Lübnanlı sanatçı Hiba Tawaji Şarku’l Avsat’a konuştu: Daha da olgunlaştım

Lübnanlı sanatçı Hiba Tawaji Şarku’l Avsat’a konuştu: Daha da olgunlaştım
TT

Lübnanlı sanatçı Hiba Tawaji Şarku’l Avsat’a konuştu: Daha da olgunlaştım

Lübnanlı sanatçı Hiba Tawaji Şarku’l Avsat’a konuştu: Daha da olgunlaştım

Lübnanlı sanatçı Hiba Tawaji daha da olgunlaştığını belirtirken aynı zamanda uluslararası planlamaların hayranı olmadığını da vurguladı.

Şarku’l Avsat'a yeni albümü ve albümün ismi olarak seçtiği Mısır şarkısı ‘After Years’ hakkında açıklamalarda bulunan Tawaji, “Bu albüm yaklaşık 4 yıl süren bir ayrılık döneminden sonraki ilk albümüm ve son yıllarda daha olgun ve deneyimli hale geldiğimi görüyorum" dedi. Lübnanlı sanatçı bu şarkının kalbimde büyük bir yeri olduğunu da ifade etti. Uluslararası şöhret hakkında ise sanatçı "Bunun peşinde değilim, ama beni ilgilendiren şey işimin profesyonel olması ve kendi adına konuşması” dedi.

Lübnanlı sanatçı, merhum Lübnanlı sanatçı Mansur Rahbani'nin vatansever şiirlerinden biri olan ‘Anka Kuşunun Küllerinden Döndü’ şiirini okumaktan gurur duyduğunu ifade ederek, "Mansur Rahbani'nin bir şiirini seslendirmek benim için bir onur ve büyük bir gururdur. Usame Rahbani tarafından bestelenmiştir ve bu şiir vatan sevgisiyle, Eski Lübnan'ın anılarını canlandırmaktadır” dedi.



Plankton hücrelerinin "denizaltı" gibi davrandığı keşfedildi

Kendisini şişiren planktonun içindeki su, etraftaki deniz suyundan daha hafif olduğu için yukarı çıkıyor (Prakash Lab/Stanford Üniversitesi)
Kendisini şişiren planktonun içindeki su, etraftaki deniz suyundan daha hafif olduğu için yukarı çıkıyor (Prakash Lab/Stanford Üniversitesi)
TT

Plankton hücrelerinin "denizaltı" gibi davrandığı keşfedildi

Kendisini şişiren planktonun içindeki su, etraftaki deniz suyundan daha hafif olduğu için yukarı çıkıyor (Prakash Lab/Stanford Üniversitesi)
Kendisini şişiren planktonun içindeki su, etraftaki deniz suyundan daha hafif olduğu için yukarı çıkıyor (Prakash Lab/Stanford Üniversitesi)

Mikroskobik boyuttaki planktonların hücrelerini "denizaltı" gibi kullandığı ortaya kondu. 

Balinalar gibi büyük hayvanları besleyen fitoplanktonlar, ekosistemde kilit bir yere sahip mikroskobik canlılar. 

Çoğu planktonun, okyanusun derinliklerinden suyun yüzeyine çıkabildiği ve bu sayede fotosentez yaparak yaşadığı biliniyor. 

Ancak özkütlesi deniz suyundan ortalama yüzde 5 ila 10 daha ağır bu canlıların yüzmelerini sağlayacak herhangi bir uzvu yok. Bu nedenle planktonların yüzlerce metrelik yolculuğu nasıl yaptığı belirsizliğini koruyordu. 

Kimyasal süreçler sonucu ışık yayan (biyolüminesans) Pyrocystis noctiluca adlı fitoplankton türünü inceleyen bilim insanları bu sorunun cevabını buldu. 

P. noctiluca türündeki iki canlıya ABD'nin Hawaii eyaletine rastlayan araştırmacılar, bunların boyutu arasında epey fark olduğunu gördü.

Planktonları laboratuvar ortamında izlemeye koyulan ekip, mikroskobik canlıların kendilerini şişirdiğini kaydetti.

Current Biology adlı hakemli dergide dün (17 Ekim) yayımlanan makaleye göre Pyrocystis noctiluca, kendisinin 6 katı büyüklüğe ulaşarak suyun yüzeyine çıkabiliyor.

Ardından fitoplanktonların hücrelerindeki değişimleri gözlemlemek isteyen ekip, okyanus derinlerindeki koşullara benzer bir ortam yaratan bir "yerçekimi makinesi" tasarladı. 

Makine sayesinde hücrelerin şişerek etraftaki deniz suyundan daha hafif hale geldiği ve bunun hücre döngüsünün parçası olduğu ortaya çıktı: Tek hücreli plankton ikiye bölündüğünde içindeki koful denen su deposu tatlı suyu süzüyor. 

Bu durum iki yeni hücrenin içinin daha hafif olan tatlı suyla dolmasını ve planktonun yukarı çıkmasını sağlıyor.

Stanford Üniversitesi'nden deniz biyoloğu Manu Prakash, kıdemli yazarı olduğu çalışmayı şöye açıklıyor:

Bu makalede P. noctiluca hücrelerinin, küçük denizaltılara benzediğini ve yoğunluklarını son derece hassas bir şekilde kontrol ederek suyun neresinde olmak istediklerini seçebildiğini keşfettik.

Bilim insanları, kendini şişirerek 200 metre yol kat edip su yüzeyine çıkan planktonların fotosentez sonucu kütlelerini artırdığını söylüyor. Ardından ağırlaşıp tekrar derinlere batan canlılar yeniden hücre bölünmesini başlatıyor.

Bütün bu sürecin 7 günlük döngüler halinde gerçekleştiği tahmin ediliyor. Prakash'a göre yeni çalışma, hücre döngüsünün ekolojik bir parametre tarafından kontrol edildiğini gösteren ilk net kanıtı sunuyor.

Çalışmanın ortak yazarı Rahul Chajwa "Tüm hücreler yerçekimi tarafından aşağıya doğru çekiliyor ve eğer kendileri ya da sonraki nesiller karşı koymazsa, yerçekimi tuzağında sonsuza kadar okyanusun dibine batarlar" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Science Daily, Current Biology