Twitter kullanıcılara para dağıtmaya başladı: Yeni özelliğe dair bilinenler

Musk, platformu devraldığından beri kullanıcılara para kazandırmayı vaat ediyordu (Kolaj: Independent Türkçe)
Musk, platformu devraldığından beri kullanıcılara para kazandırmayı vaat ediyordu (Kolaj: Independent Türkçe)
TT

Twitter kullanıcılara para dağıtmaya başladı: Yeni özelliğe dair bilinenler

Musk, platformu devraldığından beri kullanıcılara para kazandırmayı vaat ediyordu (Kolaj: Independent Türkçe)
Musk, platformu devraldığından beri kullanıcılara para kazandırmayı vaat ediyordu (Kolaj: Independent Türkçe)

Elon Musk'ın kısa süre önce adını değiştirerek X yaptığı Twitter, bazı premium kullanıcılarına bu hafta reklam geliri olarak binlerce dolar ödedi.

Hesabında 100 dolardan binlerce dolara kadar değişen miktarda para gören kullanıcılar şaşkınlıklarını dile getirdi.

Öte yandan Musk, platformun dünya genelindeki içerik üreticileriyle reklam geliri paylaşacağını uzun süredir dile getiriyordu.

Platform bu uygulamayı temmuz ortasında resmen başlattıklarını duyurmuştu.

Twitter'ı satın aldıktan sonra platformda pek çok değişiklik yapan milyarder, yine birkaç gün önce yaptığı açıklamada, mecradaki paylaşımı ya da beğenisi yüzünden işyerinde haksızlığa uğrayan kişiler adına dava açacaklarını söylemişti. Musk, bu kişilerin hukuki harcamalarını da karşılayacaklarını bildirmişti.

Reklam geliri paylaşma uygulaması da bunun hemen ardından başladı.

Şartlar neler?

Platformdan para kazanmak isteyen kullanıcıların öncelikle şartlara uygun olup olmadıklarını öğrenmesi gerekiyor.

Platformun ayarlar bölümünden para kazanma seçeneğine tıklayan kullanıcıların karşısına abonelikler ve reklam geliri paylaşımı olmak üzere iki seçenek çıkıyor.

Platform abonelik sistemini daha nisan ayında başlatmıştı. Bu sistemde kullanıcılar, belirli kişilere abone olabiliyor ve kendilerine özel içeriklere erişebiliyor. Bu sayede abone olunan kullanıcı da para kazanabiliyor.

Öte yandan son özellik reklam geliri paylaşımı seçeneğiyle ilgili. Bu bölüme tıklayan kullanıcılar doğrudan Twitter'dan reklam payı almak için gereken şartları karşılayıp karşılamadığını görebiliyor.

Bahsi geçen şartlarsa şu şekilde:

- Twitter Blue kullanıcısı olmak

- Son 3 ay içinde paylaşılan gönderilerin toplamda en az 15 milyon görüntüleme alması

- En az 500 takipçiye sahip olmak

Musk, 5 Ağustos'ta, bir kullanıcının reklam geliri paylaşımına hak kazanabilmesi için öncelikle Blue abonesi olması gerektiğini duyurmuştu:

Blue abonesi değilseniz reklam parası X'te kalır. Bu program herkese açık.

Bu arada Twitter'ın Reklam Geliri Paylaşımı sayfasında yer alan bir notta, "Gelir paylaşımı için kaydolan kişi sayısı beklentilerimizi aştı" ifadeleri yer alıyor.

Bu da çok sayıda kullanıcının Twitter'dan para kazanmak istediğini gösteriyor.

Twitter Blue, internet sitesinden kaydolanlar için aylık 8, yıllık 84 dolar. Ücretli hizmete iOS veya Android uygulaması üzerinden kaydolmak isteyen kişilerse ayda 11, yılda 114,99 dolar ödüyor. 

Kullanıcılar aldıkları paraları paylaşıyor

Kullanıcıların Twitter'dan gelen paraları platformda paylaşması da kısa süre içinde bir akıma dönüştü.

Çoğu kullanıcı, hesaplarına yatan paraların ekran görüntülerini paylaşarak Musk'a teşekkür mesajları yazdı. Ekran görüntülerinde paranın, kullanıcıların yaşadığı ülkenin para birimiyle yatırıldığı görüldü.

Örneğin Twitter'da Gabbar adını kullanan Hintli girişimci Abhishek Asthana, platformdan 209 bin 282 rupi (yaklaşık 2 bin 500 dolar) kazandığını yazdı.

Benzer paylaşımlar yapan kullanıcılar arasında Twitter'dan kazandıkları parayı YouTube'un ödediği miktarlarla karşılaştıranlar da oldu. Zira YouTube, genellikle kullanıcılara en çok para kazandıran platform olarak anılıyor.

Bir kullanıcı, "Twitter, son 104 günde gönderilerim 21 milyon 400 bin  görüntüleme aldığı için için bana 120 dolar ödedi. YouTube da aynı süre içinde 6 milyon 159 bin görüntüleme için 241 dolar ödemişti" dedi

Platformdaki etkileşim hırsı şiddetlenebilir

Resmi X hesabından paylaşılan bir gönderide, "X'in bir içerik üreticisi olarak geçiminizi sağlamanız için internetteki en iyi platform olmasını istiyoruz. Bu, platformdaki çabalarınızı ödüllendirmek için ilk adımımız" ifadeleri yer alıyor.

Şirketin üründen sorumlu başkan yardımcısı Keith Coleman da, "Yeni nesil gazeteciler Twitter'da geçimlerini sağlayabilmeli. Yıllar sonra bunun mümkün olduğunu görmek harika" açıklamasında bulundu.

Öte yandan şirketin yeni adımıyla ilgili endişeler de var. Bunun başında kullanıcıların etkileşim almak için yanlış haberler yayması veya daha saldırgan dil kullanması ihtimali geliyor.

Bazı kullanıcılar da para kazanmak isteyenlerin müstehcen içerikler paylaşmaya başlayabileceği görüşünde. Bazıları da kullanıcıların daha fazla görüntülenmek için kendilerini bilerek linç ettirmeye çalışacağından endişeli.

Öte yandan şirketin konuyla ilgili açıklamasında bu tür durumların önüne geçmek için "hassasiyet ayarları" adlı bir özelliği test etmeye başladıkları ifade ediliyor.

Reklam veren şirketlerle ilişkisini daha da bozabilir

Twitter son dönemde büyük markaları platforma reklam vermeyi sürdürmeleri için ikna etmeye de çalışıyor.

New York Times'ın haberleştirdiği şirket içi bir belgede, reklamverenlerin nisanın ilk haftasında Twitter harcamalarını önceki yıla kıyasla yüzde 59 azalttığı görülmüştü.

Habere göre bunun nedeni, büyük şirketlerin, reklamlarının tartışmalı ve saldırgan içeriklerin yanında görülmesini istememesiydi. Şirketlerin bu durumda markanın itibarına zarar geleceğini düşündüğü ifade edilmişti.

Twitter kullanıcılarının para kazanma özelliğiyle birlikte daha agresif ve keskin gönderiler paylaşmaya başlaması, Twitter'ı daha da kutuplaşmış bir hale getirebilir. Bu da reklamverenlerin platforma dönme olasılığını daha da azaltabilir.

Örneğin, sosyal medya danışmanı Matt Navarra, "Platformu daha huzurlu, daha güvenli ve sevimli bir yer haline getirme açısından bu son gelişmenin ne kadar iyi olduğu tartışma konusu" ifadelerini kullanıyor.

Öte yandan Musk'ın kullanıcıları platformda tutma çabası başarılı olursa bu yeni özellik, reklamverenlerle ilişkilerin yeniden düzelmesini de sağlayabilir.

Twitter'ın bir süredir, kaybettiği reklamverenleri yeniden kazanmak istediği biliniyor. Bazı yorumcular, yeni özellik sayesinde platformun daha çok içerik üreticisini platforma çekerek, reklamverenler için daha cazip bir yer haline de gelebileceği görüşünde.

Musk neden insanlara para dağıtıyor?

Bazı yorumcular, Musk'ın bu hamleyle Blue abonelerinin sayısını artırmak istediği görüşünde. Zira milyarder, mavi tik özelliğinin ücretli olacağını ilk duyurduğunda ciddi bir tepkiyle karşılaşmıştı. Aralarında Stephen King gibi ünlü isimlerin de yer aldığı kullanıcılar, Blue abonesi olmayacaklarını açıklayınca Musk da önce 21 dolar olarak belirlediği aylık ücreti 8 dolara kadar indirmek zorunda kalmıştı.

Bazı uzmanlarsa Twitter'ın giderek artan bir rekabetle karşı karşıya olduğu için bu hamleye ihtiyaç duyduğu görüşünde. Kısa süre önce Musk, kullanıcıların bir günde görüntüleyebileceği tweet sayısına kısıtlama getirmiş, bu da kitlesel göçü hızlandırmıştı.

Kısıtlamaların ardından Mastodon'un kullanıcı sayısı 13 milyonu geçerken Bluesky da trafik artışından dolayı yeni kayıtları durdurmak zorunda kalmış, Zuckerberg'in alternatif platformu Threads de uygulama mağazalarında yerini alır almaz yoğun bir abone akışıyla karşılaşmıştı. 

Navarra, "Büyük şirketlerle rekabet ediyor. İçerik üreticileri platformda tutmak istiyor" dedi.

Threads uygulamasının piyasaya sürüldükten sonraki ilk hafta içinde 100 milyon kullanıcıya ulaşarak rekor kırması da Musk'ı endişelendirmiş olabilir.

Vox'a konuşan Navarra, "Twitter'ın böyle bir program oluşturmaktan başka seçeneği yok" ifadelerini kullandı.

Twitter'la ilgili nihai hedefi: Her şeyin uygulaması

Yeni uygulamanın bir diğer nedeni de Musk'ın platformu bir süper uygulamaya çevirme çabası olabilir. Platformun adının X diye değiştirilmesinin ardında da bunun yattığı düşünülüyor.

Teknoloji milyarderi, kullanıcılara mesajlaşma, gönderi paylaşımı, ödeme ve alışveriş gibi bir dizi hizmet sunan Çinli WeChat uygulamasından ilham alarak platformu dönüştürmeye çalıştığını söylüyor.

Bu tür uygulamalarda kullanıcılar yemek söyleyebiliyor, taksi çağırabiliyor, araç kiralayabiliyor, arkadaşlarına ve ailelerine para da gönderebiliyor.

WeChat, aylık 1 milyardan fazla kullanıcıyla ilk ve en popüler süper uygulama unvanına sahip. 237 milyon kullanıcılı Twitter'ın "en az bir milyar kişiye" ulaşmasını istediğini belirten milyarder, "Çin'de WeChat'te yaşıyorlar. Ve bence bunu yaratmak için gerçek bir fırsatımız var" ifadelerini kullanmıştı.

Bu da milyarderin, aslında kullanıcıların Twitter'da hem para kazanmasını hem de harcama yapmasını ve kendi deyimiyle "orada yaşamasını" istediğini düşündürüyor.

Yararlanılan kaynaklar: Livemint, Business Today, CNBC, Vox, Gulf News, NBC News



Bilim insanları diş kaybıyla hafıza gerilemesi arasındaki ilişkiye ışık tuttu

Diş ve beyin arasındaki sinyallerin bozulması hafızayı etkiliyor olabilir (Unsplash)
Diş ve beyin arasındaki sinyallerin bozulması hafızayı etkiliyor olabilir (Unsplash)
TT

Bilim insanları diş kaybıyla hafıza gerilemesi arasındaki ilişkiye ışık tuttu

Diş ve beyin arasındaki sinyallerin bozulması hafızayı etkiliyor olabilir (Unsplash)
Diş ve beyin arasındaki sinyallerin bozulması hafızayı etkiliyor olabilir (Unsplash)

Bilim insanları, diş kaybının beslenmeden bağımsız olarak hafızayı olumsuz etkileyebileceğini buldu.

Ağız sağlığı ve bilişsel beceriler arasındaki ilişki uzun zamandır incelenen bir konu. Ancak araştırmacılar bu bağlantının arkasındaki mekanizmayı tam olarak bilmiyordu.

Hiroşima Üniversitesi'nden Rie Hatakeyama "Diş kaybı yaşlanan popülasyonlarda yaygın görülse de bunun doğrudan nörolojik etkisi belirsizliğini koruyordu" diyor.

Hatakeyama ve ekibi bu nedenle, tek başına diş kaybının etkilerini anlamak üzere bir çalışma yürüttü.

Bulguları hakemli dergi Archives of Oral Biology'de yayımlanan çalışmada yaşlı farelerden oluşan grubun yarısının üst azı dişleri çekildi.

Ardından her gruptaki farelerin yarısı normal, diğer yarısı düşük proteinli diyetle beslendi.

6 ayın ardından fareler davranış testlerine tabi tutuldu ve beyin dokuları analiz edildi. 

Davranış testindeki sonuçlara göre dişleri çekilen fareler hafıza görevlerinde daha kötü performans gösterdi. 

Dahası, dişlerini kaybeden farelerin hafıza gerilemesi, aynı şekilde beslendikleri kontrol gruplarına kıyasla çok daha kötüydü.

 Beyin dokusu analizleri de davranış deneyinin bulgularını destekledi.

Diş kaybı, hipokampusun hafıza oluşumu ve depolanması için hayati önem taşıyan bölgelerinde iltihaplanmaya ve hücre ölümüne neden oldu.

Buna karşılık düşük proteinli diyetin etkileri, örüntü tamamlamada rol oynayan bölgeyle sınırlı kaldı.

Bilim insanları sonuçlara dayanarak bilişsel gerilemenin protein alımından değil, diş kaybından kaynaklandığını belirtiyor.

Olası açıklamalardan biri, dişlerin trigeminal sinir yoluyla beyne bağlanmasına dikkat çekiyor. Çiğneme eylemi bu sinir aracılığıyla, dikkat, öğrenme ve hafızayı yöneten beyin bölgelerine bilgi gönderiyor. 

Diş kaybı da farelerde bu sinyalleri bozarak beyin aktivitesini etkiliyor olabilir.

Bulgular henüz insanlarda doğrulanmadığı için diş kaybının demansla ilişkisi hakkında kesin bir şey söylemek mümkün değil.

Ancak araştırmacılar yine de kişinin dişlerine iyi bakmasının, yaşlandığında daha iyi bir bilişsel sağlığa sahip olmasına yardım edebileceğini söylüyor.

Hatakeyama şu ifadeleri kullanıyor: 

Nihai hedefimiz, protetik diş tedavisi yoluyla çiğneme yeteneğinin korunmasının veya geri kazanılmasının, yaşlılarda bilişsel gerilemeyi önlemeye veya geciktirmeye yardımcı olabileceğini insanlarda kanıtlamak.

Independent Türkçe, Study Finds, MedicalXpress, Archives of Oral Biology


Binlerce yıllık bulgular, insanların kurtlarla ilişkisine ışık tuttu

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Binlerce yıllık bulgular, insanların kurtlarla ilişkisine ışık tuttu

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre bir Baltık adasında bulunan tarih öncesi kurt kalıntıları, köpeklerin tamamen ortaya çıkmasından binlerce yıl önce insanların kurtlara bakım sağladığına işaret ediyor.

Arkeologlar 3 bin ila 5 bin yıl öncesine ait kalıntıları, İsveç'in Stora Karlsö adasındaki Stora Förvar mağarasında buldu. Stockholm Üniversitesi'nden araştırmacılar mağaranın, Taş ve Bronz Devri'nde fok avcıları ve balıkçılar tarafından yoğun bir şekilde kullanıldığına dair izler taşıdığını söylüyor.

Sadece 2,5 kilometrekare büyüklüğündeki adada yerli kara memelilerin yaşadığına dair hiçbir kanıt yok. Araştırmacılar bu izolasyon nedeniyle kurtların büyük olasılıkla gemilerle, insanlar tarafından adaya götürüldüğünü düşünüyor.

Diğer evcil hayvanlardan önce ortaya çıkan köpekler ilk kez Kaba Taş Devri'nde kurtlardan türedi. Ancak evcilleştirmenin nerede ve kaç sefer gerçekleştiği belirsizliğini korumaya devam ediyor.

Önde gelen teorilerden biri, kurtların yavaş yavaş insanların yakınında yaşamaya adapte olduğunu öne sürerken, bir diğeriyse insanların kurt yavrularını çok erken yaşlardan itibaren elleriyle beslediğini savunuyor. Evcilleştirmenin en erken aşamalarına ait köpek kalıntıları henüz tespit edilemedi.

İsveç adasında kurtlarla insanların birlikte yaşadığını gösteren yeni kanıtlar, bu hayvanların tarih öncesi dönemde evcilleştirilmiş olabileceğine işaret ediyor.

Mağarada bulunan iki kemiğin DNA analizi, hayvanların köpek değil kurt olduğunu doğrularken, bazı özellikleri de bu kurtların insanlarla yakın temas kurduğunu gösteriyor.

Kurtlardan biri, muhtemelen avlanmasını zorlaştıracak bir uzuv yaralanmasıyla hayatta kalmış gibi görünüyor ve bu durum kendisiyle ilgilenildiği sinyalini veriyor.

Hakemli dergi PNAS'te yayımlanan çalışmanın yazarlarından, Aberdeen Üniversitesi'nden Linus Girdland-Flink, "Bu kurtların ücra bir adada keşfedilmesi hiç beklenmeyen bir durum" diyor.

Bu kurtlar yalnızca diğer Avrasya kurtlarından ayırt edilemeyen bir soya sahip olmakla kalmıyor, aynı zamanda yalnızca tekneyle ulaşılabilen bir yerde insanlarla birlikte yaşıyor, onların yiyeceklerini yiyor gibi görünüyorlar.

Görsel kaldırıldı.
İsveç'in Stora Karlsö adasındaki Stora Förvar mağarasının manzarası (Stockholm Üniversitesi)

Fosillere dayanarak kurtların evcilleştirilip evcilleştirilmediği, esaret altında tutulup tutulmadığı veya başka bir şekilde idare edilip edilmediği belirlenemese de bulgular, insanlarla kurtlar arasındaki ilişkinin bir zamanlar sanılandan çok daha çeşitli olduğunu gösteriyor.

Bilim insanları mağaradaki insanlarla kurtlar arasındaki etkileşimlerin yakın bir işbirliği içerdiğini ve erken dönem evcilleştirme deneylerinin doğrudan modern köpekleri ortaya çıkarmadığını ima ettiğini söylüyor.

Doğu Anglia Üniversitesi'nden çalışmanın bir diğer yazarı Anders Bergström şöyle diyor:

Bu kurtların doğal nedenlerle düşük genetik çeşitliliğe sahip olduğu ihtimalini eleyemeyiz ancak bu durum, insanların kurtlarla daha önce düşünmediğimiz şekillerde etkileşime girdiğini ve onları idare ettiğini gösteriyor.

Francis Crick Enstitüsü'nden makalenin ortak yazarı Pontus Skoglund da "Bu, belirli ortamlarda insanların yerleşim yerlerinde kurtları tutabildiği ve bunun yararını gördüğü olasılığını ortaya koyan düşündürücü bir vaka" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe


Ünlü oyuncu sevilen komedide yıllar sonra kamera karşısında

45 yaşındaki Jason Segel (sağda), Shrinking'de Indiana Jones efsanesi Harrison Ford'la (solda) birlikte rol almaktan duyduğu mutluluğu her fırsatta dile getiriyor (Apple TV)
45 yaşındaki Jason Segel (sağda), Shrinking'de Indiana Jones efsanesi Harrison Ford'la (solda) birlikte rol almaktan duyduğu mutluluğu her fırsatta dile getiriyor (Apple TV)
TT

Ünlü oyuncu sevilen komedide yıllar sonra kamera karşısında

45 yaşındaki Jason Segel (sağda), Shrinking'de Indiana Jones efsanesi Harrison Ford'la (solda) birlikte rol almaktan duyduğu mutluluğu her fırsatta dile getiriyor (Apple TV)
45 yaşındaki Jason Segel (sağda), Shrinking'de Indiana Jones efsanesi Harrison Ford'la (solda) birlikte rol almaktan duyduğu mutluluğu her fırsatta dile getiriyor (Apple TV)

Michael J. Fox, Shrinking'le yıllar sonra yeniden kamera karşısına geçti.

Apple TV, Jason Segel ve Harrison Ford'un başrollerini paylaştığı Shrinking'in üçüncü sezon fragmanını yayımladı. Tanıtımda Fox, bir bekleme salonunda Ford'un hayat verdiği Dr. Paul Rhoades'la karşılaşıyor.

Fox, Paul'a "Ne için geldin?" diye soruyor. Paul da "Parkinson. Ya sen?" diye yanıt verince Fox şaka yapıyor: 

Sadece saç kestirmeye.

Ardından ikili kahkahalara boğuluyor.

Paul, ilk sezondan beri Parkinson hastası. Ancak hastalığıyla yüzleşmesi gerektiğini anlayana kadar bunu saklamaya çalışmıştı.

Dizi, Fox'un 2020'de emekli olmasından bu yana canlı çekim bir yapımda kamera önündeki ilk görünümü. 

Fox, 2024'te Entertainment Tonight'a yaptığı açıklamada, "Bana bir rol teklif edilirse ve bunu yapıp iyi vakit geçirirsem, harika. Kendi gerçekliğimi, zorluklarımı içine katabileceğim bir şey çıkarsa ve bunu nasıl yapacağımı çözebilirsem oyunculuğu yaparım" demişti.

Fox, Disney'in geçen ay gösterime giren rekortmen animasyon filmi Zootropolis 2'de (Zootopia 2) ise seslendirme yapmıştı.

Geleceğe Dönüş (Back to the Future) yıldızının, Apple TV'nin komedi ve dram türlerini harmanlayan dizisine konuk olacağı mayısta duyurulmuştu.

Shrinking, Segel'ın canlandırdığı yas içindeki terapist Jimmy'yi takip ediyor. Jimmy, danışanlarına aklından geçenleri olduğu gibi söyleyerek ve mesleki etik kuralları görmezden gelerek sınırları aşmaya başlıyor. Bunun sonucunda hem başkalarının hem de kendi hayatında değişimlere yol açıyor.

Shrinking'in üçüncü sezonu, ilk bölümüyle 28 Ocak'ta Apple TV'de başlayacak. Dizi, 8 Nisan 2026'ya kadar haftalık bölümlerle sürecek.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Hollywood Reporter, Entertainment Tonight