Christopher Nolan, filmlerinde diyalogların neden zor duyulduğunu açıkladı

52 yaşındaki yönetmen, neredeyse her dizi ve filmde kullanılan bu yöntemi tercih etmiyor

Oppenheimer'ın yönetmeni Nolan ve 47 yaşındaki başrol oyuncusu Cillian Murphy'nin adları şimdiden Oscar'la birlikte anılıyor (Universal)
Oppenheimer'ın yönetmeni Nolan ve 47 yaşındaki başrol oyuncusu Cillian Murphy'nin adları şimdiden Oscar'la birlikte anılıyor (Universal)
TT

Christopher Nolan, filmlerinde diyalogların neden zor duyulduğunu açıkladı

Oppenheimer'ın yönetmeni Nolan ve 47 yaşındaki başrol oyuncusu Cillian Murphy'nin adları şimdiden Oscar'la birlikte anılıyor (Universal)
Oppenheimer'ın yönetmeni Nolan ve 47 yaşındaki başrol oyuncusu Cillian Murphy'nin adları şimdiden Oscar'la birlikte anılıyor (Universal)

Christopher Nolan'ın kariyeri boyunca rutin olarak karşılaştığı tek eleştiri, karakterlerinin diyaloglarının zaman zaman duyulmaması. 

Tom Hardy'nin Kara Şövalye Yükseliyor'da (The Dark Knight Rises) kötü adam Bane'i canlandırdığı ya da casus gerilimi Tenet'te zamanda yolculuk yapan John David Washington'ın oksijen maskesi taktığı sahnelerde olduğu gibi, başrol oyuncuları maske taktığında bu aksaklık en belirgin halini alıyor.

Ancak karakterlerin ağızlarını kapatan bir şey olmadığında bile bazı kelimeler boğuk çıkıyor. Önceki bazı filmlerindeki kadar dikkat çekici olmasa da Nolan'ın son filmi Oppenheimer'da yine de bazı anlaşılmaz anlar vardı.

Bunun bir nedeni olduğu ortaya çıktı.

Nolan filmlerini devasa Imax kameralarla çekiyor. Yönetmen, Insider'a son yıllarda bu teknolojide gelişmeler olduğunu söyledi.

"Bazı mekanik iyileştirmeler var" diyen 52 yaşındaki yönetmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ve aslında Imax şu anda daha da sessiz olacak yeni kameralar üretiyor. Ama asıl büyük gelişme kamera gürültüsünü filtrelemenizi sağlayan yazılım teknolojisinde. Bu kameraları kullandığım 15 yıl içinde bu teknoloji büyük ölçüde gelişti. Bu da geçmişte çekemeyeceğiniz daha samimi sahneleri yapmanıza olanak sağlıyor.

Yönetmen yine de Imax kameraları kullanmak için "doğru anları seçmek" gerektiğini kabul ediyor.

Örneğin Nolan, J. Robert Oppenheimer'ın Başkan Truman'la buluştuğu diyalog ağırlıklı Oval Ofis sahnesinde diğer kameralardan daha gürültülü olduğu için IMAX 15perf-70mm kamerayı bilerek kullanmadığını söyledi.

Ancak yönetmenin filmlerinde diyalog sorunları yaşanmasının daha büyük bir nedeni var ve bu tamamen stilistik bir seçim: Nolan, oyuncularına çekimlerden sonra geri dönüp post-prodüksiyonda ADR olarak bilinen ek diyalog kayıtları yaptırmıyor.

Neredeyse her dizi ve filmde kullanılan bu yöntemde oyuncu, sahne çekildikten sonra ses geçirmez bir kabine giriyor ve replikleri daha net olmaları için tekrar okuyor. Nolan filmleri için bunu yapmayı reddediyor.

Yönetmen, "Oyuncunun repliği daha sonra yeniden seslendirmesi yerine o anda sergilenen performansı kullanmayı seviyorum" diyor. 

Bu bazı insanların katılmadığı sanatsal bir seçim ve bu onların hakkı.

Independent Türkçe, Insider



Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
TT

Oscar ödüllü oyuncu çocukken nasıl cinselleştirildiğini anlattı

Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)
Natalie Portman çocukken "son derece cinselleştirildiğini" söyledi (AFP)

Natalie Portman, çocuk oyuncuyken "son derece cinselleştirilerek" "uzun bir Lolita evresine" maruz kalması hakkında konuştu.

İlk performansını 13 yaşındayken Luc Besson'un 1994 yapımı gerilim filmi Sevginin Gücü'nde (Léon: The Professional) sergileyen Oscar ödüllü oyuncu, ailesinin ölümünden sonra bir tetikçinin yanına aldığı genç kız Mathilda'yı canlandırmıştı.

Interview dergisi için Wednesday'in yıldızı Jenna Ortega'yla konuşan Portman, çocukken cinselleştirildiğini ve bunun ekrandaki genç kızlar için endemik bir deneyim olduğunu düşündüğünü söyledi.

Oyuncu "Bu konu hakkında daha önce biraz konuşmuştum; çocukken son derece cinselleştirilmem hakkında, ki bence bu ekrandaki pek çok genç kızın başına geliyor. Bundan çok korkmuştum" dedi.

Portman şöyle devam etti:

Açıkçası cinsellik çocuk olmanın büyük bir parçası ama ben bunun bana yöneltilmesini değil, içimde olmasını istedim. Ve sanırım kendimi koruma yolum 'Ben çok ciddiyim. Çok çalışkanım. Zekiyim ve bu sizin saldıracağınız türden bir kız değil' diye davranmaktı.

İnsanların kendisini rahat bırakmasını sağlamak için bir savunma mekanizması olarak aşırı zeki olduğu imajını yaratmış.

Portman "Böyle bir şey olmamalıydı ama işe yaradı" dedi.

Ama bence bu, gerçek hayatta aptal ve şapşal olmam ve insanların beni gerçekten ciddi bir kitapsever sanması arasındaki kopuklukla ilgili. Gerçek hayatta çok gizli kapaklı biri değilim (her şeyi anlatırım) ama toplum içinde, ne kadar mahrem olduğunuzu söyleyince, mahremiyetinize çok daha fazla saygı duyulacağı apaçık ortadaydı.

cvfghyju
Jean Reno ve Natalie Portman, Sevginin Gücü'nde (Sony Pictures Home Entertainment)

"Çocuklarımla fotoğraf çekimi yapmayacağım' gibi küçük bir bariyer oluşturdum" diye ekledi.

Portman ergenlik döneminde Harika Kızlar (Beautiful Girls/1996), Çılgın Marslılar (Mars Attacks!/1996), Yıldız Savaşları: Bölüm I - Gizli Tehlike (Star Wars: Episode I - The Phantom Menace/1999), Buradan Çok Uzakta (Anywhere But Here/1999) ve Kalbin Olduğu Yer (Where the Heart Is/2000) gibi filmlerde rol aldı. Harvard Üniversitesi'nde psikoloji okumak için 1999'dan 2003'e kadar oyunculuğa ara verdi ancak 2001'de Anton Çehov'un Martı (The Seagull) oyununun Broadway yapımında rol almak üzere sahneye geri döndü.

Profesyonel bale dünyasını konu alan, 2010 yapımı psikolojik korku filmi Siyah Kuğu'daki (Black Swan) performansıyla En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandı.

Sevginin Gücü'ndeki rolü hakkında daha önce konuşan Portman, 2023'te The Hollywood Reporter'a filmle ilişkisinin "karmaşık" olduğunu söylemişti.

"Hâlâ çok sevilen bir film ve bana, şimdiye kadar yaptığım neredeyse tüm filmlerden daha çok bununla ilgili soru soruluyor ve bu bana kariyerimi kazandırdı" diyen oyuncu şöyle eklemişti:

Ama bugün izlediğinizde, kesinlikle bu filmin en hafif tabiriyle bazı nahoş yönleri var. Yani evet, benim için karmaşık bir mesele.

2020'de Portman, "Lolita figürü" olarak resmedildikten sonra kendisini medyadan korumak için "kaleler" inşa ettiğini söylemişti.

Oyuncu, "Sanırım daha çocukken cinselleştirilmek kendi cinselliğimden bir şeyler götürdü çünkü beni korkuttu" demişti.

Güvende olabilmemin yolu 'Ben tutucuyum, ciddiyim, bana saygı duymalısınız, ben akıllıyım ve bana o gözle bakmayın' demekmiş gibi hissettirdi.

Independent Türkçe