Sosyal medyayı yıkıp geçmişti: Gerçek olaylara dayanan korku hikayesi film oldu

"Evime şu anda ölü bir çocuğun hayaleti musallat olmuş durumda ve beni öldürmeye çalışıyor"

Mike Van Waes'in kaleme aldığı Dear David'in 13 Ekim'de gösterime girmesi planlanıyor (Lionsgate)
Mike Van Waes'in kaleme aldığı Dear David'in 13 Ekim'de gösterime girmesi planlanıyor (Lionsgate)
TT

Sosyal medyayı yıkıp geçmişti: Gerçek olaylara dayanan korku hikayesi film oldu

Mike Van Waes'in kaleme aldığı Dear David'in 13 Ekim'de gösterime girmesi planlanıyor (Lionsgate)
Mike Van Waes'in kaleme aldığı Dear David'in 13 Ekim'de gösterime girmesi planlanıyor (Lionsgate)

Lionsgate, bir çocuğun hayaletinin musallat olduğu bir BuzzFeed çalışanını konu alan korku filmi Dear David'in (Sevgili David) ilk fragmanını önceki gün yayımladı. Gerçek bir olaydan esinlenilmiş olan film, viral bir tweet'ten uyarlandı.

Bir zamanlar medya, haber ve eğlence şirketi BuzzFeed'de çalışan sanatçı Adam Ellis, New York'taki dairesinde yaşadığı olayı anlatarak sosyal medyayı kasıp kavurmuştu.

 

Ellis, hikayesini 7 Ağustos 2017 tarihinde attığı bir tweet'le anlatmaya başlatmıştı:

Evime şu anda ölü bir çocuğun hayaleti musallat olmuş durumda ve beni öldürmeye çalışıyor.

O andan itibaren internet efsanesi haline gelen olayın ardından Ellis, 2018'de bir film anlaşması yaptı. 

Ekimde gösterime girmesi planlanan filmi John McPhail yönetti. Dear David'in oyuncu kadrosunda Augustus Prew, Justin Long, Andrea Bang, Rachel Wilson ve Ethan Hwang yer alıyor.

Lionsgate, Dear David'i sinema ve dijital platformlarda aynı gün gösterime sokarak izleyicilere bu korkunç hikayenin tadını tercih ettikleri formatta çıkarma seçeneği sunuyor.

Bu, Hollywood'un Twitter'dan aldığı ilk fikir değil. A24, Detroit'li garson A'Ziah King'in striptizci arkadaşıyla Florida'ya giderken yaşadığı kaotik maceraları anlattığı 148 tweet'lik dizisinden uyarlanan Zola'yı, 2020'de vizyona sokmuştu. Janicza Bravo'nun yönettiği film, eleştirmenlerin beğenisini kazanmıştı.

Independent Türkçe, Insider, Collider



Uzmanlar sadece tek bir aşırı işlenmiş gıdayı önerdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Uzmanlar sadece tek bir aşırı işlenmiş gıdayı önerdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Araştırmacılar, sosisli sandviç ve patates kızartması gibi aşırı işlenmiş gıdalarla beslenmenin Parkinson hastalığı, kardiyovasküler hastalıklar, kanser ve erken ölümle bağlantılı olduğunu daha önce göstermişti. Ancak bazı aşırı işlenmiş gıdaların sağlığımız için o kadar da kötü olmayabileceği ortaya çıktı.

Good Food Institute ve PAN International'ın aşırı işlenmiş bitki bazlı etler üzerine hazırladığı yeni rapor, son zamanlarda popülaritesindeki düşüşe rağmen bu gıda ürünlerine yönelmenin faydalarını ortaya koyuyor.

PAN International Beslenme Rehberi Girişimi Direktörü olan beslenme bilimci Roberta Alessandrini, yakın zamanda CNN'e, "Doktorlar ve diyetisyenler hastalarına beslenme tavsiyeleri verirken alternatif proteinleri dikkate almıyor çünkü bu gıdaları aşırı işlenmiş olarak görüyorlar" diye konuştu.

Ancak dikkatle seçildiği takdirde bu gıdalar, insanlar ve gezegenin iyiliği için daha bitkisel diyetlere geçişte uygun ve yararlı bir yol olabilir.

Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'nda beslenme ve epidemiyoloji profesörü olan Dr. Frank B. Hu, bu yıl The New York Times'a, "etsiz" et ürünleri etin tadını ve dokusunu taklit etmek için tasarlanırken (ve hatta bazı burger köfteleri "kanlıyken" ) sahte etin genellikle kırmızı etten daha iyi bir besin profiline sahip olduğunu söyledi.

Okulda epidemiyoloji ve beslenme profesörü olan Dr. Walter Willett, CNN'e, "Sığır etinin yağ bileşimi sağlık açısından o kadar istenmeyen bir durum ki, bundan daha iyisini yapmak çok kolay" diye konuştu. Willett, sığır etinde bulunan ve bitkilerde eksik olan önemli besin maddelerinin et alternatiflerine eklenebileceğini belirtti.

Hayvansal ürünler sadece çok fazla doymuş yağ içermekle kalmaz, aynı zamanda çoklu doymamış yağ, lif ve bitkilerde bulunan mineral ve vitaminlerin çoğundan yoksundur.

Ancak olumsuz yanlar da var. Avustralya George Enstitüsü 2023'te, bitki bazlı et ürünlerinin genellikle gerçek etlerden daha sağlıklı olmasına rağmen, şeker oranlarının daha yüksek olabileceğini tespit etmişti.

Bir başka sorun da yüksek sodyum içeriği. Kırmızı etin tuzu daha az ancak 2020'de yapılan rastgele klinik araştırmaya göre, çoğu kişi yemeden önce bifteği terbiye ediyor ve bazen daha yüksek sodyumlu ürünler yiyen insanlarla aynı miktarda tuz tüketiyor.

Bitki bazlı etlerin yüksek maliyeti tüketicilerin hâlâ büyük ölçüde gerçek ete yönelmesine neden olsa da bu etin beraberinde getirdiği ağır bir maliyeti daha var.

Biyolojik Çeşitlilik Merkezi'ne göre, et endüstrisi her yıl küresel olarak gezegeni ısıtan sera gazı emisyonlarının yüzde 16,5'ine sebep oluyor. Et ürünleri tüketmeyi kesmek, toplumlara her yıl ekstrem hava koşullarına bağlı felaketler nedeniyle trilyonlarca dolara mal olan bu küresel felaketin önlenmesinde önemli bir etkiye sahip olacaktır.

Willett, "İklim değişikliği, çevresel bozulma ve halk sağlığıyla ilgili o kadar büyük bir aciliyet var ki, insanlara bitki bazlı et alternatifleri de dahil mümkün olduğunca çok seçenek sunmamız gerekiyor" dedi.

Amerikan Kalp Derneği, et yerine yüksek oranda işlenmiş ikame etler tüketilmemesini ve bunun yerine "yüksek kaliteli, besin değeri yüksek bitki bazlı gıdaların" terchil edilmesini öneriyor.

Independent Türkçe