12 cinsel saldırı iddiasına rağmen Kevin Spacey'ye rol veren yönetmen konuştu

Aktör Kevin Spacey, Southwark Crown Court önünde basın mensuplarıyla konuşuyor (Reuters)
Aktör Kevin Spacey, Southwark Crown Court önünde basın mensuplarıyla konuşuyor (Reuters)
TT

12 cinsel saldırı iddiasına rağmen Kevin Spacey'ye rol veren yönetmen konuştu

Aktör Kevin Spacey, Southwark Crown Court önünde basın mensuplarıyla konuşuyor (Reuters)
Aktör Kevin Spacey, Southwark Crown Court önünde basın mensuplarıyla konuşuyor (Reuters)

64 yaşındaki Oscar ödüllü oyuncu Kevin Spacey, hakkında açılan cinsel saldırı davasında dün beraat etmişti. Daha önce hakkında açılan davayı "hükümsüz" olarak nitelendiren Amerikalı oyuncuya cinsel saldırı, rıza olmadan cinsel ilişkiye girmeye neden olmak ve bir kişiyi cinsel birleşmeye zorlama suçlamaları yöneltilmişti. 

Londra'daki Southwark Kraliyet Mahkemesi’nde görülen duruşmada kararın açıklanmasının ardından Spacey, gözyaşlarını tutamamış ve mahkemeye teşekkür etmişti.

"Kararımın doğruluğu kanıtlandı"

Geçen yıl Kevin Spacey'ye Britanya'daki cinsel saldırı davasından aylar önce rol vererek tartışmalara yol açan düşük bütçeli bağımsız filminin yönetmeni, kararının doğruluğunun kanıtlandığını söylüyor.

Kasımda, Kraliyet Savcılık Servisi'nin Spacey'nin karşı karşıya kalacağı cinsel suçlama sayısını 12'ye çıkarmasından sadece iki hafta sonra duyurulan Control, Britanyalı bir politikacının kendi kendine giden otomobilinin intikam peşindeki bir adam tarafından kaçırılmasını konu alan bir gerilim. Spacey, filmde baş düşman olarak sadece seslendirme rolünü üstlendi.

Dün Spacey'nin tüm suçlamalardan aklanmasından kısa süre sonra Sky News'a konuşan yazar-yönetmen Gene Fallaize, iki Oscarlı oyuncuyu kadroya almanın "riskli bir hamle olacağını kesinlikle bildiğini" söyledi.

"Spacey'yle suçlamalar hakkında hiç konuşmadık"

Fallaize sözlerini şöyle sürdürdü: 

Yapımcılarımla artıları ve eksileri hakkında uzun uzun tartıştık, gerçekten tarttık. Kolay bir karar değildi. Ancak en iyi kararı verdiğimizi düşünüyoruz ve bu kararın arkasındayız. Ve bugün, doğru karar verdiğimiz kanıtlandı.

Spacey'nin rolünün bir günde kaydedildiğini ifade eden film yapımcısı, bunun "bağımsız bir film yapımcısı olarak kendisi için en muhteşem deneyim" olduğunu söyledi. Fallaize, aktörü role getirdiği "yoğunluk" için övdü.

38 yaşındaki önetmen ayrıca Spacey'yle suçlamalar ya da ceza davası hakkında hiçbir zaman doğrudan konuşmadığını, konuyu sadece hukuk ekibiyle ele aldığını söyledi.

"Oyunculuk geçmişiyle gurur duyuyor"

Fallaize, "Hayatının nasıl değiştiği hakkında konuşurken dolaylı şeyler vardı" dedi ve ekledi:

House of Cards hakkında konuştuk, ki diziden çıkarıldığı için bu konuyu açıp açmayacağımı bilmiyordum ama bu konular hakkında son derece özgürce ve açık şekilde konuştu. Diziyle gurur duyduğu belliydi. Bence oyunculuk geçmişiyle de çok gurur duyuyordu ama durumu tamamen kabullenmişti.

Mahkemenin verdiği beraat kararının ardından Spacey'yle ilgili en çok konuşulan konu, 2017'de çıkan cinsel saldırı iddialarından önce kariyerinin zirvesinde olduğu günlere dönüp dönemeyeceği. Fallaize ise dönebileceğine inanıyor:

"Şansı çok yüksek"

Britanyalı yönetmen, "Bugün gördüğüm tepki -ki ben Kevin'in yaşadıklarının çok küçük bir parçasıyım- son derece olumlu oldu" dedi.

Oyuncu seçimleri sırasında bizi riskler konusunda uyaran, 'Dikkatli olun çünkü bu bizi etkileyebilir' diyen insanların hepsi bugün ortaya çıkıp bunun ne kadar dahice bir oyuncu seçimi olduğunu söyledi. Dolayısıyla, sadece bugün yaşadıklarım bile Kevin'in şansının çok yüksek olduğunu gösteriyor.



Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
TT

Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)

Ölümle burun buruna gelen kişiler, yaşadıkları deneyim sırasında zamanın durmuş veya yavaşlamış gibi geldiğini sıkça bildiriyor. 

Başından böyle bir olay geçmeyen kişilerin aklına film sahneleri gelecektir. Örneğin bir trafik kazasında hayatını kaybetmekten kıl payı kurtulan bir karakter etrafına bakarken, sahne daha yavaş akıyor. 

Ölüme yakın deneyimler üzerine çalışan psikiyatr Bruce Greyson'ın 1980-1990'larda yaptığı çalışmalarda, bu türden deneyimler yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 70'i "zamanın durduğunu veya anlamını yitirdiğini" bildirmişti. 

Peki bu travmatik olaylar neden böyle bir etki yaratıyor ve zamanın nasıl algılandığı hakkında neler söylüyor? 

İnsanlar zamanı nasıl algılıyor?

Liverpool John Moores Üniversitesi'nde zaman psikolojisi üzerine çalışan Dr. Ruth Ogden, yıllar önce geçirdiği bir trafik kazasından sonra bu alana ilgi duymaya başlamış. 

Psikoloji hocası, Conversation için kaleme aldığı yazıda, başka bir araçla çarpıştıktan sonra adeta zaman durmuş gibi hissettiğini anlatıyor.  

15 yıl boyunca ölüme yakın deneyimlerde neden zamanın yavaşladığı ve zamanın nasıl algılandığı üzerine araştırmalar yürüten Dr. Ruth Ogden ulaştığı sonuçları şöyle açıklıyor:

Biz saniyeleri ve dakikaları mükemmel bir doğrulukla kaydeden saatler gibi değiliz. Bundan ziyade beynimiz, zamanı çevremizdeki dünyaya duyarlı bir şekilde algılamaya ayarlanmış gibi görünüyor.

Dr. Ogden, beynin duygusal ve fizyolojik uyarılmayı düzenleyen bazı bölgelerinin, aynı zamanda zamanın işlenmesinde de rol oynadığını ekliyor. 

Bu nedenle duygular yoğunlaştığı sırada beynin zaman algısı da etkileniyor. Örneğin keyifli vakit geçirirken zaman uçup gidiyor ve sıkıcı ortamlarda geçmek bilmiyor. 

Ölüme yaklaşınca zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyimlerde zamanın neden yavaşladığı kesin olarak bilinmiyor. Bilim insanları bunun altında savaş ya da kaç tepkisinin yattığını düşünüyor. Evrimsel süreçte hayatta kalma içgüdüsü olarak gelişen bu tepki, tehdit anında ortaya çıkıyor.

Tehlike karşısında beyin daha hızlı çalıştığı için ölüme yakın deneyim yaşayan kişiler çevrelerinin daha yavaş hareket ettiğini görüyor. 

Psikoloji ve Ruh Sağlığı Sınır Alanları Enstitüsü'nden araştırmacı Marc Wittmann bu durumu şöyle açıklıyor:

Organizma çevresel uyaranları normalden daha hızlı işleyerek kişinin daha kolay tepki vermesini sağlıyor. Daha hızlı algılamak, düşünmek ve hareket etmek hayatta kalmak için avantaj demek.

Yaşlandıkça zaman daha mı hızlı akıyor?

Herkes ölüme yakın bir deneyim yaşamayabilir fakat birçok kişi yaşı ilerledikçe zamanın akıp gittiğinden yakınıyor. 

Geçmişe bakınca çocukken vakit daha yavaş akıyormuş gibi gelirken, yetişkinlikle beraber sanki göz açıp kapayıncaya kadar yıllar geçiyor.

Bilim insanları bu durumun birkaç nedeni olduğunu söylüyor. Örneğin çocukken bir yıl, yaşanan sürenin daha büyük bir kısmına tekabül ediyor. Nörolog Santosh Kesari "10 yaşındaki bir çocuk için bir yıl, hayatının yüzde 10'u. 60 yaşındaki biri için ise hayatının yüzde ikisinden daha azı" diyor. 

Ayrıca çocukken sürekli yeni şeylerle karşılaşmak, hafızada daha kalıcı etkiler bırakıyor. Kesari şu ifadeleri kullanıyor:

Zamanı unutulmaz olaylarla ölçüyoruz ve yaşlandıkça hatırlanmaya değecek daha az yeni şey yaşanıyor. Bu da çocukluğun daha uzun sürmüş gibi görünmesine yol açıyor.

Bilim insanın burada bahsettiği, zamanın o an içinde nasıl algılandığından ziyade, nasıl hatırlandığı. 

Yine de bazı çalışmalarda çocukken zamanın akışının daha yavaş algılandığı bulunmuştu. Nörobilimci Patricia Costello, çocukların gelişim aşamasında olduğunu belirterek "Sinirsel iletimleri yetişkinlere kıyasla fiziksel olarak daha yavaş. Bu da zamanın geçişini algılama biçimlerini etkiliyor" diyor:

Yetişkinliğe ulaşınca zaman devrelerimiz kablolamayı tamamlıyor ve zamanın geçişini doğru bir şekilde nasıl kodlayacağımızı deneyimlerimizle öğreniyoruz.

Yaşlanınca zamanın daha hızlı akıyormuş gibi gelmesi, büyük ölçüde yeni deneyimlerin azlığıyla ilişkilendiriliyor. Costello bu histen kurtulmak isteyenlere hayatlarına yenilik katmasını öneriyor.

Bilim insanı "Her şeyin çok hızlı geçip gittiği, kendi hayatımızı kaçırdığımız hissini nasıl durdurabiliriz? İş dönüp dolaşıp yeni şeyler öğrenmeye geliyor" diyerek ekliyor: 

Yeni bir beceri öğreniyor musunuz? Farklı bir şeyler pişiriyor musunuz? Mümkün olduğunca hayatınıza yenilik katmak, anıların öne çıkmasını sağlayacak ve bir bakıma zamanı uzatacaktır.

Independent Türkçe, Conversation, Psychology Today, NBC News