Dünya'nın iç çekirdeğinin "pürüzleri" ortaya çıktı

nasa.gov
nasa.gov
TT

Dünya'nın iç çekirdeğinin "pürüzleri" ortaya çıktı

nasa.gov
nasa.gov

Depremlerden gelen sismik dalgaların hareketini gözlemleyen bilim insanları, Dünya'nın iç yapısına dair önemli bir detayı daha ortaya çıkardı.

ABD'deki Utah Üniversitesi'nden Guanning Pang liderliğindeki bir araştırma ekibinin elde ettiği verilere göre, Dünya'nın katı iç çekirdeğinin homojen değil, dokulu bir yapıya sahip olduğu ortaya çıktı.

Büyük depremlerin yarattığı sismik dalgaların gezegende hareket ederken uğradığı bozulmalar, neredeyse 100 yıldır Dünya'nın iç yapısını anlamak için kullanılıyor.

Örneğin gezegenin katı bir iç çekirdeğe sahip olduğu da 1930'larda bu sismik dalgaların yansımaları sayesinde keşfedilmişti.

Herhangi bir ülkenin nükleer cihazları test edip etmediğini gözetlemek için inşa edilen Uluslararası İzleme Sistemi'nin (IMS) kurulmasından bu yana sismik dalgaların verdiği detaylar da önemli ölçüde arttı.

Zira 1954'te kurulan IMS son derece hassas gözlemler elde ediyor.

Son araştırmada bu cihazı kullanan ekip, büyüklüğü 5,7'den büyük her depremden dalgaların çekirdekten geçişini gözlemledi. Toplamda 2 bin 455 depremin yansımaları incelendi.

Bunun sonucunda dalgaların "pürüzlü" bir yol izlediği anlaşıldı.

Saygın bilimsel dergi Nature'da yayımlanan bulgular, iç ve dış çekirdek arasındaki sınırın 500 ila 800 kilometre altında daha da pürüzlü yapılar olduğunu ortaya koydu.

Pang, "İç çekirdeğin içinde her yerde homojen olmayan yapılar var. Bunu ilk kez doğruladık" diye konuştu:

En büyük keşfimiz de şu: Homojen olmama durumu, çekirdeğin derinlerine indikçe daha da belirginleşiyor ve güçleniyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Utah Üniversitesi



Stresli anlarda partnerler mi evcil hayvanlar mı tercih ediliyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Stresli anlarda partnerler mi evcil hayvanlar mı tercih ediliyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni araştırmaya göre, evcil hayvan sahiplerinin çoğunluğu stresli olduğunda eşleri, aileleri ya da arkadaşları yerine hayvanlarıyla vakit geçirmeyi tercih ediyor.

20 ülkede 30 bin evcil hayvan sahibiyle yapılan küresel anket, kedi ve köpeklerin insanların refahını nasıl etkilediğini ortaya çıkardı.

Araştırma, evcil hayvan sahiplerinin onda 6'sının (yüzde 58) stresli olduğunda kedi ve köpeklerine sarılmayı tercih ettiğini ortaya koydu.

Öte yandan sadece yüzde 32'si eşleriyle, yüzde 23'ü aileleriyle zaman geçirmeyi tercih ettiğini ve sadece yüzde 18'i stresli olduğunda arkadaşlarına veya çocuklarına sarılmayı tercih ettiğini söyledi.

Mars Petcare ve Calm adına YouGov tarafından yapılan ankette, evcil hayvan sahiplerinin yüzde 56'sı stresli zamanlarda konuşmaya gerek kalmadan evcil hayvanlarının kendilerine eşlik ettiğini söyledi.

Ayrıca büyük çoğunluk (yüzde 84), evcil hayvanlarının sadece varlığının bile kendilerini rahatlatmaya yettiğini belirtti.

Waltham Petcare Bilim Enstitüsü'nde kıdemli araştırma müdürü Dr. Tammie King, "Evcil hayvanlarımızı çok sevmemize rağmen onların bize ne kadar çok şey verdiğini genellikle fark etmiyoruz" dedi.

Evcil hayvanınızın günlük 'müdahalelerini' duraklamak, nefes almak ve anda kalmak için sevgi dolu hatırlatıcılar olarak yeniden yorumlamak güçlü bir esenlik aracı işlevi görebilir. Araştırmalar, temasa dayalı evcil hayvan etkileşimlerinin insanlarda oksitosin seviyelerini artırabildiğini gösteriyor. Bu anketin bulguları, daha fazla insanın evcil hayvanların bizi günlük olarak yönlendirdiği küçük esenlik anları üzerinde düşünmesine ve bunları kabul etmesine yardımcı olacak.

Ankete katılanların neredeyse onda 8'i, evcil hayvanlarının kendilerine iş, ev işleri veya görevlere ara vermelerini hatırlattığını ve yüzde 50'si bunun her gün gerçekleştiğini söyledi.

Yüzde 73'ü evcil hayvanlarının onları fazla düşünmeyi veya endişelenmeyi bırakmaya teşvik ettiğini ve ayrıca evcil hayvanlarının onları dışarıda vakit geçirmeye yönlendirdiğini söyledi.

Öte yandan yüzde 77'si evcil hayvanlarının onları ekranlardan uzak durmaya teşvik ettiğini belirtti.

Calm Klinik Şefi Dr. Chris Mosunic şunları söyledi:

Küçük, bilinçli, sakin anların genel refahımız üzerinde büyük bir etkisi olabileceğini biliyoruz ve evcil hayvanlarımız bizi bu konuda yönlendirmek için inanılmaz bir yönteme sahip. Köpeği kısa bir yürüyüşe çıkarmak ya da ekranın önünde gezinen kediyle masamızda kucaklaşmak, sıfırlanmak ve yenilenmek için basit bir an sağlayabilir. Mars'la işbirliği yapmaktan, evcil hayvanlarla aramızdaki bağın potansiyelini vurgulamak için bu verileri ön plana çıkarmaktan  ve daha fazla insanın evcil hayvanlarla ilişkimizin, refahlarına sağlayabileceği harika faydaları keşfetmesine yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz.

Independent Türkçe