Dahmer kurbanlarının aileleri dizinin 13 Emmy adaylığına tepkili

IMDb kullanıcılarının 7.9 puan verdiği dizi, Rotten Tomatoes'dan 100 üzerinden sadece 57 alabildi (Netflix)
IMDb kullanıcılarının 7.9 puan verdiği dizi, Rotten Tomatoes'dan 100 üzerinden sadece 57 alabildi (Netflix)
TT

Dahmer kurbanlarının aileleri dizinin 13 Emmy adaylığına tepkili

IMDb kullanıcılarının 7.9 puan verdiği dizi, Rotten Tomatoes'dan 100 üzerinden sadece 57 alabildi (Netflix)
IMDb kullanıcılarının 7.9 puan verdiği dizi, Rotten Tomatoes'dan 100 üzerinden sadece 57 alabildi (Netflix)

Netflix'in Canavar: Jeffrey Dahmer'ın Hikayesi (Monster: The Jeffrey Dahmer Story) dizisi, geçen hafta 13 dalda Emmy ödülüne aday gösterildi. Ünlü seri katil Jeffrey Dahmer'ı canlandıran Evan Peters da En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde Emmy adaylığı kazandı. 

Netflix'in tartışmalı dizisi, kazandığı adaylıklarla kendini yeniden eleştiri oklarının hedefinde buldu.

American Horror Story'nin de yaratıcısı olan Ryan Murphy'nin dizisi, Eylül 2022'de yayın hayatına başladığında, Dahmer'ın kurbanlarının aileleri seri katilin eylemlerinin dramatize edilmesini kınamıştı.

Geçen hafta dizinin, Dahmer'ın babasını canlandıran Richard Jenkins'in En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve Dahmer'ın komşusunu canlandıran Niecy Nash-Betts'in En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülleri de dahil olmak üzere birçok adaylık elde ettiği açıklandı.

18 Eylül'de düzenlenecek Emmy Ödülleri öncesinde, kurbanların ailelerinin temsilcisi Thomas Jacobson, The Wrap'e açıklama yaparak adaylıkları eleştirdi.

Bu tasvirleri övüp ödüllendirmek, Dahmer gibi bireylerin eylemlerini normalleştirme ve izleyicileri şiddetin gerçek hayattaki sonuçlarına karşı duyarsızlaştırma riski taşıyor.

Jacobson, 1992'de Dahmer'ın suçlu bulunup 15 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldığı davada ailelerin birçoğunu temsil etmişti. 

Dizi, Rita Isbell'in kardeşi Errol Lindsey'nin ölümüyle ilgili verdiği ifade de dahil olmak üzere duruşmadan önemli anları yeniden canlandırmıştı.

Isbell, Insider'a yaptığı açıklamada Netflix ya da Murphy'nin kendisiyle dizi hakkında temasa geçmediğini, Murphy'nin ailelerle temasa geçmeye çalıştığını ancak kimsenin yanıt vermediğini aktardı.

Jacobson, Canavar gibi programların ödüllendirilmesinin, toplumu iyileştirmeye yardımcı olmadığını söyledi ve Netflix'i merhamet yerine kâra odaklanmakla eleştirdi.

"Dahmer dizisi gibi programların ödüllendirilmesinin daha barışçıl ve şefkatli bir toplum yaratma hedefiyle uyumlu olup olmadığının sorgulanması elzemdir" diyen Jacobson, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu dizi, başkalarının acı ve ıstırabından faydalanarak, kurbanın sevdiklerinin duygusal refahı ve mahremiyetinden ziyade kâr ve eğlence değerine öncelik vermiştir.

Independent Türkçe, The Wrap, Insider



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe