"Sessiz ayrılığın" iki işareti: Partneriniz sizden ve ilişkinizden usulca vaz mı geçiyor?

Araştırmacılara göre sağlıklı ilişkiler için özellikle olumsuz faktörleri bilmek gerek (AA)
Araştırmacılara göre sağlıklı ilişkiler için özellikle olumsuz faktörleri bilmek gerek (AA)
TT

"Sessiz ayrılığın" iki işareti: Partneriniz sizden ve ilişkinizden usulca vaz mı geçiyor?

Araştırmacılara göre sağlıklı ilişkiler için özellikle olumsuz faktörleri bilmek gerek (AA)
Araştırmacılara göre sağlıklı ilişkiler için özellikle olumsuz faktörleri bilmek gerek (AA)

Bazı kişiler, romantik ilişkilerini sessizce bitirmeye karar veriyor. 

İlişki terapistleri ve psikologlar, "sessiz ayrılık" terimini giderek daha fazla kullanmaya başladı.

Bu terim, bir çalışanın mutsuz olduğu işyerinden ayrılmak yerine inisiyatif almayı bırakması ve en az çabayı sarf ederek işe devam etmesini tanımlamak için kullanılan "sessiz istifadan" ilham alıyor.

İlişkiler bağlamında sessiz ayrılık, bireylerden birinin ayrılık konuşmasını yapmak istememesi ve bunun yerine hiçbir motivasyonu olmadan ilişkiyi sürdürmesi anlamına geliyor.

ABD'nin Brooklyn bölgesindeki duygusal sağlık merkezi Spoke'un CEO'su Lia Love Avellino, "Sözleriyle ifade edemediklerini davranışlarıyla ifade etmek isterler" diyor.

CNBC'ye konuşan psikoterapist, "Kendilerine eşlerini incitmek istemediklerini söylüyorlar ama aslında ilişkiyi bitiren kişi olmanın vereceği rahatsızlıkla uğraşmak istemiyorlar" ifadelerini kullanıyor.

İki önemli işaret

Avellino'ya göre ilişkide sessiz ayrılık aşamasında olan partnerler bunu iki şekilde belli edebilir.

Bunlardan ilki, artık ihtiyaçlarını dile getirmemesi.

Avellino'ya göre, partnerinize duygusal veya fiziksel açıdan neye ihtiyacınız olduğunu söylemeniz çatışma yaratabilir ama aynı zamanda ilişkiyi umursadığınız anlamına gelir. Psikoterapist şöyle diyor:

Hayat arkadaşınız size ne hissettiğini söylemekle ilgilenmiyor gibi görünüyorsa, ilişkiden uzaklaşıyor olabilir.

İkinci işaretse artık öfkelerini kontrol etmeye çalışmamaları.

Bu aşamada bir birey, partneriyle iletişim kurmak yerine agresif tavırlar sergileyerek çözüm yolunu kapatabilir.

"Örneğin eşleri cinsel ihtiyaçlarını karşılamadığı için soğumuş olabilirler" diyen psikoterapist şöyle ekliyor:

Bu durumda 'Her gece dışarı çıkacağım ve sana önemsizmişsin gibi hissettireceğim' diyebilirler. Konunun üzerinde çalışmak yerine saldırganlığı seçerler.

Paranoyaklık mı, gerçek mi?

Öte yandan bazı ilişkilerde tarafların hisleri yanıltıcı da olabilir. Avellino, "Bazen paranoya ve öngörü yeteneği arasındaki farkı seçemeyiz" diyor.

Uzmana göre partnerinizin bir şekilde ilişkiden soğuduğunu düşünüyorsanız, ona ne fark ettiğinizi söyleyin ve net olun:

Yalnızca gerçeklerden bahsedin, yargılardan değil. Unutmayın, sadece örtülü olanı açık hale getirmek istiyorsunuz.

Independent Türkçe, CNBC



Kalp krizi ölümleri 50 yılda yüzde 90 azaldı: Uzmanlar üç hastalık riskine dikkat çekiyor

Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
TT

Kalp krizi ölümleri 50 yılda yüzde 90 azaldı: Uzmanlar üç hastalık riskine dikkat çekiyor

Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)
Uzmanlar, aritmi, kalp yetmezliği ve hipertansif kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin arttığı uyarısı yapıyor (Unsplash)

Yeni bir çalışma ABD'de kalp krizi ölümlerinin 50 yılda yaklaşık yüzde 90 azaldığını ancak diğer kalp rahatsızlıklarının yükselişe geçtiğini gösteriyor.

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden araştırmacılar Journal of the American Heart Association'da çarşamba günü yayımlanan çalışmada, 1970-2022 döneminde 25 yaş ve üstü yetişkinler arasında kalp hastalığına bağlı ölüm oranlarını yaşa göre analiz etti.

Araştırmacılar genel kalp hastalığı ölümlerinin 50 yılda yüzde 66 azaldığını, bunun başlıca nedeninin kalp krizi ölümlerindeki yüzde 89'luk düşüş olduğunu tespit etti.

Kalp krizi 1970'te kalp hastalığından kaynaklı ölümlerinin yarısından fazlasından sorumluyken, 2022'ye gelindiğinde üçte birinden daha azını oluşturuyordu.

Kaliforniya'daki Stanford Tıp Fakültesi'nde iç hastalıkları asistanlığında ikinci yılında olan Sara King, başyazarı olduğu çalışma hakkında, "Son 50 yılda yaşanan bu gelişme, kalp krizi ve diğer iskemik kalp hastalığı türlerinin tedavisinde elde edilen inanılmaz başarıları yansıtıyor" diyor.

İnsanların, bir zamanlar idam fermanı olarak görülen ilk akut kardiyak olaylardan kurtulmasını sağlama yolunda büyük adımlar atıldı.

Olay yerindeki daha fazla kişinin kalp masajı yapması, erken kalp krizi belirtilerine dair farkındalığın artması, tedavilerin iyileştirilmesi ve sigara yasağı gibi gelişmeler kalp krizi ölümlerinin azalmasına katkı sağladı.

Ancak uzmanlar, kalp krizinden kurtulan kişi sayısı artarken, diğer kalp hastalığı türlerinin yükselişe geçtiğine dair uyarıyor.

Kalbin çok hızlı, çok yavaş ya da düzensiz atması anlamına gelen aritmiden kaynaklanan ölümler yüzde 450, kalp yetmezliğinden kaynaklanan ölümlerse yüzde 146 oranında arttı.

Hipertansif kalp hastalığı ölümleri ise uzun süreli yüksek tansiyonun etkisiyle yüzde 106 oranında arttı. Araştırmacılar bu yükselen ölüm nedenlerini ABD'deki obezite, diyabet ve yüksek tansiyona bağlıyor.

ABD'deki obezite oranı 1970'ten 2022'ye kadar yüzde 15'ten yüzde 40'a yükseldi. Yetişkinlerin neredeyse yarısı artık tip 2 diyabet hastası ve yüksek tansiyon oranları 1978'den 2022'ye kadar yüzde 30'dan neredeyse yüzde 50'ye çıktı.

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı ve öğretim üyesi olan, çalışmanın kıdemli yazarı Dr. Latha Palaniappan şöyle diyor: 

Artık vakaları önleyerek insanların güçlü, sağlıklı kalplerle yaşlanmasını sağlamaya odaklanmak gerekiyor ve önleme çalışmaları çocukluk kadar erken bir dönemde başlayabilir.

Amerikan Kalp Derneği'nin "Hayatın Temel 8'i" listesi, kalp hastalığı riskini azaltmak için atılması gereken temel adımları şöyle özetliyor: sağlıklı beslenmek, kilo kontrolü, sigarayı bırakmak, daha fazla egzersiz yapmak, uykuyu iyileştirmek ve sağlıklı kolesterol, kan basıncı ve kan şekeri seviyelerini korumak.

Independent Türkçe