Baba 3'ün kaderini Winona Ryder belirlemiş: Peki, Johnny Depp'in bununla ne ilgisi var?

Baba 3'te Al Pacino, Andy Garcia, Diane Keaton, Sofia Coppola ve Eli Wallach rol almıştı (Paramount Pictures)
Baba 3'te Al Pacino, Andy Garcia, Diane Keaton, Sofia Coppola ve Eli Wallach rol almıştı (Paramount Pictures)
TT

Baba 3'ün kaderini Winona Ryder belirlemiş: Peki, Johnny Depp'in bununla ne ilgisi var?

Baba 3'te Al Pacino, Andy Garcia, Diane Keaton, Sofia Coppola ve Eli Wallach rol almıştı (Paramount Pictures)
Baba 3'te Al Pacino, Andy Garcia, Diane Keaton, Sofia Coppola ve Eli Wallach rol almıştı (Paramount Pictures)

Pek çok sinemasever için gelmiş geçmiş en iyi film kabul edilen Francis Ford Coppola klasiği Baba (The Godfather), bir anda başarıya ulaşmış ve gangster türünü şekillendirmişti. 

Baba, türünün ilk filmi olmasa da, hikayesine ve karakterlerine daha derinlemesine bir yaklaşım getirdi. 

Rol aslında Sofia Coppala'ya verilmemişti

Gösterime girmesinden 50 yıl sonra bile sinema tarihinin en önemli filmleri arasında gösterilen ve başyapıt olarak kabul edilen Baba'nın ardından iki devam filmi geldi: 1974'te Baba 2 (The Godfather Part II) ve 1990'da Baba 3 (The Godfather Part III).

Serinin ikinci filmi de en az ilki kadar beğenilse de üçüncü film çok fazla eleştiri aldı. Eleştirilerin bir kısmı filmin konusuna yönelik olsa da büyük bir kısmı Sofia Coppola'nın oyunculuk performansına yöneltilmişti. 

Bugünlerde Marie Antoinette ve Bir Konuşabilse (Lost in Translation) gibi filmleriyle adından sıkça söz ettiren başarılı yönetmen Sofia Coppola'nın donuk oyunculuğu, başarısız bulunmuştu. Ancak zaten Coppola'nın bu rolde olmaması gerekiyordu çünkü Mary Corleone rolü başlangıçta Winona Ryder'a verilmişti. Ama Ryder son dakikada filmden ayrılmak zorunda kalınca yönetmen Coppola, aktrisin yerine kızı Sofia'yı geçirdi.  

Ancak bu son dakika kararı, teoride güzel olsa da bazı dedikodulara yol açtı. Filmin çekildiği dönemde Winona Ryder, Beterböcek (Beetlejuice) ve Heathers gibi filmlerle yavaş yavaş tanınan bir isim haline geliyordu. 

Mary Corleone'yi canlandırması için Julia Roberts ve Madonna'yla görüşmeler yapılsa da rol, filmin prodüksiyonu başladığında Denizkızları'nı (Mermaids) çekmekte olan Ryder'a gitti. 

Johnny Depp'ten gelen telefonla her şey altüst oldu

Coppola, filmi tamamlayabilmesi ve Baba 3'e katılabilmesi için programı yeniden düzenledi. Ancak Roma'ya varmasına rağmen Ryder'ın katılımı hiçbir zaman gerçekleşmedi. 

O dönemde birçok manşette Ryder'ın olaylı şekilde rolden ayrıldığı, bunun bir tür skandal olduğu konuşuluyordu. Ama gerçekte durum bundan çok daha endişe vericiydi. Ryder'ın ayrılmasına yol açan, perde arkasında yaşanan bir tartışma değil, doktor tavsiyesiydi.

Denizkızları'nın çekimlerini tamamladıktan sonra Roma'ya inen Ryder'ın Baba 3'teki ilk sahnesine çıkmadan önce sadece bir günü vardı. O bir gün de role hazırlanmakla geçti. 

Montaj sırasında personel onun yorgun göründüğünü ve bir şeylerin ters gittiğini fark etti. Ertesi gün sadece birkaç replik söyleyecekti, bu yüzden Ryder'ın telefonuna cevap vermediği ertesi sabaha kadar, bu konudan bahsedilmedi. 

O sırada Ryder'a Roma'da eşlik eden erkek arkadaşı Johnny Depp, stüdyoyu arayarak oyuncunun iyi olmadığını, yataktan kalkamadığını ve sete gelemeyeceğini bildirdi. 

"Geri dönmesi için her şeyi yaptık"

Ryder için bir doktor gönderildi ve oyuncunun sinirsel çöküntü yaşadığını belirlendi. Doktor, işe geri dönemeyeceğini ve eğer denerse tamamen çökeceğini söyledi.

Paramount başkanı Sidney Ganis, Vanity Fair'e konuşmuş ve şunları söylemişti: 

Onu işe dönmesinin iyi olacağına ikna etmeye çalıştık ve yerel doktorlarla konuşmaktan kendimiz gidip onu ikna etmeye çalışmaya kadar her şeyi yaptık.

Ama hiçbir faydası olmadı. Ryder, kendine geldiğinde, Mary Corleone rolünü boş bırakarak Kaliforniya'ya geri dönmek üzere uçağa bindi.

İşler yolunda gitseydi Ryder, Mary Corleone rolünde çarpıcı bir performans sergileyebilir, böylece Baba 3, serinin en zayıf halkası olmaktan kurtulabilirdi.

Independent Türkçe, Collider, Vanity Fair



Hugh Jackman'dan Ryan Reynolds'a sitem

Ryan Reynolds ve Hugh Jackman (Reuters)
Ryan Reynolds ve Hugh Jackman (Reuters)
TT

Hugh Jackman'dan Ryan Reynolds'a sitem

Ryan Reynolds ve Hugh Jackman (Reuters)
Ryan Reynolds ve Hugh Jackman (Reuters)

Hugh Jackman, Deadpool ve Wolverine'de (Deadpool & Wolverine) Ryan Reynolds'la çalışmakla ilgili "küçük şikayetini" paylaştı.

Yüksek enerjili bir şakacı olarak tanınan 48 yaşındaki Reynolds, sık sık rol arkadaşları ve eşi Blake Lively de dahil sevdikleri hakkında iğneleyici ve alaycı yorumlar paylaşıyor. Jackman ise daha sabırlı ve ciddi olarak görülüyor ve genellikle daha yoğun roller oynuyor.

İkili geçen yıl Deadpool and Wolverine'de, alaycı süper kahraman Deadpool'un Marvel Sinematik Evreni'ne (MSE) ilk kez girmesiyle güçlerini birleştirmişti. Film gösterime girdiğinde gişe rekorları kırmış ve 24 saatte 365 milyonla tüm zamanların en çok izlenen fragmanlarından birine sahip olmuştu.

Daily Mail'in ulaştığı görüntülerde Jackman, New York City Hall'daki canlı gösterisinde sahnede planlı bir tavırla "Ryan'a söylemeyin" dedi. Muhteşem Showman'in (Greatest Showman) yıldızı, From New York, With Love adlı müzikalde oynuyordu.

Oyuncuların film boyunca ayrılmaz bir ikili olduğunu, Reynolds'ın süper kahramanının NSYNC'in "Bye Bye Bye" şarkısıyla daha sonra viral hale gelen dans gösterisi yaptığı açılış sahnesi hariç her sahnede birlikte göründüklerini anlattı. Jackman, Reynolds'la çalışmayı "çok sevdiğini" ve "hayatının en güzel zamanını" geçirdiğini söyledi ama kararın kendisini ihanete uğramış hissettirdiğini söyleyerek şaka yaptı.

"Sorun yok, filmdeki her sahnede olmak zorunda değilim" diye gerekçelendirdi.

Ama Ryan bir yazar. Senaryoyu gördüğümde, içinde olmadığım sahnenin Ryan'ın NSYNC şarkısı eşliğinde dans ettiği açılış sekansı olduğunu gördüm. 'İçinde olmadığım tek sahnede dans var' dedim. Ryan çok yetenekli ama dans etmek? Ryan'ın dans dublörü Nick Pauley'le aynı dansı yapmamın imkanı yok çünkü adam 25 yaşında.

Daha sonra kişisel koreografı Beth Lewis'i "elinden kaçan dansı" sergilemesi için sahneye çıkardı ve aynı 1990'lar klasiği eşliğinde dans etti.

Müzede Bir Gece'nin (Night at the Museum) yapımcısı Shawn Levy'nin yönettiği film, süper kahramanların kendi evrenlerine yönelik tehdidi bertaraf etmek için gönülsüzce bir araya gelmesini konu alıyor.

The Independent'tan Clarisse Loughrey etkilenmediği filmi "sıkıcı ve sinir bozucu bir kurumsal birleşme gibi" diye nitelemiş ve yapıma iki yıldız vermişti.

Independent Türkçe