Gerçek olaylardan esinlenmişti: Devam filmine yeşil ışık

Film, aldığı R derecelendirmesine rağmen 89 milyon doların üzerinde gişe hasılatı elde etmişti

Film, Rotten Tomatoes'dan 100 üzerinden 67 puan almıştı (Universal Pictures)
Film, Rotten Tomatoes'dan 100 üzerinden 67 puan almıştı (Universal Pictures)
TT

Gerçek olaylardan esinlenmişti: Devam filmine yeşil ışık

Film, Rotten Tomatoes'dan 100 üzerinden 67 puan almıştı (Universal Pictures)
Film, Rotten Tomatoes'dan 100 üzerinden 67 puan almıştı (Universal Pictures)

Çıldırmış Ayı'nın (Cocaine Bear) yönetmeni Elizabeth Banks, bu yıl gösterime girmiş ve hem eleştirmenler hem de sinemaseverlerin olumlu beğenisini kazanmıştı. Film, gişede de iyi bir performans sergiledi. 

Gerçek olaylardan esinlenen film, ABD'nin Georgia eyaletindeki bir ormanda bulduğu büyük miktarda kokaini tükettikten sonra dehşet saçan kara ayının hikayesini anlatıyor.

Henüz onaylanmış bir devam filmi olmasa da yönetmen Elizabeth Banks, Rolling Stone'a verdiği röportajda Çıldırmış Ayı 2'nin gelme olasılığına değindi.

Şu anda üzerinde çalışılan bir proje olup olmadığını açıklamayan yönetmen, yarattığı şaşırtıcı hikaye dünyasına geri dönmeye ilgi duyduğunu ifade etti.

Projede çalışırken kesinlikle harika zaman geçirdim. Bu kadar yıkıcı, çılgın, aptalca ve komik olmasını çok sevdim. Oyuncu kadrosuyla insanları şaşırtmayı da öyle. Kimsenin 70 yaşındaki Margo Martindale'in o çocuğu vurmasını beklediğini sanmıyorum. Çok eğlendik ve eğer seyirciyi şaşırtma ve kendimi tekrar memnun etme fırsatım olsaydı, bunu değerlendirirdim.

Çıldırmış Ayı, 30 ila 35 milyon dolarlık bütçesiyle dünya çapında 89 milyon doların üzerinde gişe hasılatı elde etmeyi başarmıştı. R derecelendirmesi alan filmin hasılatının, devam filminin masadan kalkmadığını gösterecek kadar güçlü olduğu ifade ediliyor. ABD'de kullanılan R derecelendirmesi, yanlarında bir ebeveyn veya vasi olmadan 17 yaşından küçüklerin kabul edilmediği filmlere veriliyor.

Yeni maceralara açık kapı bırakan sonuyla devam filmine göz kırpan Çıldırmış Ayı'nın başrollerinde Keri Russell, Alden Ehrenreich, O'Shea Jackson Jr. ve Ray Liotta yer almıştı.

Independent Türkçe, ScreenRant, Rolling Stone



Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
TT

Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)

Su anolü denen bir kertenkele türünün, burun deliklerinde oluşturduğu bir baloncuk sayesinde hayatta kalabildiği ortaya kondu. Su altında en az 20 dakika kalmalarını sağlayan baloncuk sayesinde avcılardan kaçarak yem olmaktan kurtuluyorlar. 

Kalem uzunluğundaki su anolleri akarsu ve şelalelerin yakınlarındaki kaya ve bitkilerin etrafında yaşıyor. Kuşlardan yılanlara kadar çeşitli hayvanlara yem olan bu kertenkeleler, hayatta kalabilmek için kamuflaj gibi beceriler geliştirmiş.

Ayrıca tehlike durumunda suya atlayan bu hayvanlar, burun deliklerinin üstünde bir baloncuk oluşturarak gizleniyor. Bilim insanları bu özelliğin farkında olsa da baloncukların su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayıp sağlamadığı net değildi.

New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde anoller üzerine çalışan Dr. Lindsey Swierk, "Suyun altında çok uzun süre kalabildiklerini biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu baloncuğun solunumda gerçekten işlevsel bir rolü olup olmadığını bilmiyorduk.

Bu belirsizliği gidermek isteyen Dr. Swierk, 30 su anolü yakalayarak bir deney yürüttü. 

Su anolleri suya girdikten sonra nefes vererek küçük bir baloncuk üretiyor. Kertenkelenin derisinin hidrofobik olması yani sudan kaçınması sayesinde baloncuk büyüyerek muhtemelen hayvanın nefes almasını sağlıyor. 

Biology Letters adlı hakemli dergide dün (18 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten Dr. Swierk, yakaladığı su anollerinin yarısının burnuna nemlendirici sürerek baloncuk oluşturmalarını engelledi. 

Daha sonra hayvanları akvaryuma bırakan bilim insanı, baloncuk üretebilenlerin su altında yüzde 32 daha uzun süre kaldığını gözlemledi. 

Bulgular, bu kertenkele türünün baloncukları hayatta kalmak için kullandığına işaret ediyor.

Dr. Swierk makalede, "Yarı suda yaşayan anollerin içinde ve hidrofobik vücut yüzeyinde taşınan fazla hava, insanların dalış tüpü gibi çalışıp ekstradan hava sağlayarak dalış süresini uzatıyor" diye yazıyor.

Çalışmadaki anoller suda birkaç dakika kaldı ancak doğadakilerin en az 20 dakika kalabildiği biliniyor. 

Avcılarla karşılaşan su anolleri ilk başta olduğu yerde kalarak kamuflajının kendisini gizlemesini umuyor. Eğer bunda başarılı olmazsa kayalardaki çatlaklara saklanmayı deniyor.

Dr. Swierk suya dalmanın son seçenek olduğunu ama diğerlerinden çok daha etkili bir strateji olduğunu belirtiyor:

Suyun altına girmelerinden sonra, akıntının hareketli yüzeyinde tespit edilmeleri çok zor oluyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Biology Letters