Game Of Thrones'un imkansız gibi gözüken sahnesi aslında mantıklıymış

2011'de yayımlanmaya başlayan 59 Emmy ödüllü dizi, 8. sezonuyla ekranlara veda etmişti (HBO)
2011'de yayımlanmaya başlayan 59 Emmy ödüllü dizi, 8. sezonuyla ekranlara veda etmişti (HBO)
TT

Game Of Thrones'un imkansız gibi gözüken sahnesi aslında mantıklıymış

2011'de yayımlanmaya başlayan 59 Emmy ödüllü dizi, 8. sezonuyla ekranlara veda etmişti (HBO)
2011'de yayımlanmaya başlayan 59 Emmy ödüllü dizi, 8. sezonuyla ekranlara veda etmişti (HBO)

HBO'nun efsanevi dizilerinden Game of Thrones, sona ermesinden yıllar sonra bile gündemden düşmüyor. George R. R. Martin'in Buz ve Ateşin Şarkısı (A Song of Ice and Fire) adlı eserinden uyarlanan dizi, Westeros'un Yedi Krallığı'ndaki güç mücadelesini merkeze alıyordu.

Stark Hanedanı'nın 5. çocuğu olan Rickon'un ölümü, dizinin en üzücü anlarından biriydi. Art Parkinson'ın canlandırdığı Rickon, Eddard'la Catelyn Stark'ın en küçük çocuğuydu ve dizinin büyük bölümünde kardeşi Bran ve Osha'yla birlikte hayatta kaldı. Ancak Game of Thrones'un 6. sezonunda Ramsay tarafından vuruldu ve sonunda kalbine saplanan okla öldü.

Okçuluk uzmanı Grizzly Jim, Insider için hazırladığı yeni videoda, Rickon'un dizideki ölüm sahnesini inceleyerek Ramsay'nin atış yaptığı mesafenin gerçekçi olduğunu doğruladı.

Ramsay'nin yayının sıradan yaylara daha güçlü olabileceğine dikkat çeken Grizzly Jim, Ramsay'nin okunu ters yöne doğrultmasına rağmen çocuğu vurmasını sağlayan "okçu paradoksu"na da dikkat çekerek izleyicileri şaşırttı. Yayla okun farklı yerlere baktığı halde okun hedefi bulması durumuna okçu paradoksu adı veriliyor. 

Rickon'un ölümü, Game of Thrones'un 6. sezon 9. bölümünde gerçekleşmişti. Roose Bolton'un oğlu tarafından yakalanan Rickon, savaş başladığında serbest bırakılmış ve kardeşi Jon Snow'a doğru koşması söylenmişti. 

Rickon kısa süre sonra hâlâ hedef olduğunu fark etse ve Ramsay'nin birkaç atışından kurtulmayı başarsa da sonunda öldürülmüştü.

Rickon'un Game of Thrones'da büyük bir rolü olmasa da ölümü izleyicileri sarsmıştı. Dizinin en çok konuşulan bölümlerinden birinde, kardeşine sağ salim ulaşma şansı varmış gibi görünse de kaderi Ramsay tarafından çoktan belirlenmişti.
Independent Türkçe, ScreenRant, Insider



Bilim insanları: Hızlı internet yarışı evreni anlamamızı engelliyor

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Bilim insanları: Hızlı internet yarışı evreni anlamamızı engelliyor

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Bilim insanlarına göre daha hızlı ve daha yaygın internet erişimi yarışı, kozmosu anlamayı zorlaştırıyor.

SpaceX'in Starlink uyduları, Dünya'nın yörüngesinde dönerek yetersiz hizmet alan bölgelere hızlı internet sunmayı amaçlıyor. Şirket, tüm gezegeni kapsayacak sinyal ağı kurmak amacıyla son yıllarda binlerce uydu fırlatıyor.

Ancak araştırmacılar, uyduların radyo astronomiye müdahale ettiğini ve astronomların uzayı gözlemlemesini engellediğini saptadı.

Uydular, astronomların evreni gözlemlemek için kullandığı genellikle çok zayıf radyo dalgalarını bastıran, istenmeyen sinyaller yayıyor.

Curtin Üniversitesi'nin yeni çalışması, özellikle yörüngede en fazla uyduya sahip olan SpaceX'in Starlink'ini inceledi. Ancak uydular yoluyla daha hızlı ve daha yaygın internet sunmak isteyen başka şirketler de var.

Araştırmada bilim insanları, 2030'a kadar tamamlanması planlanan, dünyanın en büyük ve en hassas radyo teleskopu olacak Square Kilometre Array'in (SKA) yapım halindeki versiyonunu kullanarak gökyüzünün 76 milyon görüntüsünü topladı.

Bilim insanları bu verilerde 1806 Starlink uydusunda 112 binden fazla radyo emisyonu buldu. Bu emisyonlar, bilim insanlarının ihtiyaç duyduğu önemli radyo sinyallerini görmelerini çok daha zor hale getirebilir.

Araştırmayı yöneten Dylan Grigg, "Starlink, radyo astronomi için en doğrudan ve sık görülen olası parazit kaynağı: Bu çalışmanın 4 aylık veri toplama döneminde tek başına 477 uydu fırlattı" dedi.

Bazı veri setlerinde, görüntülerimizin yüzde 30'una kadarının Starlink uydusundan gelen parazitleri gösterdiğini tespit ettik.

Bu sinyallerin çoğu uydulardan kasıtlı olarak yayılmıyordu ve beklenenden daha farklı frekanslarda daha güçlü bir şekilde geliyordu. Bu da araştırmacıların bunları ayırt etmesini zorlaştırabilir.

Grigg, "Bazı uyduların, radyo astronomi için korunması gereken 150,8 MHz frekansında tespit ettiğimiz 703 uydu gibi, hiç sinyal olmaması gereken bantlarda yayım yaptığı tespit edildi" dedi.

Bu sinyaller, uydu üzerindeki elektronik parçalardan gelebileceği ve kasıtlı bir sinyalin parçası olmadığı için, astronomlar bunları kolayca tahmin edemez veya filtreleyemez.

Araştırmacılar, bu parazitin sonunda kozmosun derin gerçeklerini anlamamızı engelleyebileceği uyarısında bulundu.

Çalışmanın yazarına yardımcı olan Steven Tingay, "SKA'nın bilimin en büyük sorularını yanıtlamaya yardımcı olacağı altın bir çağın eşiğindeyiz: İlk yıldızların nasıl oluştuğu, karanlık maddenin ne olduğu ve hatta Einstein'ın teorilerini test etmek" dedi 

Ancak başarılı olmak için radyo sessizliği gerekiyor. Küresel bağlantının büyük faydalarını kabul ediyoruz ancak dengeye ihtiyacımız var ve bu, sorunun anlaşılmasıyla başlar, ki bu da çalışmamızın amacı.

Independent Türkçe