Ünlü aktör Jim Caviezel, Trump'la buluştu: "Ben hâlâ İsa'yım ama o yeni Musa"

Mel Gibson'ın Tutku: Hz. İsa'nın Çilesi (The Passion of the Christ) filminde İsa'yı canlandıran oyuncu, bu kutsal benzetmeyi Fox News'te yaptı

Jim Caviezel, Sound of Freedom'da (Angel Studios)
Jim Caviezel, Sound of Freedom'da (Angel Studios)
TT

Ünlü aktör Jim Caviezel, Trump'la buluştu: "Ben hâlâ İsa'yım ama o yeni Musa"

Jim Caviezel, Sound of Freedom'da (Angel Studios)
Jim Caviezel, Sound of Freedom'da (Angel Studios)

Oyuncu Jim Caviezel, New Jersey'de ziyaret ettiği Donald Trump'ı "yeni Musa" ilan etti.

Mel Gibson'ın Tutku: Hz. İsa'nın Çilesi filminde İsa'yı canlandıran Caviezel, hakkında iki kez dava ve iki kez azil soruşturması açılan bir dönemlik başkana bu kutsal benzetmeyi Fox News'te yaptı.

Muhafazakar oyuncu, insan ticareti karşıtı yeni filmi Sound of Freedom'un tanıtımı için perşembe günü Fox News'teki Fox & Friends programına katıldı.

Yapımı sadece 4,5 milyon dolara mal olmasına karşın film şimdiden 100 milyon doları aşkın gişe hasılatı elde etti.

Caviezel sunucu Brian Kilmeade'e, Cumhuriyetçi Parti'nin (GOP) 2024 Başkanlık Seçimi aday adaylarının başında gelen Trump'ın acilen Beyaz Saray'a geri gelmesi gerektiğini söyledi.

Caviezel "Şöyle ki Trump, Beyaz Saray'da olmalı çünkü insan kaçakçılarının peşine düşecek" diye üsteledi.

Oyuncu, yapımcı Eduardo Verástegui'yla birlikte filmi önceki gece New Jersey'nin Bedminster şehrindeki özel golf kulübünde Trump'a izlettiklerini söyledi.

"Çok daha fazlasını yapmamız lazım. Donald Trump'la başlamamız gerek. Beyaz Saray'da olmalı çünkü insan kaçakçılarının peşine düşecek."

Caviezel, "O yeni Musa" dedi.

Yani, ben hâlâ İsa'yım ama o yeni Musa. Firavun, çocuklarımı serbest bırak.

Film, insan ticareti karşıtı aktivist Tim Ballard'ın eserinden yola çıkarak hazırlanmış ve kurgusal hikayede Ballard, Kolombiya'daki çocukları seks tacirlerinin elinden kurtarmak için yola çıkıyor.

Ballard, 2019'un sonlarıyla 2020 arasında, Trump'ın başkanlığı döneminde Beyaz Saray'ın insan kaçakçılığıyla mücadele danışma konseyinde görev yapmıştı.

Caviezel, Trump'ın bir kurtarıcı figürü olduğunu iddia eden QAnon komplo hareketinin asılsız iddialarına atıfta bulunmakla suçlanıyor.

Filmin tanıtımı sırasında Caviezel, Steve Bannon'ın podcast'inde Bannon'a çocukların kanları için kaçırıldığını söyledi ki bu bir QAnon iddiası. Caviezel geçmişte de Trump'ın derin devleti ve rakiplerini yenip iktidara geri dönmek için gizli bir plan yürürlüğe koyacağına dair bir QAnon teorisi olan "fırtına"ya atıfta bulunmuştu.

Independent Türkçe



Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, mesajlaşırken ifadeleri kısaltan kişilerin "samimiyetsiz" göründüğünü tespit etti. Yeni çalışmaya göre bu kişilerin mesajlarına cevap almama ihtimali de artıyor.  

Pek çok kişi mesajlaşırken kelimeleri veya uzun ifadeleri birkaç harfle yazarak kısaltıyor. İnternetin ilk yıllarından miras kalan bu alışkanlık yazışmayı kolaylaştırırken kendine has bir çevrimiçi dil de ortaya çıkarıyor. 

Fakat ABD'deki Stanford Üniversitesi'nin yeni çalışmasına göre mesajlarda kısaltma kullanmak özellikle yeni bir ilişkinin başlangıcında olumsuz bir etki yaratabilir. 

Araştırmacılar, 37 ülkeden 5 bin 300'den fazla katılımcının mesajlarını inceledi ve onlarla anketler yaptı. Flört uygulamaları ve sohbet odalarını kullanan kişilerin kısaltma içeren ve içermeyen konuşmalardaki davranışları da incelendi.

Katılımcılar kendilerine gösterilen mesajları, samimiyet, çaba ve cevap verme isteği üzerinden değerlendirdi. 

Bilim insanları daha güvenilir bir sonuç almak adına farklı bağlamlardaki sohbetleri çalışmaya dahil etti.

Bulgularını Journal of Experimental Psychology: General adlı hakemli dergide yayımlayan araştırmacılar, kısaltma kullanmanın genellikle karşı tarafa samimiyetsiz geldiğini kaydetti. Ekip, kişilerin yakınlığı veya mesaj uzunluğu değiştiğinde bile kısaltmaların olumsuz etkisinin sürdüğünü gözlemledi.

Ayrıca bu davranışı sergileyen kişilerin yanıt alma olasılığının daha düşük olduğu saptandı. 

Diğer yandan çalışmanın başında yapılan anketlerde katılımcıların yüzde 99'u kısaltma kullandığını ve yüzde 84'ü bu davranışın rahatsızlık vermeyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Yüzde 4'lük bir kısım da kısaltmaların karşı tarafın hoşuna gitmesini bekliyodu. 

Makalenin başyazarı David Fang "Mesajlaşan kişilerin kısaltmalardan hoşlanabileceğini düşündük çünkü gayriresmi bir yakınlık hissi uyandırıyordu" diyerek ekliyor: 

Bu nedenle kısaltmaların bunları kullanan kişiler hakkında olumsuz algılara yol açması bizi şaşırttı.

Araştırmacılar, kısaltmaların çaba göstermemek gibi algılandığı için böyle bir etki yarattığını düşünüyor. 

Fang, "Bulgularımız, örneğin bir ilişkinin başlangıcı ya da iyi bir izlenim bırakmamız gerektiği durumlar gibi, özellikle daha samimi görünmek ve sosyal bağları güçlendirmek istediğimizde önem kazanıyor" diye açıklıyor. 

Diğer yandan kısaltmalar her durumda kötü olmak zorunda değil. Fang, "Örneğin kuryeyle hızlıca mesajlaşırken, daha samimiyetsiz görünmeyi kabul etmek mantıklı olabilir" diyor.

Daha önceki bir araştırmada emoji kullanımının yanlış anlaşılmaya yol açabileceği bulunmuştu. Farklı ülkelerden katılımcılarla yürütülen çalışmada, emojilerin anlamının cinsiyet, kültür ve yaşa göre değiştiği görülmüştü.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Study Finds, Journal of Experimental Psychology: General