Edebiyat dünyası Milan Kundera’yı kaybetti

Kundera, sürgün, şiir ve edebiyat kariyerinden sonra ‘Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği’ adlı romanıyla tanındı.

Milan Kundera. (AFP)
Milan Kundera. (AFP)
TT

Edebiyat dünyası Milan Kundera’yı kaybetti

Milan Kundera. (AFP)
Milan Kundera. (AFP)

Edebiyat dünyasının önde gelen isimlerinden biri olan, ‘Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği’ adlı romanın sahibi Çekya asıllı Fransız yazar Milan Kundera 94 yaşında yaşamını yitirdi. Kundera’yı farklı kılan şey, 19’uncu yüzyıl romanından farklı yeni bir anlatı tarzını benimsemesi ve böylece 21’inci yüzyılın ilk yarısında çağdaşlarından farklı bir edebi kişiliğe ulaşmasıydı. Bunu başarmasına yardımcı olan, kapsamlı felsefi kültürü ve roman yapısının özüne dahil ettiği derinlemesine müzik bilgisiydi. Bu olağanüstü başarının bir sonucu olarak adı Nobel Edebiyat Ödülü adayları listesinde uzun yıllar yer aldı.

Kundera bir şair gibi yaşadı. Önceleri tanınmadı, ardından kısa öyküler yazmaya başladı. İlk kısa öykü koleksiyonu olan ‘Gülünesi Aşklar’ isimli eserini yayınladıktan sonra dikkat çekti. Vatandaşlık kazandığı Fransa’ya yerleştikten sonra romanı tamamen kendi dilinde yazmaya yöneldi ve ‘Yavaşlık’ adlı romanını Fransızca olarak yayınladı. Kundera’nın ünlü eserleri arasında Arapçaya çevrilen ‘Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği’, ‘Ölümsüzlük’, ‘Gülüşün ve Unutuşun Kitabı’ ve ‘Cehalet’ adlı romanı yer alıyor.

Kundera 1929’da Çek bir anne babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Ludvik Kundera Brno’daki bir üniversitede müzikolog ve rektördü. Milan, piyano çalmayı babasından öğrendi ve daha sonra müzikoloji, sinema ve edebiyat okudu. 1952’de mezun oldu ve Prag Oyunculuk Sanatları Akademisi Sinema Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Bu yıllarda sırasında şiir, deneme ve oyun yayınladı. Çeşitli edebiyat dergilerinde yayın yaptı. 1948’de Komünist Partiye üye oldu ve bireysel eğilimlerinin gözlemlenmesi nedeniyle 1950’de partiden uzaklaştırıldı. 1970’te tekrar uzaklaştırılmadan önce 1956’da partiye döndü. 1953’te ilk şiirini yayınladı, Ancak Prag Baharı’na katılımı nedeniyle dikkat çekmedi. Kitapları piyasada yasaklandıktan sonra 1975’te Fransa’ya göç etmek zorunda kaldı ve Bretonya’daki (Fransa) Rennes Üniversitesi’nde yardımcı doçent olarak çalıştı. 1978’de Çekoslovak vatandaşlığının iptal edilmesinin ardından 1981’de Fransız vatandaşlığı aldı.



Yönetmeninden Büyük Hesaplaşma 2'yle ilgili önemli ipucu

Fotoğraf: Warner Bros
Fotoğraf: Warner Bros
TT

Yönetmeninden Büyük Hesaplaşma 2'yle ilgili önemli ipucu

Fotoğraf: Warner Bros
Fotoğraf: Warner Bros

Yönetmen Michael Mann, 1990'ların suç konulu gerilim filmi Büyük Hesaplaşma'nın (Heat) devam filminin çekimlerine yakında başlamayı umduğunu ve filmin aktif olarak geliştirilme aşamasında olduğunu söyledi.

Mann; Robert De Niro ve Al Pacino'nun başrollerini paylaştığı ve beğeni toplayan 1995 yapımı filminin hem öncülü hem de devamı niteliğindeki Heat 2 (Büyük Hesaplaşma 2) kitabını Meg Gardiner'la birlikte 2022'de yazıp yayımlamıştı.

Romanı filme uyarlamayı hep planlayan yönetmen Mann, "muhtemelen 2026'da çekmeyi" düşündüğünü doğruladı.

Busan Uluslararası Film Festivali'nde Büyük Hesaplaşma üzerine yapılan bir ustalık sınıfında, "Bütçeleme, takvimlendirme, oyuncu seçimi gibi işlerin ortasındayız" dedi.

Mann ayrıca moderatörün Büyük Hesaplaşma'yı "bir Al Pacino filmi" diye tanımlamasına da itiraz etti. 82 yaşındaki yönetmen, "Ben bunun Al Pacino'nun filmi olduğunu sanmıyorum. Bu, De Niro'nun filmi, Val Kilmer'ın filmi, Jon Voight'ın filmi, Mykelti Williamson'ın filmi" dedi.

Bunun "harika oyunculardan meydana gelen bir ekip" olduğunu ve bir yönetmen olarak yaşadığı "en iyi deneyimlerden" biri olduğunu ekledi.

Los Angeles'taki bir grup üst düzey hırsızı konu alan Büyük Hesaplaşma, 1990'ların en iyi filmlerinden biri ve hem oyunculukları hem de yoğun aksiyon sahneleriyle, gelmiş geçmiş en iyi suç gerilim filmlerinden biri kabul ediliyor.

Büyük Hesaplaşma 2, dedektif Vincent Hanna ve suçlu Neil McCauley gibi asıl filmden karakterleri içeriyor.

Hikayenin asıl filmdeki olaylardan hem önce hem de sonra geçmesi nedeniyle, rolleri kimin oynayacağı üzerine doğal olarak spekülasyonlar gelişti.

Filmde Hanna'yı canlandıran Pacino, Timothée Chalamet'nin karakterine hayat verebilecek bir yıldız olabileceğini söylemiş ancak 2019'da, rolü bizzat canlandırmak için Irishman'deki gibi gençleştirme teknolojisini kullanmaya açık olduğunu belirtmişti.

2022'de The Independent'a verdiği röportajda, Büyük Hesaplaşma 2'de de aynı teknolojiyi kullanıp kullanmayacağı sorulduğunda, romanın bir öncül olduğunu bilmeyen Pacino, "Bunu Michael Mann'e sormanız gerekir ama Bob olmazdı" demişti.

Filmin sonunda karakteri öldürülen De Niro araya girerek Pacino'ya romanın 1995 yapımı filmdeki olaylardan önce geçeceğini söylemişti. Pacino ise buna, "Daha genç mi olacağız? Kesinlikle yaparım" diye yanıt vermişti.

Bu ihtimale gülen De Niro, "Ne olacağı hiç belli olmaz" diye eklemişti.

fgthy
Al Pacino, Büyük Hesaplaşma'da (Warner Bros)

Diğer yandan 2024'te, Elvis ve Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki'nin (Dune: Part Two) yıldızı Austin Butler'ın, önceki aylarda ölen Val Kilmer'la ünlenen Chris Shiherlis rolüyle anıldığı bildirilmişti. Kitapta Shiherlis, asıl filmde görülen olayların doğrudan devamı niteliğindeki sahnelerde yer alıyor.

Büyük Hesaplaşma 2'yle ilişkilendirilen diğer yıldızlar arasında Adam Driver ve Leonardo DiCaprio da var.

Independent Türkçe


Örümcek-Adam setinde kaza: Filmin akıbeti ne olacak?

29 yaşındaki Tom Holland'ın başrolünü oynadığı üç Örümcek-Adam filmi, 2017'den bu yana dünya çapında 3,93 milyar dolar hasılat elde etti (Sony Pictures Releasing)
29 yaşındaki Tom Holland'ın başrolünü oynadığı üç Örümcek-Adam filmi, 2017'den bu yana dünya çapında 3,93 milyar dolar hasılat elde etti (Sony Pictures Releasing)
TT

Örümcek-Adam setinde kaza: Filmin akıbeti ne olacak?

29 yaşındaki Tom Holland'ın başrolünü oynadığı üç Örümcek-Adam filmi, 2017'den bu yana dünya çapında 3,93 milyar dolar hasılat elde etti (Sony Pictures Releasing)
29 yaşındaki Tom Holland'ın başrolünü oynadığı üç Örümcek-Adam filmi, 2017'den bu yana dünya çapında 3,93 milyar dolar hasılat elde etti (Sony Pictures Releasing)

Merakla beklenen Spider-Man: Brand New Day'in çekimleri, başrol oyuncusu Tom Holland'ın sette geçirdiği beyin sarsıntısı nedeniyle bir hafta süreyle durduruldu.

Sony Pictures ile Marvel Stüdyoları'nın ortak yapımı olan film, yönetmen Destin Daniel Cretton'ın imzasıyla ağustos başında çekimlere başlamıştı.

Vizyon tarihi değişecek mi?

Kaynaklara göre çekimler 29 Eylül'de yeniden başlayacak ve bu aksaklık, filmin 31 Temmuz 2026'daki vizyon tarihini etkilemeyecek.

Londra'daki Pinewood Stüdyoları'nda yaşanan kazada başka kimse yaralanmazken, Holland'ın "tedbir amacıyla" dinlendiği aktarıldı. Deadline, yapılan muayenenin ardından oyuncunun hastaneye yatırılmasına gerek görülmediğini yazdı.

Sony, geçen ay prodüksiyonun başladığını duyurmak için Glasgow'da çekilen bir videoyu paylaşmıştı. Görüntülerde Holland, Örümcek-Adam kostümüyle tankın üstüne indiği gösterişli bir aksiyon sahnesinde yer alıyordu. 

Oyuncu videoda, “Kostümü giymek bu kez farklı hissettiriyor. Elimden gelenin en iyisini yapacağım. Umarım doğru şekilde yaparım" demişti.

Oyuncu kadrosunda tanıdık yüzler

Serinin gedikli isimleri Zendaya ve Jacob Batalon 4. filmde yeniden izleyici karşısına çıkarken, The Bear'la tanınan Liza Colon-Zayas, Severance'ın Emmy ödüllü oyuncusu Tramell Tillman ve Stranger Things yıldızı Sadie Sink de Marvel Sinematik Evreni'ne katılıyor. 

Ayrıca Mark Ruffalo, Michael Mando ve Punisher rolündeki Jon Bernthal da kadroda yer alıyor.

Brand New Day'in senaryosunu Chris McKenna ve Erik Sommers kaleme alırken, yapımcılığı Amy Pascal ve Kevin Feige üstleniyor.

Independent Tükçe, Deadline, Variety


Ay'da depremlerin tetiklediği heyelanlar keşfedildi

10 Temmuz 1972'de Apollo 16'nın yakaladığı Ay'ın yakın çekim fotoğrafı (NASA)
10 Temmuz 1972'de Apollo 16'nın yakaladığı Ay'ın yakın çekim fotoğrafı (NASA)
TT

Ay'da depremlerin tetiklediği heyelanlar keşfedildi

10 Temmuz 1972'de Apollo 16'nın yakaladığı Ay'ın yakın çekim fotoğrafı (NASA)
10 Temmuz 1972'de Apollo 16'nın yakaladığı Ay'ın yakın çekim fotoğrafı (NASA)

Gökbilimciler Ay'da, yüzeyin altındaki jeolojik aktivitenin tetiklediği heyelanlar keşfetti.

Ay depremleri diye adlandırılan olayları uydu görüntülerini kullanarak gözlemleyen Çinli bir ekibin bulguları, gelecekteki uzay araçları için uygun iniş noktalarına dair yeni bir bakış açısı sunuyor.

Fuzhou Üniversitesi, Şanghay Normal Üniversitesi ve Sun Yat-sen Üniversitesi'nden bilim insanları araştırmalarının, gelecek 10 yıl içinde Ay üsleri ve araştırma istasyonları kurmayı uman uluslararası uzay ajanslarına da bilgi sağlayabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar hakemli dergi National Science Review'da yayımlanan makalede, "İnsan medeniyeti, Ay'da bilimsel araştırma istasyonları ve/veya derin uzay merkezleri görevi görecek kalıcı altyapılar kurmaya hiç bu kadar yaklaşmamıştı" diye yazıyor.

Apollo görevlerinde Ay depremleri tespit edilse de geleneksel jeolojik görüşün, Ay'daki endojenik aktivitenin esasen sona erdiğini varsayması, Ay sismik aktivitesine ilişkin jeolojik tehlike değerlendirmelerinin büyük ölçüde keşfedilmemesine yol açıyordu.

efrty
Bir sanatçının ay üssü tasviri (ESA/P. Carril)

Araştırma ekibi, 2009'dan bu yana Ay'da 41 yeni heyelan gözlemledi. Her biri ortalama 1 kilometre uzunluğunda ve 100 metre genişliğindeki bu olaylar, Dünya'daki ortalama bir heyelandan çok daha küçüktü.

Boyutlarındaki farklılığa rağmen Ay'ın kuru yapısı nedeniyle Ay depremleri, Dünya'dakilerden daha tehlikeli olma potansiyeli taşıyor.

Araştırmacılar sismik dalgaların şokunu emecek su bulunmadığı için Ay depremlerinin saatlerce sürmesinin mümkün olduğunu belirtiyor.

Çin Ulusal Uzay İdaresi (CNSA), 2035'e gelindiğinde Ay'ın Güney Kutbu'nda bir araştırma istasyonu inşa etmek için halihazırda Rusya'nın Roskosmos'uyla birlikte çalışıyor.

ABD'deyse NASA, Artemis programı kapsamında bir Ay yerleşkesi kurmak için Avrupa Uzay Ajansı (ESA) gibi uluslararası ortaklarla çalışıyor.

Hidrojen ve nadir toprak elementleri gibi bol miktarda kaynak içeren Ay, Güneş Sistemi'nin daha iç kısımlarına doğru yapılacak görevlerde fırlatma rampası işlevi de görebilir.

Artemis programıyla Ay'da kalıcı bir varlık kurmak isteyen Amerikan uzay ajansı, böylece "sürdürülebilir bir Ay keşfi ve gelişimi programına" olanak tanıyarak hem ekonomik hem de bilimsel getiriler sağlamayı planlıyor.

Planda, "Ay, Güneş Sistemi'ne açılan kapı" ifadesi yer alıyor.

Artemis programı gelecek 10 yıl boyunca Ay yüzeyinde uzun vadeli ve sürdürülebilir bir varlığın temellerini atacak ve Mars'a doğru çok daha uzak bir yolculuğa çıkmadan önce, derin uzay sistemlerini ve operasyonlarını test etmek için Ay'ı kullanacak.

Independent Türkçe