Usta sinemacıdan büyük övgü: "Oppenheimer bu yüzyılın en iyi filmi"

Yönetmen Nolan, duygusal açıdan yıpratıcı projeyi "bitirdiği için rahatladığını" söylemişti (Universal)
Yönetmen Nolan, duygusal açıdan yıpratıcı projeyi "bitirdiği için rahatladığını" söylemişti (Universal)
TT

Usta sinemacıdan büyük övgü: "Oppenheimer bu yüzyılın en iyi filmi"

Yönetmen Nolan, duygusal açıdan yıpratıcı projeyi "bitirdiği için rahatladığını" söylemişti (Universal)
Yönetmen Nolan, duygusal açıdan yıpratıcı projeyi "bitirdiği için rahatladığını" söylemişti (Universal)

Christopher Nolan'ın gösterimine sayılı gün kalan Oppenheimer'ı, Londra ve Paris'teki galaları sonrasında pek çok olumlu yorum almıştı. Sinema eleştirmenleri, üç saatlik biyografik filmden övgüyle bahsetmişti. 

Kedi Kız (Cat People), Usta Bahçıvan (Master Gardener) ve Kumarbaz (Card Counter) filmlerinin yönetmeni, Taksi Şoförü'nün (Taxi Driver) yazarı Paul Schrader, düzenli olarak güncel sinema ve siyaset üzerine paylaşımlarda bulunduğu kişisel Facebook hesabında, Nolan'ın Oppenheimer filmine yönelik övgü dolu sözler paylaştı.

Oscar adayı sinemacı, Nolan'ın atom bombası destanının New York'taki galasına katıldı ve ardından sosyal medyada Oppenheimer'ı "bu yüzyılın en iyi filmi" olarak adlandırdı.

OPPENHEIMER. Bu yüzyılın en iyi, en önemli filmi. Eğer bu yıl sinemalarda bir film izleyecekseniz bu Oppenheimer olmalı. Nolan'ın coşkulu bir hayranı değilim ama bu film her şeyi solda sıfır bırakıyor.

Schrader, Nolan'la birlikte çekilmiş bir fotoğrafını da paylaştı.

Bir takipçisinin, Oppenheimer'ı Nolan'ın tercih ettiği IMAX 70mm formatında görmek için uzun bir yolculuk yapmaya değip değmeyeceği sorusuna Schrader, şu yanıtı verdi: 

Yolculuğa değer.

76 yaşındaki yönetmenin tepkisi, filmin Paris ve Londra'daki son prömiyerlerinden gelen tepkilerle örtüşüyor. Eleştirmenler filmi her anlamda "inanılmaz" ve "epik" olarak nitelendirmişti. 

Film eleştirmeni Bilge Ebiri, filmin Londra'daki galasından sonra tweet atarak şöyle yazmıştı: 

Durmaksızın ilerleyen, delicesine ayrıntılı, karmaşık bir tarihi dram. Nolan en şaşırtıcı, sarsıcı şekilde çekici indirene kadar inşa ediyor, inşa ediyor ve inşa ediliyor.

Independent Türkçe, Indiewire, Variety



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe