Elon Musk, Twitter'ı neden değiştiriyor: 'Süper uygulama X' nedir ve dönüşüm mümkün mü?

Özellikle Asya'da popüler olan mega uygulamalar, Batı'da da yaygınlaşabilir mi?

Bu görsel, metinden görüntü üreten yapay zeka algoritması Midjourney'le oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjourney)
Bu görsel, metinden görüntü üreten yapay zeka algoritması Midjourney'le oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjourney)
TT

Elon Musk, Twitter'ı neden değiştiriyor: 'Süper uygulama X' nedir ve dönüşüm mümkün mü?

Bu görsel, metinden görüntü üreten yapay zeka algoritması Midjourney'le oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjourney)
Bu görsel, metinden görüntü üreten yapay zeka algoritması Midjourney'le oluşturuldu (Independent Türkçe / Midjourney)

Elon Musk pazar gecesi (23 Temmuz) paylaştığı gönderilerle Twitter'ın markasını ve logosunu kısa süre içinde değiştireceklerini söylemişti.

Açıklamasından bir gün sonra kullanıcılar, Twitter'a girdiklerine mavi kuş yerine bir X logosuyla karşılaştı. Bunun ardından Twitter'ın isminin X diye değiştirildiği yönünde bir dizi haber paylaşılmaya başlandı.

Musk aslında Twitter'ın resmi şirket adını zaten nisan ayında X Corp. olarak değiştirmişti. Milyarder o dönemde bu isim değişikliğinin Twitter'ı "her şeyin uygulaması" haline getirmek için yapıldığını duyurmuştu.

Tesla ve SpaceX CEO'su, aslında Twitter'ı alma planını ilk kez açıkladığından beri platformla ilgili bu iddialı hedefi sıklıkla dile getiriyor: Onu her şeyin uygulaması X'e dönüştürmek.

Teknoloji milyarderi, kullanıcılara mesajlaşma, gönderi paylaşımı, ödeme ve alışveriş gibi bir dizi hizmet sunan Çinli WeChat uygulamasından ilham aldığını söylüyor.

Platformun logosunu değiştirme yönündeki son hamlesinin de bu hedefe hizmet ettiği düşünülüyor.

Alışverişten fatura ödemeye her şeyi kapsayan uygulamalar

Musk'ın Twitter'ı dönüştürmek istediği bu tür uygulamalarda kullanıcılar sosyalleşmenin yanı sıra yemek söyleyebiliyor, taksi çağırabiliyor, araç kiralayabiliyor, arkadaşlarına ve ailelerine para da gönderebiliyor.

Söz konusu platformlara aslında "süper uygulama" veya "mega uygulama" adı veriliyor.

Özellikle Asya'da çok popüler olan bu uygulamalar arasında WeChat, AliPay, Go-jek, Grab, Paytm, Zalo ve Tinkoff gibi örnekler var.

WeChat, aylık 1 milyardan fazla kullanıcıyla ilk ve en popüler süper uygulama unvanına sahip. Uzmanlar bu uygulamaların özellikle Asya'da kullanılmasını bu bölgedeki yurttaşların internete genellikle mobilden erişmesine bağlıyor.

Öte yandan Musk, WeChat gibi bir uygulamanın tam da Asya dışında muadili olmadığı için gözünü oraya diktiğini ima ediyor.

237 milyon kullanıcılı Twitter'ın "en az bir milyar kişiye" ulaşmasını istediğini belirten milyarder, "Çin'de WeChat'te yaşıyorlar. Ve bence bunu yaratmak için gerçek bir fırsatımız var" ifadelerini kullanmıştı.

Batı'da süper uygulama kurmak mümkün mü?

Küresel pazar araştırma şirketi Forrester'ın baş analisti Xiaofeng Wang, "Şimdiye kadar Asya'da bile WeChat gibi yalnızca bir avuç başarılı süper uygulama gördük" diyor.

Musk'ın planlarını CBC'ye değerlendiren Wang, sözlerini şöyle sürdürüyor:

Batı'da WeChat gibisini görmedik ve bunun için iyi nedenlerimiz var.

Wang, WeChat'in başarısının aslında büyük oranda tüketicinin güveni üzerine inşa edildiğini de vurguluyor.

Şirketinin anketlerinden birine göre, Çin'deki kullanıcıların yüzde 58'i markaların sosyal medyada yayınladığı içeriklere güvenirken, ABD'li kullanıcıların oranı yalnızca yüzde 20.

Bir diğer deyişle Çinli kullanıcılar, WeChat'te resmi hesaplardaki markalarla daha derin bir ilişki kurmaya, mini programlarda ürün satın almaya ve işlemleri doğrudan WeChat Pay ödeme sistemiyle tamamlamaya istekli. Bu da kullanıcıların kişisel bilgilerini rahatça uygulamayla paylaştığı anlamına geliyor.

Wang ise, "Batılı bir sosyal medya uygulamasının aynı düzeyde güven ilişkisi kurması ve işlevli bir iş ekosistemi oluşturması çok daha zor" diyor.

"Sosyal ağlarda zaten gizlilik endişeleri var"

Uzmanlar ayrıca kullanıcı gizliliğine yönelik ihlallere dikkat çekiyor. Özellikle Kuzey Amerika'daki internet kullanıcılarının farklı hizmetler için farklı uygulamaları tercih ettiğine dikkat çeken analistler, insanların tüm kişisel bilgilerini tek bir uygulamaya vermek istemeyeceğini düşünüyor.

Piyasa araştırmaları yürüten Insider Intelligence firmasının analisti Jasmine Enberg, "Mevcut bir sosyal ağa ödeme hizmetleri getirmek inanılmaz derecede zor bir iş çünkü zaten sosyal ağlarda güvenlik ve gizliliğe dair büyük bir endişe var" ifadelerini kullanıyor.

Kullanıcıları Twitter'a daha fazla kişisel bilgi ve ödeme bilgilerini vermeye ikna etmek zor olacak.

"Sıfırdan başlamak daha kolay"

Enberg ayrıca, Twitter kullanıcılarının platformda benimsediği alışkanlıklara dikkat çekiyor.

"Şu sıralar süper uygulamalara özgü bazı öğeleri alıp Twitter'a dahil etmeye çalıştığını görüyoruz" diyen analiste göre, mavi tik işaretini aylık 8 dolara abonelik hizmetine dönüştürmeye çalışması da bunun parçası.

Öte yandan Musk'ın mavi tik üzerinde yoğunlaşan ilk çabaları büyük bir kargaşaya neden olmuştu. Bu hizmetin de dahil olduğu Twitter Blue için ilk olarak 20 dolar ücret talep edeceğini açıklayan Musk, Stephen King'in de aralarında yer aldığı birçok ünlü kullanıcıdan aldığı tepkinin ardından geri adım atmış ve indirime gitmişti.

Bu plan uygulamaya konduğunda ise, 8 dolar karşılığında mavi tik satın alan birçok kullanıcı, daha sonra hesaplarının ismini değiştirip Coca-Cola gibi markaları taklit ederek birçok tweet atmıştı. Bunun yarattığı kargaşanın ardından Musk, uygulamayı bir süreliğine durdurmuştu. 

Enberg, buradan hareketle, Twitter kullanıcılarının ücretsiz erişmeye alıştığı bu platformda müşteri haline gelmek istemeyeceğini düşünüyor:

Sıfırdan başlamak onun için muhtemelen daha kolay olurdu.

Öte yandan Musk, ağustosta yaptığı bir açıklamada, Twitter'ın süreci "üç ila beş yıl" hızlandıracağını savunmuştu.

"Elbette sıfırdan başlatılabilir ama Twitter'ın işi üç ila beş yıl hızlandıracağını düşünüyorum" diyen Musk, şöyle eklemişti:

Ne yaptığımı biliyorum.

Kullanıcıların buna ihtiyacı var mı?

Londra İşletme Okulu Girişimcilik ve Özel Sermaye Enstitüsü'nün yöneticisi Julian Birkinshaw ise Musk'ın planlarının gerçekleşmesi için çok geç olduğunu ima ediyor. Akademisyene göre Twitter'ın bir mega uygulama olması için bu sistemleri daha en başında getirmiş olması gerekiyordu.

Musk'ın WeChat'in başarısını yakalayamayacağını, çünkü WeChat'in Çin'de henüz yetkin bir ödeme sisteminin olmadığı dönemde ortaya çıktığını belirten Birkinshaw, şu ifadeleri kullanıyor:

Avrupa'da veya Kanada'da pek çok kişi, 'Buna ihtiyacım yok ki. Zaten Apple Pay'im var, PayPal'ım var' diyecektir.

Birkinshaw, "Yani çözülmesi gereken bir sorunumuz yok" diye ekliyor:

İnsanlar kökleşmiş alışkanlıklarıyla gayet rahatsa bazı yeni işlevleri kabullenmek için hiçbir nedenleri yok.

Daha önce denendi mi?

Daha önce, Snapchat'in ana şirketi Snap Inc. de benzer bir girişimde bulunmuştu. Şirket Snapcash adlı bir ödeme sistemini kullanıma sunmuş ama bu özelliği 2028'de sonlandırmıştı.

Olumsuz düşünmeyenler de var

Öte yandan, sektördeki herkes Musk'ın planlarına olumsuz bakmıyor. ABD merkezli yatırım şirketi Ark Invest'in kurucusu Cathie Wood, "Musk'ın işe ödeme sektöründe başladığını unutmayın... Şirketini PayPal'a satmıştı" diyor:

O ve yakın dostu Jack Dorsey birlikte çalışırsa bence Twitter'ı süper uygulamaya dönüştürebilirler.

Wood, Twitter'ın gelecekte daha çok dijital bir cüzdana benzeyebileceğini belirterek, Dorsey'in fintech firması Square tarafından geliştirilen çevrimiçi ödeme uygulaması Cash App'i hatırlatıyor:

Yani tüm bankacılık işlemlerinizi orada yapıyorsunuz, belki de Cash App'le düşündükleri bir şey vardır… Bence bunu başarabilirler.

Kriptonun rolü olur mu?

Twitter'ın kripto paralarla entegre edilmesi ihtimali uzun süredir tartışılıyor. Birçok kişi de bu entegrasyonun platformu bir süper uygulamaya dönüştürmeye yardımcı olacağını savunuyor.

Twitter'ın kurucusu Dorsey de aralık ayında buradaki CEO'luk görevinden istifa ettiğini açıkladıktan hemen sonra dijital ödeme şirketi Square'in adını "Block" diye değiştirmişti.

Bu hamle, Dorsey'nin hayranlık duyduğu blok zinciri teknolojilesine referans olarak yorumlanmıştı.

Zira kripto paraların geleceğine dair iyimser açıklamalarda bulunan Dorsey, son birkaç aydır hem Twitter'ı hem de eski adıyla Square'i kripto paralarla entegre etmeye çabalıyordu.

Twitter'ın kendisi de Dorsey'nin istifasından bir ay önce kripto para birimlerini kullanmaya yönelik yeni yollar geliştirmek için Twitter Crypto adlı özel bir birim kurduğunu açıklamıştı.

Benzer şekilde Musk'ın da kripto para birimlerini desteklediği biliniyor. Hatta bir keresinde kriptonun itibari parayı yeneceğini söylediği bir tweet atarak büyük yankı uyandırmıştı.

Twitter yönetim kurulunun Musk'a açtığı dava sürecinde yayımlanan iç yazışmalarda, milyarderin ilk başta Twitter'ı blok zincirine yerleştirme olasılığını tartıştığı bile görülmüştü.

Bunun yanı sıra, Musk'ın sosyal medya şirketini satın alması için 500 milyon dolar yatırım yapan kripto borsası Binance, blok zinciriyle Twitter'a nasıl yardımcı olabileceğini araştırması için bir ekip kurduklarını açıklanmıştı.

Independent Türkçe, The Verge, Reuters, Business Insider, Economic Times, CBC, CNBC, Yahoo News



Netflix'in popüler mini dizisi, Stranger Things'i de geride bıraktı

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix
TT

Netflix'in popüler mini dizisi, Stranger Things'i de geride bıraktı

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix

Netflix'in eleştirmenlerce beğenilen Birleşik Krallık yapımı polisiye dizisi Adolescence, Stranger Things'i resmen geçerek platformun en çok izlenen ikinci İngilizce dizisi oldu.

Stephen Graham'ın başrolünde oynadığı ve ortak yapımcılığını üstlendiği polisiye mini dizi 13 Mart'ta gösterime girmişti. Kısa süre önce 141,2 milyon toplam izlenmeyle devasa bir kilometre taşını geride bırakan yapım, Stranger Things'in başlangıçta 140,7 milyon izlenmeye sahip 4. sezonunu geçti.

Platformun Addams Ailesi (Addams Family) spin-off'u ve Jenna Ortega'nın başrolünde oynadığı Wednesday'in ilk sezonu, ilk 91 gününde ulaştığı çarpıcı 252,1 milyon izlenmeyle Netflix listesinin zirvesindeki yerini koruyor.

Buna kıyasla platformun popüler Korece gerilim dizisi Squid Game'in ilk sezonu, ilk üç ayında 265,2 milyon izlenmeye ulaşarak İngilizce olmayan diziler arasında en popüler konumda.

Gelecek ay birkaç Emmy adaylığı alması beklenen Adolescence, kısa süre önce 2025 Gotham TV Ödülleri'nde ödülleri silip süpürmüştü.

Görsel kaldırıldı.
Jamie rolündeki Owen Cooper (solda) ve onun dizideki babası Eddie'yi canlandıran Stephen Graham (sağda) Adolescence'ta (AP)

En İyi Çıkış Yapan Mini Dizi ödülünün yanı sıra Graham'a Mini Dizide En İyi Erkek Oyuncu ve genç yetenek Owen Cooper'a da Mini Dizide En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödüllerini kazandırmıştı.

Graham, ödül konuşmasında "Bizi bu şekilde kucakladığınız için çok duygulandık" demişti.

Bu, sevgi, saygı, alçakgönüllülük ve haysiyetle yapılmış, günlük dil içeren küçük bir eserdi ve konuyu büyük bir tutkuyla ama aynı zamanda büyük bir özenle ele aldık.

Hâlâ Netflix'te yayında olan Adolescence 13 yaşındaki Jamie'nin (Cooper), sınıf arkadaşını öldürmekten gözaltına alınmasından sonra yaşanan çarpıcı olayları anlatan 4 bölümlük bir dizi. İddialı bir hareketle her bölüm tek planda çekildi.

Her bir bölümü tek planda çekmenin zorluğu hakkında martta The Independent'a konuşan yönetmen Philip Barantini, "Epey zordu ama aynı zamanda eğlenceliydi. Her şey titizlikle planlandı" demişti.

Barantini "[Teknik provalar] ses ekibinin boom mikrofonlarını gerekli yerlere yerleştirmesine fırsat verdi. Ayrıca tüm set çalışanları ve yardımcı yönetmenler ilk bölümde polis, ikinci bölümdeyse öğretmen kıyafetleri giydi ve böylece kamerada görünüp işaret verebiliyorlardı" diye açıklamıştı.

Teknik açıdan zordu ama muazzam bir işbirliği yapıldı.

Dizi, "sarsıcı ama sürükleyici" diyen eleştirmenlerin gözünde devasa bir başarı elde etti.

The Independent'tan Nick Hilton, 4 yıldızlı incelemesinde "Bu, televizyon yapımlarının en saf şekilde damıtılmış hali: kararlı, nefes kesici" diye yazmıştı.

Hilton "Egzotik uçlardaki suçlara yönelik marazi ilgimizi ve ahlaki bir düğümü çözme hissini aynı anda tatmin ediyor. Dizinin geri kalanının bu yüksek seviyeye ulaşamaması hem bir sorun hem de ilk bölümün etkisinin kanıtı" diye eklemişti.

Kalitesini hiç düşürmeyen Adolescence, onu zor ama izlemeye mecbur kılan hamlığını koruyor.

Independent Türkçe