"Brad Pitt'le öpüşmek iğrençti" diyen aktris, sosyal medyada destek gördü

İki dalda Oscar'a aday olan Vampirle Görüşme, Anne Rice'ın 1976 tarihli aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanmıştı (Warner Bros)
İki dalda Oscar'a aday olan Vampirle Görüşme, Anne Rice'ın 1976 tarihli aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanmıştı (Warner Bros)
TT

"Brad Pitt'le öpüşmek iğrençti" diyen aktris, sosyal medyada destek gördü

İki dalda Oscar'a aday olan Vampirle Görüşme, Anne Rice'ın 1976 tarihli aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanmıştı (Warner Bros)
İki dalda Oscar'a aday olan Vampirle Görüşme, Anne Rice'ın 1976 tarihli aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanmıştı (Warner Bros)

Kirsten Dunst, henüz 11 yaşındayken Neil Jordan imzasını taşıyan Vampirle Görüşme'de (Interview With The Vampire) rol almıştı.  

1994 yapımı film, Brad Pitt'in canlandırdığı Louis de Pointe du Lac ve Tom Cruise'un hayat verdiği Lestat de Lioncourt tarafından vampire dönüştürülen 10 yaşındaki Claudia adlı bir kızı canlandıran Dunst'ın çıkış noktasıydı. Bu filmdeki performansıyla tüm dünyanın dikkatini çeken Dunst, bir anda şöhrete kavuşmuştu.

İkonik filmde Kirsten Dunst'ın, o zamanlar 31 yaşında olan Brad Pitt'i öptüğü bir sahne de yer alıyordu. Şu anda 41 yaşında olan Dunst, o dönemde filmdeki çok konuşulan öpücük sahnesiyle ilgili bir röportaj vermişti.

Röportajın yeniden gün yüzüne çıkması, sosyal medyada heyecan yarattı. Amerikalı aktris, röportajda Brad Pitt'i öptüğü için kendisini "tuhaf" hissettiğini anlatıyordu.

TikTok'ta paylaşılan ve neredeyse 30 yıl sonra yeniden gündeme gelen röportajda Dunst, sahneyi ne kadar "tuhaf" bulduğunu açıklıyor ve şöyle diyordu:

O yetişkin bir erkek, neden onu öpmekten zevk alayım ki?

Röportajı verdiği sırada 12 yaşında olan Dunst, bu konunun hemen ardından tekrar sorulması üzerine şunları söylüyor: 

Brad 31 yaşında, yani bir erkek çocuğu değil.

Yeniden ortaya çıkan görüntüleri izleyen TikTok kullanıcıları Dunst'la aynı fikirde olduklarını belirtirken, bir kişi "Açıklamak zorunda kalması gerçeği?" yorumunu yaptı.

Birçoğu hem röportajı hem de filmin kendisini "vahşi" ve "çılgınca" diye nitelendirerek bir çocuğun kendisinden 20 yaş büyük biriyle böyle bir rol oynamasını eleştirdi.

Bir başka yorumdaysa şu ifadeler kullanıldı:

Farklı bir cevap vermesini mi bekliyorlardı? 

Dunst, Vampirle Görüşme'den bu yana birçok röportajda sahneyle ilgili sorularla karşı karşıya gelmişti. 2021'de Vanity Fair'e verdiği röportajda da sette sadece iki defa şikayet ettiğini söyleyen aktrise göre, bunlardan ilki "terlediğini" hatırladığı bir oyuncunun boynunu ısırdığı bir sahne çekmek zorunda kalmasıydı. Diğeriyse Pitt'le öpüşmekti.

Ben küçük bir kız çocuğuydum, oysa benim abim gibiydi ve sadece küçük bir öpücük olsa bile çok tuhaftı. Hiç meraklısı değildim.

Dunst, "Bunun dışında sette tam bir prenses gibi muamele gördüm" demişti.

2014'te Conan O'Brian'a verdiği röportajdaysa "Bunun iğrenç olduğunu düşünmüştüm. 11 yaşındaydım, 'Bu harika' desem tuhaf olurdu" ifadelerini kullanmıştı.

Independent Türkçe, Daily Mail, Vanity Fair



Dikkat çeken araştırma: Evlilik fetüs algısını etkiliyor

Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
TT

Dikkat çeken araştırma: Evlilik fetüs algısını etkiliyor

Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)

Evli olmayan hamile kadınların büyük bir kısmının, fetüsü babaya benzettiği tespit edildi. Evli anne adaylarındaysa bu oran kayda değer derecede düşük. 

Daha önce yapılan çalışmalarda annelerin, yeni doğan bebeklerini babasına benzetmeye daha yatkın olduğu gözlemlenmişti. 

Araştırmalarda ayrıca çocuklarının kendisine benzediğini düşünen babaların, onlara daha fazla ilgi gösterdiği öne sürülüyor.

Bazı uzmanlar bu durumu babalık belirsizliği (paternity uncertainty) denen bir olguyla açıklıyor. Bu terim, özel testler yapılmadan bir erkeğin, partnerinin çocuğunun biyolojik babası olduğundan kesin bir şekilde emin olamayacağını ifade ediyor.

Bu belirsizliğin, erkeklerin bazı üreme stratejilerini ve davranışlarını şekillendirmiş olabileceği düşünülüyor. Erkeklerin, başkasının çocuklarına kaynak yatırımı yapma riskini azaltmak için kıskançlık ve sahiplenme gibi mekanizmalar geliştirmiş olabileceği iddia ediliyor. 

Erkekler, bebeğin babası olduklarına dair güven duyduklarında çocuklarına destek, koruma ve kaynak sağlama olasılıkları da artıyor.

Bu nedenle annelerin, çocuklarının babalarına benzediğini düşünmeye daha yatkın olabileceği tahmin ediliyor.

Bulguları hakemli dergi Evolution and Human Behavior'da yayımlanan bir çalışmada, bu eğilimin bebek doğmadan da görülüp görülmediği araştırıldı. 

Çalışmaya, hamilelik döneminde düzenli olarak bir doğum kliniğine kontrole giden ve ortalama yaşı 31 olan 190 ebeveyn katıldı. Çiftlerin yüzde 80'i evliyken, yüzde 20'sinin ilişkisi vardı.

Katılımcılara ultrason görüntülerindeki fetüsün kime benzediği soruldu. Seçenekler arasında "Anne", "Baba", "Annenin bir akrabası", "Babanın bir akrabası" ve "Kimseye benzemiyor" vardı.

Babaların yüzde 49'u fetüsün kendisine benzediğini söylerken, annelerin yüzde 74'ü babaya benzediğini belirtti.

Ekip daha sonra yanıtları katılımcıların ilişki durumuna göre analiz etti. Evli erkeklerin yüzde 47'si fetüsün kendilerine benzediğini söylerken, bu oran evli olmayan erkeklerde yüzde 58'di. 

Diğer yandan evli kadınların yüzde 69'u ve evli olmayan kadınların yüzde 93'ü fetüsün babaya benzediği görüşündeydi.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

Anneler, babayla fenotipik benzerlik kurarak babalık belirsizliğini azaltıyor ve böylece çocukları daha rahimdeyken yatırımı güvence altına alıyor.

Bulgular, evrimsel kökeni olabilecek ilginç bir duruma işaret ediyor. Öte yandan bulguların küçük bir gruptan ve tek bir soru üzerinden elde edildiğini belirtmekte fayda var. 

Çeşitliliği daha yüksek geniş gruplarla yapılacak kapsamlı çalışmalar, yeni araştırmanın bulgularını desteklemeye yardımcı olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Evolution and Human Behavior