"Heather Reyhan" ve eşi, milyarlarca dolarlık Bitcoin hırsızlığını itiraf etti

"Razzlekhan" adıyla yayımladığı rap videolarında sıklıkla Türk kökenli olduğunu söylüyordu

İkilinin çaldığı Bitcoin'in değeri şu anda yaklaşık 3,4 milyar dolar (Instagram/heatherreyhan)
İkilinin çaldığı Bitcoin'in değeri şu anda yaklaşık 3,4 milyar dolar (Instagram/heatherreyhan)
TT

"Heather Reyhan" ve eşi, milyarlarca dolarlık Bitcoin hırsızlığını itiraf etti

İkilinin çaldığı Bitcoin'in değeri şu anda yaklaşık 3,4 milyar dolar (Instagram/heatherreyhan)
İkilinin çaldığı Bitcoin'in değeri şu anda yaklaşık 3,4 milyar dolar (Instagram/heatherreyhan)

Kripto para borsası Bitfinex'ten büyük miktarda Bitcoin çaldıkları gerekçesiyle tutuklanan Heather "Reyhan" Morgan ve eşi Ilya Lichtenstein hakkındaki dava sürüyor.

ABD'nin Washington eyaletinde dün görülen duruşmada ikili, kara para aklama suçunu kabul etti.

Lichtenstein, borsayı hacklediğini ve eşinden 119 bin 754 Bitcoin'i saklamaya yardımcı olmasını istediğini itiraf etti. 35 yaşındaki adam, saldırıdan kendisinin sorumlu olduğunu söyledi.

33 yaşındaki Morgan'ın itirafları arasındaysa ABD'yi dolandırma amaçlı komplo suçu da yer aldı.

Bitfinex 2016'da hacklenmişti. Yetkililer uzun süren soruşturmanın ardından Şubat 2022'de Lichtenstein'ın cüzdanında olan ve o sırada yaklaşık 3,6 milyar dolar değerindeki Bitcoin'e el koymuştu. Zira paranın çalındıktan sonra Morgan ve Lichtenstein'ın kontrolündeki bir kripto para cüzdanına aktarıldığı tespit edilmişti. ABD Adalet Bakanlığı aynı tarihte ikilinin tutuklandığını duyurmuştu.

Çiftin çok sayıda tek kullanımlık kredi kartına Bitcoin yükleyerek, bu yöntemle çalınan kripto paraları akladıkları belirlenmişti. Morgan ve eşinin kartlarla kripto para kabul eden yerlerde harcama yaptığı, yaşadıkları Wall Street'teki lüks rezidansın kirasını da Bitcoin'le ödedikleri görülmüştü.

ABD Adalet Bakanlığı, geçen sürede çiftten 475 milyon doları daha geri almıştı. İkili perşembe günkü duruşmada 72 milyon dolar daha vermeyi kabul etti.

Lichtenstein 20 yıl, Morgan ise 10 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya.

Morgan, Ankara'da okudu

Morgan, Kahire Amerikan Üniversitesi'nde uluslararası ekonomik kalkınma alanında yüksek lisans yaptığını ve Bilkent Üniversitesi'nde para politikası eğitimi de aldığını söylemişti.

"Razzlekhan" adıyla yayımladığı rap videolarında sıklıkla Türk kökenli olduğunu söyleyen Morgan, sosyal medya hesaplarında Türkiye'ye özgü içerikler paylaşmasıyla da dikkat çekmişti. Morgan kendini "Türk Martha Stewart" diye nitelemişti.

19 yaşında tek başına Japonya'ya doğru yola çıktığını söyleyen Morgan, bir yıl sonra Ankara'ya taşındığını ve en değerli becerilerini burada esnafı gözlemleyerek edindiğini ifade etmişti:

Pazarlık becerilerimin çoğunu Ortadoğu pazarlarındaki Türk kilim satıcılarından ve dükkan sahiplerinden öğrendiğim için stratejimin bir parçası her zaman 'karşılıklı olma' duygusu yaratmaktır.

Morgan, Reyhan adını kullanmasının nedeniniyse "Türk kökenime bir övgü ve Kuzey Afrika'nın Bedevi kültürüne derin bir takdir" diye açıklamıştı.

Independent Türkçe, New York Post, BBC



NASA teleskobu, evreni dönüştürmüş olabilecek minik galaksiler buldu

James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)
James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)
TT

NASA teleskobu, evreni dönüştürmüş olabilecek minik galaksiler buldu

James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)
James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (James Webb Space Telescope /JWST), milyarlarca yıl önce evrenin aydınlanmasını sağladığı düşünülen minik galaksiler buldu. 

Yaklaşık 13,8 milyar yaşında olduğu tahmin edilen evren ilk 1 milyar yılında nötr hidrojen gazıyla doluydu. Yoğun bir sisin hakim olduğu bu dönemde ışık uzaklara gidemiyordu. 

Ancak daha sonra bu gaz iyonize hale geldi, yani elektronlarından arındırıldı ve Reiyonizasyon Çağı'nın başlamasıyla evrenin ışıkları yandı. 

İlk yıldız ve galaksilerin bu süreci başlattığı düşünülürken, bilim insanları hangi türden gökcisimlerinin sorumlu olduğundan emin değildi. Araştırmacılar hızlı bir şekilde yıldız oluşturan, yani "yıldız patlamaları" yaşayan küçük galaksilerin bu hidrojen sisinin iyonize olmasında rol oynadığından şüpheleniyordu.

Bulguları Amerikan Astronomi Topluluğu'nun 11 Haziran'da Alaska'da düzenlenen 246. toplantısında sunulan çalışmada bu düşünceyi destekleyen güçlü kanıtlar bulundu.

Bilim insanları JWST'yi kullanarak Dünya'dan yaklaşık 4 milyar ışık yılı uzaklıkta, Pandora'nın Kümesi diye bilinen Abell 2744 adlı galaksi kümesine odaklandı. Kütleçekimsel merceklenme denen bir olgu sayesinde küme, etrafındaki ışığı bükerek daha uzaktaki cisimlerin ışığının JWST'ye ulaşmasını sağladı.

Araştırmacılar bu görüntülerde iki elektronunu kaybetmiş oksijen atomlarının yaydığı yeşil ışığı aradı. Bu tür bir ışık, elektronların kopmasını sağlayan güçlü bir ultraviyole ışığın işareti olabilir. Bilim insanları aynı ışık kaynağının evreni kaplayan hidrojen gazı sisini iyonize etmiş olabileceğini söylüyor.

Ekip böylece evrenin yaklaşık 800 milyon yaşında olduğu dönemde yıldız patlaması yaşayan 83 küçük galaksi tespit etti ve 20'sini detaylıca inceledi. 

Çalışmanın bulgularına göre bu eski galaksiler, ultraviyole ışığın yaklaşık yüzde 25'ini uzaya saldıysa, evreni kaplayan sisi temizlemek için gereken tüm enerjiyi sağlamış olmalı. Araştırmacılar bugünkü benzer galaksilerin bu oranda ultraviyole ışık yaydığını söylüyor.

NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nden ve makalenin yazarlarından Isak Wold, "Ultraviyole ışık üretme konusunda bu küçük galaksiler ağırlıklarının çok üzerinde bir performans sergiliyor" diyor.

Bilim insanları bu galaksilerin 2 bin ila 200 bin tanesinin birleşimiyle Samanyolu'ndaki yıldız kütlesine ulaşılabileceğini belirtiyor. Ancak kütlelerinin düşük olması, evrenin aydınlanmasını sağlayan süreci başlatmalarına engel değil gibi görünüyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı James Rhoads, "Düşük kütleli galaksiler etraflarında daha az nötr hidrojen gazı toplar ve böylece iyonlaştırıcı ultraviyole ışığın kaçması kolaylaşır" diyerek ekliyor:

Aynı şekilde yıldız patlamaları sadece bol miktarda ultraviyole ışık üretmekle kalmaz, aynı zamanda galaksinin yıldızlararası maddesinde bu ışığın dışarı çıkmasına yardım eden kanallar açar.

Independent Türkçe, Live Science, Universe Today, NASA