Kült zombi filmi 40 yıl sonra yeniden çekiliyor

4 milyon dolarlık bütçeyle çekilen film 14 milyon dolardan fazla hasılat elde etti (Orion Pictures)
4 milyon dolarlık bütçeyle çekilen film 14 milyon dolardan fazla hasılat elde etti (Orion Pictures)
TT

Kült zombi filmi 40 yıl sonra yeniden çekiliyor

4 milyon dolarlık bütçeyle çekilen film 14 milyon dolardan fazla hasılat elde etti (Orion Pictures)
4 milyon dolarlık bütçeyle çekilen film 14 milyon dolardan fazla hasılat elde etti (Orion Pictures)

Kült zombi komedisi Yaşayan Ölülerin Dönüşü (Return of the Living Dead), ilk gösteriminden yaklaşık 40 yıl sonra yeniden çekiliyor. 

John Russo'nun aynı adlı romanından uyarlanan Yaşayan Ölülerin Dönüşü, zombi türünü komediyle harmanlayarak ele almıştı. Film, kült statüsünü The Cramps ve 45 Grave gibi Los Angeles kökenli punk rock gruplarını da içeren unutulmaz müzikleriyle pekiştirmişti.

Övgü dolu eleştiriler alan ve gişede de iyi bir performans sergileyen 1985 yapımı Yaşayan Ölülerin Dönüşü'nün daha sonra 4 devam filmi çekilmişti. 

Birçok zombi filmine ilham kaynağı olan Yaşayan Ölülerin Dönüşü, tıbbi malzeme deposundaki iki beceriksiz arkadaşın yanlışlıkla havaya ölümcül bir gaz salmasıyla ölülerin dirilmesini konu alıyordu.

Dan O'Bannon'ın yönettiği filmde, Clu Gulager, James Karen, Don Calfa ve Thom Mathews rol alıyordu. "Alaycı bir punk komedisi" olarak anılan film, zombi türüne birçok popüler kavram kazandırmıştı. 

Living Dead Media'nın resmi web sitesine göre Yaşayan Ölülerin Dönüşü, "uzun soluklu serinin mevcut dünyasını genişletmek" amacıyla yeniden çekiliyor.

Steve Wolsh'un yöneteceği yeniden çevrimin, komedi köklerine sadık kalacağı da duyuruda yer alan detaylar arasında.

Yaşayan Ölülerin Dönüşü serisi, en ünlü zombi filmlerinden olsa da sık sık korku dehası George A. Romero'nun çalışmalarıyla karıştırılıyor. 

Romero'nun 1968 yapımı filmi Yaşayan Ölülerin Gecesi (Night Of The Living Dead), zombilerin saldırısından kaçabilmek için ıssız bir çiftlik evine saklanmak zorunda kalan 7 kişinin öyküsünü anlatıyordu.

Romero'nun henüz 28 yaşındayken çektiği düşük bütçeli film, korku sinemasına yeni bir boyut katmıştı. Bütçesinin 250 katından fazla hasılat yapan film, o zamana kadar yapılmış en kârlı yapımlarından biri olmuştu.

Independent Türkçe, ScreenRant, New York Times



Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Korku evleri sağlığa iyi geliyor olabilir

Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, eğlence amacıyla gidilen korku evlerinin, bağışıklık tepkilerini düzenleyebilceğini düşünüyor (Unsplash)

Bilim insanları korku evlerine gitmenin iltihaplanmayı azaltabileceğini öne sürdü.

Korku ve akut stres tepkilerinin, hayatta kalmak için temel görevler gördüğü biliniyor. Bu duygular adrenerjik sistemi harekete geçirerek tehlikeye karşı hazırlanmayı sağlayan "savaş ya da kaç" tepkisini tetikliyor. 

Adrenerjik sistemin aynı zamanda bağışıklık sistemini etkileyerek kronik hastalıklarla ilişkilendirilen düşük dereceli inflamasyonu azaltabildiği düşünülüyor.

Bilim insanları son yıllarda ekstrem sporlar yaparak veya film izleyerek eğlence amaçlı korku duyulmasının vücutta yarattığı etkileri inceliyor. 

Danimarka'daki Aarhus Üniversitesi'nden araştırmacılar yeni çalışmalarında korku evlerinin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini analiz etti.

Ortalama yaşları 30 olan 113 gönüllü, Vejle kentindeki bir korku evinde yaklaşık 1 saat geçirdi. Bu süre boyunca kalp atış hızları takip edilen katılımcılar daha sonra ne kadar korktuklarını da bildirdi.

Katılımcılar korku evindeki deneyimlerinde katil palyaçolar, elektrikli testere kullanan saldırganlar ve zombilerle karşılaştı. 

Bulgularını Brain, Behavior, and Immunity adlı hakemli dergide yayımlayan ekip, etkinlikten önce, hemen sonra ve üç gün sonra katılımcıların inflamasyon belirteçlerini ve bağışıklık hücrelerini inceledi. 

Etkinlikten önce düşük dereceli inflamasyonu olan katılımcıların büyük bir kısmında, korku evinden çıktıktan üç gün sonra inflamasyon belirteçlerinde gerileme kaydedildi. 

Çalışma, eğlence amaçlı korkunun iltihaplanmayı azaltabileceğine işaret ediyor. Bulgular akut stresin, bağışıklık sistemini potansiyel travma veya enfeksiyona hazırlayabileceğini gösteren hayvan çalışmalarıyla da paralellik gösteriyor. 

Diğer yandan yeni araştırmanın küçük çaplı olması ve kontrol grubu içermemesi gibi sınırlılıkları var. 

Yine de eğlence amaçlı korkunun vücutta olumlu etkiler yaratıp yaratmadığına dair daha fazla çalışmaya ihtiyaç olabileceğini gösteriyor. 

Independent Türkçe, IFL Science, MedicalXpress, Brain, Behavior, and Immunity