Manson Ailesi'nden Van Houten'ın tahliyesi korku yarattı: "Yeniden öldürebilir"

Debra Tate, meşhur LaBianca cinayetlerinden dolayı hapis yatan Van Houten'ın tahliye edildikten sonra cinayet işlemeye geri dönmesinden korktuğunu belirtti

Manson Ailesi tarikatının eski üyesi Leslie Van Houten, 50 yıldan uzun süre hapis yattıktan sonra bu hafta tahliye edildi (AP)
Manson Ailesi tarikatının eski üyesi Leslie Van Houten, 50 yıldan uzun süre hapis yattıktan sonra bu hafta tahliye edildi (AP)
TT

Manson Ailesi'nden Van Houten'ın tahliyesi korku yarattı: "Yeniden öldürebilir"

Manson Ailesi tarikatının eski üyesi Leslie Van Houten, 50 yıldan uzun süre hapis yattıktan sonra bu hafta tahliye edildi (AP)
Manson Ailesi tarikatının eski üyesi Leslie Van Houten, 50 yıldan uzun süre hapis yattıktan sonra bu hafta tahliye edildi (AP)

Öldürülen oyuncu Sharon Tate'in kız kardeşi, 53 yıl hapis yattıktan sonra bu hafta serbest bırakılan Manson Ailesi tarikatının eski üyesi Leslie Van Houten'ın yeniden cinayet işleyebileceğini düşündüğünü söyledi.

Van Houten ve diğer aile üyelerini parmaklıklar ardında tutmak için uzun süredir kampanya yürüten Debra Tate, TMZ'ye ABD'nin Kaliforniya eyaletinin Valisi Gavin Newsom'ın Van Houten'ı hapiste tutmak için daha fazla uğraşmış olması gerektiğini belirtti.

Vali Newsom'ın, eyaletin temyiz mahkemesinin şartlı tahliye öngören kararına itirazından vazgeçmesi üzerine 73 yaşındaki Van Houten salı günü serbest bırakıldı.

Kaliforniya'daki bir temyiz mahkemesi mayısta, Los Angeleslı market işletmecileri Leno ve Rosemary LaBianca'nın öldürüldüğü 1969'taki meşhur cinayetlerden hapis yatan Van Houten'ın, tahliye edilmesi gerektiğine karar vermişti.

Debra Tate, şartlı tahliye kurulunun Van Houten'ın rehabilite edildiğini belirten değerlendirmesine inanmadığını ve ailesinin, eski tarikat üyesinin cinayet işlemeye geri dönmesinden korktuğunu söyledi.

Newsom üç yıl önce Van Houten'ın şartlı tahliye talebini reddetmiş ve Eyalet Temyiz Mahkemesi'nin hükümlü katilin serbest bırakılması yönündeki kararından duyduğu hayal kırıklığını dile getirmişti.

Manson Ailesi'nin, LaBianca cinayetleriyle ilgili serbest bırakılan ilk üyesi Van Houten oldu.

8 buçuk aylık hamile Tate ve üç arkadaşı Jay Sebring, Wojciech Frykowski ve Abigail Folger, Tate'nin Los Angeles'taki Benedict Canyon'da yer alan evinde 8 Ağustos 1969'da vahşice öldürülmüştü.

Van Houten cinayet anında olay yerinde değildi ama duruşmada cinayete katılmış olmayı istediğini ifade etmişti.

Ertesi gün de Van Houten ve Manson Ailesi'nin diğer 6 üyesi, LaBianca çiftini evlerinde öldürmüştü.

Van Houten 1971'deki ilk duruşmasında, evin içinde kafasına yastık kılıfı geçirdiği Rosemary LaBianca'yı tutarken diğer Manson müritlerinin kadını acımasızca bıçakladığını anlatmıştı.

Debra Tate, 182 binin üzerinde imza toplayan çevrimiçi bir dilekçe yoluyla halkı Vali Newsom'a yazıp Van Houten'ın serbest bırakılmasını engellemesini talep etmeye çağırdı.

Debra şöyle yazdı: 

Kendisiyle aynı topluluktan gelen iki ayrı jürinin suçlu bulduğu bu katilin topluma salınmasını İSTEMİYORUZ.

The Independent yorum için Debra Tate'le temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature