The Lumineers, ilk kez Türkiye'de konser verdi

The Lumineers, ilk kez Türkiye'de konser verdi
TT

The Lumineers, ilk kez Türkiye'de konser verdi

The Lumineers, ilk kez Türkiye'de konser verdi

The Lumineers, 30. İstanbul Caz Festivali kapsamında ilk kez Türkiye'deki dinleyicileriyle buluştu.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen festival için Türkiye'ye gelen Amerikalı grup, Parkorman'da sahne aldı.

Geceye sevilen şarkılarından "Brightside" ile başlayan The Lumineers, daha sonra aralarında "Ho Hey", "Cleopatra", "A.M. Radio" ve "Stubborn Love" gibi şarkılarının olduğu bir seçkiyi seslendirdi.

Konserde vokalde Wesley Schultz, piyanoda Jeremiah Fraites, bas gitarda Byron Isaacs klavyede Stelth Ulvang ve kemanda Lauren Jacobson yer aldı.

Gecede The Lumineers öncesinde ise Türkiye'nin gözde yeni nesil topluluklarından Adamlar oldu.

"Ho Hey" ile 2012'de yaptıkları başarılı çıkışın ardından Bruce Springsteen, Tom Waits, Bob Dylan ve Tom Petty gibi efsanelerden aldıkları ilhamla dünya çapında başarı kazanan The Lumineers, 10 yıl gibi kısa bir sürede modern folk türünün en büyük grupları arasında yerini sağlamlaştırdı.

Grup, "Stubborn Love", "Ophelia", "Angela" ve "Cleopatra" gibi şarkılarıyla bir hayran kitlesine ulaştı.

İki hafta boyunca 40'a yakın konser gerçekleşecek festivalde, usta isimlerden gençlere 200'den fazla yerli ve yabancı sanatçıyı müzikseverlerle buluşmaya devam ediyor.

Festival müzikseverleri yeni nesil virtüözlerden, trip-pop, funk, caz ve rock müziğin usta isimlerine kadar keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.

30. İstanbul Caz Festivali, 19 Temmuz'da sona erecek.



"Kılıçlı büyükanne" 82 yaşında Kalaripayat dersi veriyor

Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
TT

"Kılıçlı büyükanne" 82 yaşında Kalaripayat dersi veriyor

Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)
Ona "Kılıçlı Büyükanne" diyenler de var (Meenakshi Raghavan)

Meenakshi Raghavan, geçmişi milattan önceye dayanan Kalaripayat'ı öğretmekten vazgeçmeyeceğini söylüyor.

Dünyada bu dövüş sporunu öğreten en yaşlı kadın olduğu tahmin edilen Hintli, "Muhtemelen ölene kadar Kalari yapacağım" diyor. 

Meenakshi Anne olarak da bilinen 82 yaşındaki Raghavan, Kerala'nın Vadakara bölgesinde yaşasa da başka kentlerde de gösteri yapıyor.

Eşinin 1950'de kurduğu dövüş okulunda sabah 5'ten öğlene kadar Kalaripayat dersleri vermeyi sürdürüyor:

Günde 50 civarında öğrenciyi eğitiyorum. 4 çocuğum da ben ve eşim tarafından yetiştirildi. 6 yaşından itibaren öğrenmeye başladılar.

Meenakshi Raghavan, 7 yaşındayken çok iyi dans ettiğini ve babasıyla konuşan VP Raghavan'ın onu Kalaripayat'a başlattığını söylüyor:

Tıpkı dans gibi, bu sanat formu da esnek olmanızı gerektiriyor.

Sonrasında okul kurup evlenen ikili, yüzlerce öğrenciyi para almadan yetiştirmiş.

2007'de eşini kaybettikten sonra resmen okulun başına geçen Raghavan, bir gün işleri 62 yaşına gelen en büyük oğlu Sanjeev'e bırakacağını söylüyor. 

dcfgthy
Eski öğrencileri, onu büyük bir ilham kaynağı olarak görüyor (Meenakshi Raghavan)

Kökleri en az 3 bin yıl önceye dayanan bu teknik, Hindistan'ın güneyindeki Kerala eyaletinde bulundu. Ülkenin en eski dövüş sanatı olarak kabul ediliyor. 

Dövüş ve savaş teknikleri öğretmekle kalmıyor, öz disiplini sağlamada ve fiziksel kuvvet kazanmada da etkili. 

Sabır gerektiren Kalaripayat, 4 aşamalı bir yöntemle öğretiliyor.

Meypattu adı verilen ilk safhada yağlı masajın ardından egzersiz yapılıyor. 

İki yılın ardından kolthari'ye (sopa dövüşü), angathari'ye (silahlı dövüş) ve verumkai'ye (silahsız dövüş) geçiliyor. Kalaripayat'ta uzmanlaşmak için ortalama 5 yıl gerekiyor. 

Kung fu'nun nefes alma ve vücuttaki enerji akışını sağlama yöntemlerini 6. yüzyılda Kalaripayat'tan aldığı tahmin ediliyor. 

Independent Türkçe, BBC, Guardian