Nolan'ın Bollywood öfkesi: Meşhur filmini kopyalamaya doyamadılar

İki Oscar adaylığı bulunan Akıl Defteri'nin başrollerinde Guy Pearce, Joe Pantoliano ve Carrie-Anne Moss yer almıştı (Summit Entertainment)
İki Oscar adaylığı bulunan Akıl Defteri'nin başrollerinde Guy Pearce, Joe Pantoliano ve Carrie-Anne Moss yer almıştı (Summit Entertainment)
TT

Nolan'ın Bollywood öfkesi: Meşhur filmini kopyalamaya doyamadılar

İki Oscar adaylığı bulunan Akıl Defteri'nin başrollerinde Guy Pearce, Joe Pantoliano ve Carrie-Anne Moss yer almıştı (Summit Entertainment)
İki Oscar adaylığı bulunan Akıl Defteri'nin başrollerinde Guy Pearce, Joe Pantoliano ve Carrie-Anne Moss yer almıştı (Summit Entertainment)

Christopher Nolan, eşinin cinayet failini bulmaya çalışan ancak çabaları nadir görülen bir tür kısa süreli hafıza kaybı tarafından engellenen bir adamın hikayesini anlattığı Akıl Defteri'yle (Memento) Hollywood'a adımını atmıştı. 

Eleştirmenler filmi 2001'in en iyi filmlerinden biri olarak nitelendirdi. Film hem gişede mutlu etti hem de Nolan'ın adını dünyaya tanıtmış oldu.

Bollywood'un tembelliği

Filmin başarısının Nolan için tek bir dezavantajı vardı: Kaçınılmaz olarak Bollywood'un hedefi olacaktı. Tembel yeniden çevrimleriyle tanınan Bollywood, çok beğenilen filmin kendi versiyonunu üretmeye karar verdi. Hatta yapımcı AR Murugadoss, üç yıl arayla filmi ikinci kez yeniden çekti.

İkinci yeniden çevrimin başarılı sonuçlarına ilişkin haberler Nolan'ın kulağına gitti ve bu da etik sonuçlarının yanı sıra bir bütün olarak film yazarlığıyla ilgili pek çok konuyu gündeme getirdi.

Nolan'ın Akıl Defteri'yle Murugadoss'un Ghajini'si arasında pek çok benzerlik bulunuyor. Her iki filmin ana karakterleri de hafıza kaybına yol açan bir tür rahatsızlık yaşıyor. 

İki filmin de ana karakteri, Polaroid kamerayla notlar kullanarak anılarını geri getirmeye ve eşlerinin katillerini bulmaya çalışıyor. 

Her iki filmin de olay örgüsünün sunumunda çarpıcı benzerlikler bulunsa da Ghajini, bunları uygularken raydan çıkıyor.

Bollywood filmi de gişede başarılı oldu

Bollywood yapımı film, Nolan'ın klasiğinin birebir yeniden çevrimi değil. Murugadoss, filmini sunarken bazı özgürlükler kullanmış ve bunu Hintli izleyiciye göre uyarlamış. Sindirimi daha kolay olan film, geniş bir kitleye hitap edecek şekilde yapılmış.

Bollywood'un kendine özgü eğlenceli tarzını kullanan film, Akıl Defteri'nin gerilimini ve ihtişamını yakalayamasa da gişede başarılı oldu.

Filmin başarısına ilişkin haberler Christopher Nolan'ın kulağına geldiğinde, yönetmen bu durumdan pek de memnun olmadı. 53 yaşındaki yönetmenin izni olmadan çekilen bu filmde ne adı geçiyordu ne de ona herhangi bir ödeme yapılmıştı.

Nolan yasal işlem başlatmadı

Anil Kapoor bir keresinde Nolan'la Ghajini'yi tartıştıklarını anlatmıştı. Nolan, ona durumdan duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirdi ve filmi bu şekilde kopyalandığı için hayal kırıklığına uğradığını belirtmişti.

Christopher Nolan ile konuşuyordum. Bana filmlerimden birinin kopyalandığını duyduğunu söyledi. Ben de 'Ghajini' dedim. Bu konuda çok üzgündü. Aamir'e de söyledim. Nolan'a filmin orada yeni gösterime girdiğini ve büyük bir başarı elde ettiğini anlattım. O da, 'Evet, para yok, isim yok, hiçbir şey yok' dedi.

Buna rağmen ne Nolan ne de yapım şirketi Summit Entertainment, biri 2005 diğeri 2008'de çekilen iki Ghajini filmiyle ilgili suç duyurusunda bulunmadı ya da herhangi bir yasal işlem başlatmadı.

Nolan'ın eylemsizliğinin ardındaki neden merak konusu olsa da yönetmenin onlara hoşnutsuzluğunu ve kararlarının sorumluluğunu almaları gerektiğini anlatmak istemiş olabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Collider, Indian Express



Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
TT

Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre depresyon, ağızda bulunan bakterilerin çeşitliliğinin azlığıyla bağlantılı olabilir.

Siz bu haberi okurken ağzınızda 500 milyar ila 1 trilyon bakteri bulunuyor. Bağırsak mikrobiyomundan sonra ağız, insan vücudundaki en büyük ikinci mikroorganizma topluluğunu barındırıyor.

New York Üniversitesi'ndeki (NYU) araştırmacılar, bu mikropların yapısının depresyonun teşhis ve tedavisinde işe yarayabileceğini söylüyor. Yeni çalışmada, ağızda mikropların çeşitliliğinin azalmasının ruh sağlığıyla ilişkili olduğunu buldular.

NYU Rory Meyers Hemşirelik Okulu'nda araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı Dr. Bei Wu, "Ağız mikrobiyomunun, iltihaplanma veya bağışıklık sistemindeki değişiklikler yoluyla depresif semptomları etkilemesi mümkün. Tersine, depresyon beslenme alışkanlıkları, kötü ağız hijyeni, sigara ve alkol kullanımının artması veya ilaç kullanımı gibi değişikliklere yol açabilir ve bunların tümü ağız mikrobiyomunu değiştirebilir" dedi.

Bu ilişkinin hangi yönde işlediğini ve altında yatan mekanizmaları anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Wu, bu hafta BMC Oral Health adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı.

Bu sonuçlara ulaşmak için yazarlar, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nden elde edilen verileri inceledi. 2009'la 2012 arasında 15 binden fazla yetişkinden toplanan anket verilerini kullanarak depresyon belirtilerini tükürük örnekleriyle karşılaştırdılar.

Ayrıca, tükürükteki mikropları tanımlamak ve ağız mikrobiyomunun çeşitliliğini ölçmek için gen dizileme kullandılar. Böylece, mikrobiyal çeşitliliği daha az olan kişilerin depresyon belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Ek analizler, sigara içme, alkol tüketimi ve diş bakımı gibi alışkanlıkların ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkiyi etkilediğini ortaya koydu. Bunların tümü ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor.

Antidepresanlar ve diğer psikotropik ilaçların, tükürük miktarını azaltan ve ağız mikro ortamını değiştiren yan etkileri olduğunu belirttiler.

"Dolayısıyla ilaçlar sadece depresif semptomları hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda ağız sağlığı üzerinde düzenleyici bir etkiye de sahip" dediler.

cdsfvgh
Önceki araştırmalar, ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu göstermişti. İçki içme ve diş bakımı gibi alışkanlıklar ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor (AFP)

Yine de ağızdaki mikropların çeşitliliğinin depresyonu etkileyip etkilemediği, depresyonun ağız mikrobiyomunda değişikliklere yol açıp açmadığı veya simbiyotik bir ilişki olup olmadığı hâlâ belirsiz.

Araştırmacılar, yakın zamanda yapılan bir çalışmanın depresyonla bağırsaktaki bakteri çeşitliliği arasında olası bir bağlantı bulduğunu belirtti. Ayrıca giderek artan sayıda araştırmanın ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu gösterdiğini eklediler. Bunun nedeninin iltihaplanma ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, bu bulguların konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını umuyorlar. 2021'de, tahmini 21 milyon yetişkinin geçen yıl en az bir kez majör depresif nöbet yaşadığı tahmin ediliyor.

Wu, "Ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması, sadece depresyonun altında yatan mekanizmaları öğrenmemize yardımcı olmakla kalmayıp, duygudurum bozuklukları için yeni biyolojik işaretler veya tedaviler geliştirilmesine de katkıda bulunabilir" dedi.

Independent Türkçe