisbury, dinozorların kalça ve ayak bileği yapısının, yere yakın diğer sürüngenlere karşı avantajı sağlamış olabileceğini belirtiyor.

Ayrıca çalışma Polonya'daki ortama odaklanıyor ve başka yerlerde de aynı sürecin yaşandığı kesin bir şekilde söylenemiyor.

Fakat araştırma ekibi, diğer bölgelerde de benzer bir ekolojik değişimin yaşandığını tahmin ediyor.

Fosillerin yanı sıra daha fazla bromolit örneğinin incelenmesi bu belirsizliği giderebilir.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, New York Times, Australian Broadcasting Corporation, Nature