Twitter kullanıcılara para dağıtmaya başladı: Yeni özelliğe dair bilinenler

Musk, platformu devraldığından beri kullanıcılara para kazandırmayı vaat ediyordu (Kolaj: Independent Türkçe)
Musk, platformu devraldığından beri kullanıcılara para kazandırmayı vaat ediyordu (Kolaj: Independent Türkçe)
TT

Twitter kullanıcılara para dağıtmaya başladı: Yeni özelliğe dair bilinenler

Musk, platformu devraldığından beri kullanıcılara para kazandırmayı vaat ediyordu (Kolaj: Independent Türkçe)
Musk, platformu devraldığından beri kullanıcılara para kazandırmayı vaat ediyordu (Kolaj: Independent Türkçe)

Elon Musk'ın kısa süre önce adını değiştirerek X yaptığı Twitter, bazı premium kullanıcılarına bu hafta reklam geliri olarak binlerce dolar ödedi.

Hesabında 100 dolardan binlerce dolara kadar değişen miktarda para gören kullanıcılar şaşkınlıklarını dile getirdi.

Öte yandan Musk, platformun dünya genelindeki içerik üreticileriyle reklam geliri paylaşacağını uzun süredir dile getiriyordu.

Platform bu uygulamayı temmuz ortasında resmen başlattıklarını duyurmuştu.

Twitter'ı satın aldıktan sonra platformda pek çok değişiklik yapan milyarder, yine birkaç gün önce yaptığı açıklamada, mecradaki paylaşımı ya da beğenisi yüzünden işyerinde haksızlığa uğrayan kişiler adına dava açacaklarını söylemişti. Musk, bu kişilerin hukuki harcamalarını da karşılayacaklarını bildirmişti.

Reklam geliri paylaşma uygulaması da bunun hemen ardından başladı.

Şartlar neler?

Platformdan para kazanmak isteyen kullanıcıların öncelikle şartlara uygun olup olmadıklarını öğrenmesi gerekiyor.

Platformun ayarlar bölümünden para kazanma seçeneğine tıklayan kullanıcıların karşısına abonelikler ve reklam geliri paylaşımı olmak üzere iki seçenek çıkıyor.

Platform abonelik sistemini daha nisan ayında başlatmıştı. Bu sistemde kullanıcılar, belirli kişilere abone olabiliyor ve kendilerine özel içeriklere erişebiliyor. Bu sayede abone olunan kullanıcı da para kazanabiliyor.

Öte yandan son özellik reklam geliri paylaşımı seçeneğiyle ilgili. Bu bölüme tıklayan kullanıcılar doğrudan Twitter'dan reklam payı almak için gereken şartları karşılayıp karşılamadığını görebiliyor.

Bahsi geçen şartlarsa şu şekilde:

- Twitter Blue kullanıcısı olmak

- Son 3 ay içinde paylaşılan gönderilerin toplamda en az 15 milyon görüntüleme alması

- En az 500 takipçiye sahip olmak

Musk, 5 Ağustos'ta, bir kullanıcının reklam geliri paylaşımına hak kazanabilmesi için öncelikle Blue abonesi olması gerektiğini duyurmuştu:

Blue abonesi değilseniz reklam parası X'te kalır. Bu program herkese açık.

Bu arada Twitter'ın Reklam Geliri Paylaşımı sayfasında yer alan bir notta, "Gelir paylaşımı için kaydolan kişi sayısı beklentilerimizi aştı" ifadeleri yer alıyor.

Bu da çok sayıda kullanıcının Twitter'dan para kazanmak istediğini gösteriyor.

Twitter Blue, internet sitesinden kaydolanlar için aylık 8, yıllık 84 dolar. Ücretli hizmete iOS veya Android uygulaması üzerinden kaydolmak isteyen kişilerse ayda 11, yılda 114,99 dolar ödüyor. 

Kullanıcılar aldıkları paraları paylaşıyor

Kullanıcıların Twitter'dan gelen paraları platformda paylaşması da kısa süre içinde bir akıma dönüştü.

Çoğu kullanıcı, hesaplarına yatan paraların ekran görüntülerini paylaşarak Musk'a teşekkür mesajları yazdı. Ekran görüntülerinde paranın, kullanıcıların yaşadığı ülkenin para birimiyle yatırıldığı görüldü.

Örneğin Twitter'da Gabbar adını kullanan Hintli girişimci Abhishek Asthana, platformdan 209 bin 282 rupi (yaklaşık 2 bin 500 dolar) kazandığını yazdı.

Benzer paylaşımlar yapan kullanıcılar arasında Twitter'dan kazandıkları parayı YouTube'un ödediği miktarlarla karşılaştıranlar da oldu. Zira YouTube, genellikle kullanıcılara en çok para kazandıran platform olarak anılıyor.

Bir kullanıcı, "Twitter, son 104 günde gönderilerim 21 milyon 400 bin  görüntüleme aldığı için için bana 120 dolar ödedi. YouTube da aynı süre içinde 6 milyon 159 bin görüntüleme için 241 dolar ödemişti" dedi

Platformdaki etkileşim hırsı şiddetlenebilir

Resmi X hesabından paylaşılan bir gönderide, "X'in bir içerik üreticisi olarak geçiminizi sağlamanız için internetteki en iyi platform olmasını istiyoruz. Bu, platformdaki çabalarınızı ödüllendirmek için ilk adımımız" ifadeleri yer alıyor.

Şirketin üründen sorumlu başkan yardımcısı Keith Coleman da, "Yeni nesil gazeteciler Twitter'da geçimlerini sağlayabilmeli. Yıllar sonra bunun mümkün olduğunu görmek harika" açıklamasında bulundu.

Öte yandan şirketin yeni adımıyla ilgili endişeler de var. Bunun başında kullanıcıların etkileşim almak için yanlış haberler yayması veya daha saldırgan dil kullanması ihtimali geliyor.

Bazı kullanıcılar da para kazanmak isteyenlerin müstehcen içerikler paylaşmaya başlayabileceği görüşünde. Bazıları da kullanıcıların daha fazla görüntülenmek için kendilerini bilerek linç ettirmeye çalışacağından endişeli.

Öte yandan şirketin konuyla ilgili açıklamasında bu tür durumların önüne geçmek için "hassasiyet ayarları" adlı bir özelliği test etmeye başladıkları ifade ediliyor.

Reklam veren şirketlerle ilişkisini daha da bozabilir

Twitter son dönemde büyük markaları platforma reklam vermeyi sürdürmeleri için ikna etmeye de çalışıyor.

New York Times'ın haberleştirdiği şirket içi bir belgede, reklamverenlerin nisanın ilk haftasında Twitter harcamalarını önceki yıla kıyasla yüzde 59 azalttığı görülmüştü.

Habere göre bunun nedeni, büyük şirketlerin, reklamlarının tartışmalı ve saldırgan içeriklerin yanında görülmesini istememesiydi. Şirketlerin bu durumda markanın itibarına zarar geleceğini düşündüğü ifade edilmişti.

Twitter kullanıcılarının para kazanma özelliğiyle birlikte daha agresif ve keskin gönderiler paylaşmaya başlaması, Twitter'ı daha da kutuplaşmış bir hale getirebilir. Bu da reklamverenlerin platforma dönme olasılığını daha da azaltabilir.

Örneğin, sosyal medya danışmanı Matt Navarra, "Platformu daha huzurlu, daha güvenli ve sevimli bir yer haline getirme açısından bu son gelişmenin ne kadar iyi olduğu tartışma konusu" ifadelerini kullanıyor.

Öte yandan Musk'ın kullanıcıları platformda tutma çabası başarılı olursa bu yeni özellik, reklamverenlerle ilişkilerin yeniden düzelmesini de sağlayabilir.

Twitter'ın bir süredir, kaybettiği reklamverenleri yeniden kazanmak istediği biliniyor. Bazı yorumcular, yeni özellik sayesinde platformun daha çok içerik üreticisini platforma çekerek, reklamverenler için daha cazip bir yer haline de gelebileceği görüşünde.

Musk neden insanlara para dağıtıyor?

Bazı yorumcular, Musk'ın bu hamleyle Blue abonelerinin sayısını artırmak istediği görüşünde. Zira milyarder, mavi tik özelliğinin ücretli olacağını ilk duyurduğunda ciddi bir tepkiyle karşılaşmıştı. Aralarında Stephen King gibi ünlü isimlerin de yer aldığı kullanıcılar, Blue abonesi olmayacaklarını açıklayınca Musk da önce 21 dolar olarak belirlediği aylık ücreti 8 dolara kadar indirmek zorunda kalmıştı.

Bazı uzmanlarsa Twitter'ın giderek artan bir rekabetle karşı karşıya olduğu için bu hamleye ihtiyaç duyduğu görüşünde. Kısa süre önce Musk, kullanıcıların bir günde görüntüleyebileceği tweet sayısına kısıtlama getirmiş, bu da kitlesel göçü hızlandırmıştı.

Kısıtlamaların ardından Mastodon'un kullanıcı sayısı 13 milyonu geçerken Bluesky da trafik artışından dolayı yeni kayıtları durdurmak zorunda kalmış, Zuckerberg'in alternatif platformu Threads de uygulama mağazalarında yerini alır almaz yoğun bir abone akışıyla karşılaşmıştı. 

Navarra, "Büyük şirketlerle rekabet ediyor. İçerik üreticileri platformda tutmak istiyor" dedi.

Threads uygulamasının piyasaya sürüldükten sonraki ilk hafta içinde 100 milyon kullanıcıya ulaşarak rekor kırması da Musk'ı endişelendirmiş olabilir.

Vox'a konuşan Navarra, "Twitter'ın böyle bir program oluşturmaktan başka seçeneği yok" ifadelerini kullandı.

Twitter'la ilgili nihai hedefi: Her şeyin uygulaması

Yeni uygulamanın bir diğer nedeni de Musk'ın platformu bir süper uygulamaya çevirme çabası olabilir. Platformun adının X diye değiştirilmesinin ardında da bunun yattığı düşünülüyor.

Teknoloji milyarderi, kullanıcılara mesajlaşma, gönderi paylaşımı, ödeme ve alışveriş gibi bir dizi hizmet sunan Çinli WeChat uygulamasından ilham alarak platformu dönüştürmeye çalıştığını söylüyor.

Bu tür uygulamalarda kullanıcılar yemek söyleyebiliyor, taksi çağırabiliyor, araç kiralayabiliyor, arkadaşlarına ve ailelerine para da gönderebiliyor.

WeChat, aylık 1 milyardan fazla kullanıcıyla ilk ve en popüler süper uygulama unvanına sahip. 237 milyon kullanıcılı Twitter'ın "en az bir milyar kişiye" ulaşmasını istediğini belirten milyarder, "Çin'de WeChat'te yaşıyorlar. Ve bence bunu yaratmak için gerçek bir fırsatımız var" ifadelerini kullanmıştı.

Bu da milyarderin, aslında kullanıcıların Twitter'da hem para kazanmasını hem de harcama yapmasını ve kendi deyimiyle "orada yaşamasını" istediğini düşündürüyor.

Yararlanılan kaynaklar: Livemint, Business Today, CNBC, Vox, Gulf News, NBC News



Kıyamet senaryolarını sevenlere: Sonsuzluk Yolcusu tadında 7 dizi

30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)
30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)
TT

Kıyamet senaryolarını sevenlere: Sonsuzluk Yolcusu tadında 7 dizi

30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)
30 Nisan'da izleyiciyle buluşan Sonsuzluk Yolcusu, Buenos Aires'te başlayan gizemli bir kar yağışıyla açılıyor (Netflix)

Netflix'in Arjantin yapımı yeni dizisi Sonsuzluk Yolcusu (El Eternauta), yayına girdiği günden bu yana izleyicilerin aklını başından aldı desek abartmış olmayız. Bilimkurgu ve kıyamet sonrasında geçen hikayelere farklı bir coğrafyadan, derin politik arka planlı bir yorum getiren dizi, kısa sürede ikinci sezon onayını da kaptı.

Dizide Juan Salvo, yaz günü bir anda ortaya çıkan ölümcül kar fırtınasında, kızı Clara'yı bulmak için hayatta kalma mücadelesi verirken, izleyiciyi hem büyük bir felaketin hem de insan doğasının karanlık tarafının içine çekiyor. Juan Salvo'yu, Asabiyim Ben (Relatos salvajes) ve Oscar ödüllü Gözlerindeki Sır'la (El secreto de sus ojos) tanınan Arjantinli usta oyuncu Ricardo Darín canlandırıyor. 

Netflix'in Latin Amerika yapımları arasında son dönemin en çok konuşulan işlerinden biri olan Sonsuzluk Yolcusu, yalnızca kıyamet sonrası bir hayatta kalma hikayesi değil, aynı zamanda kültürel ve tarihsel bir miras. Héctor G. Oesterheld'in kaleme aldığı ve Francisco Solano López'in çizdiği, ilk olarak 1957-1959'da yayımlanmış ödüllü kült çizgi romanın uyarlaması olan dizi, ilk sezonuyla gerilim dolu anlar ve cevapsız sorular bıraktı. Özellikle final bölümüyle akıllarda "Peki şimdi ne olacak?" sorusunu uyandıran yapımın ikinci sezon tarihiyse henüz belli değil. 

Elbette bu bekleyişi biraz olsun keyifli hale getirecek alternatif diziler mevcut. Post-apokaliptik dünyalar, ölümcül salgınlar, uzaylı istilaları ve hayatta kalma mücadelelerini sevenler için harika yapımlar bulmak mümkün.

Biz de bu yazıda, Sonsuzluk Yolcusu hayranlarının ikinci sezonu beklerken izleyebileceği, benzer atmosfere ve temaya sahip dizileri derledik. Kimisi kıyamet sonrası distopik bir evren sunuyor, kimisi dünyayı istila eden gizemli varlıkları merkezine alıyor. Bazılarıysa hayatta kalma çabasının en insani ve duygusal yanını keşfetmeyi başarıyor. Listeye göz attığınızda hem aksiyon dolu hem de bolca düşündüren yapımlarla karşılaşacaksınız.

Netflix'te ve diğer dijital platformlarda izleyebileceğiniz, aynı türde ama farklı tatlar sunan bu diziler sayesinde bekleyiş süreniz biraz daha katlanılır olacak. Hazırsanız, ekran başında yine kıyamet senaryolarına, karanlık komplolara ve beklenmedik sürprizlere yer açın. Malum, dünyanın sonu gelirken izlenecek dizi bulmak her zaman kolay değil. Neyse ki biz buradayız...

1- Silo

Eğer Sonsuzluk Yolcusu sizi ekran başında diken üstünde bıraktıysa, sıradaki durağınız kesinlikle Silo olmalı. Apple TV+'ta izlenebilecek dizi, dış dünyanın ölümcül olduğu söylenen bir gelecekte, yerin 144 kat altındaki devasa bir sığınağa hapsolmuş 10 bin kişinin hikayesini anlatıyor. Rebecca Ferguson'ın başrolünde parladığı dizide, karakterlerin yaşadığı dünya kadar, saklanan sırlar ve anlatılmayan geçmiş de izleyiciyi içine çekiyor.

csdfgrthy
Fotoğraf: Apple

Başlangıç noktası farklı gibi görünse de Silo ve Sonsuzluk Yolcusu aslında benzer ruhlara sahip. Her ikisi de tehlikeli, kapalı bir dünyada hayatta kalmaya çalışan insanların, asıl tehdidin dışarıda mı yoksa içeride mi olduğunu anlamaya çalıştığı öyküler. Silo, komplolarla örülü hikayesi ve bol sürprizli bölümleriyle bir solukta izlenen dizilerden.

Hugh Howey'nin çok satan roman üçlemesinden uyarlanan dizi, uzun süredir hayranları tarafından bekleniyordu. İlk sezonu 2023'te yayına giren Silo, hem atmosferi hem de karakter derinliğiyle övgü topladı. İkinci sezonunu 2024 sonbaharında izleyicilerle buluşturan yapım, üçüncü ve final bölümlerini içerecek 4. sezonlarının onayını da şimdiden aldı. Silo'da Ferguson'a Rashida Jones, David Oyelowo, Tim Robbins ve Harriet Walter gibi yıldızların eşlik ettiğini de hatırlatalım. 

Kapalı kapılar ardındaki büyük sırlar, ölümcül gerçekler ve "Bize anlatılan her şey doğru mu?" sorusu ilginizi çekiyorsa, Silo tam size göre.

Nereden izlenir: Apple TV+

2- The Last of Us

The Last of Us, post-apokaliptik hikayesini duygusal bir baba-kız yolculuğu üzerinden anlatan, son yılların tartışmasız en güçlü dizilerinden biri. HBO imzalı yapım, bir mantar enfeksiyonunun insanlığı zombiye benzer yaratıklara dönüştürdüğü bir dünyada geçiyor. Pedro Pascal ve Bella Ramsey'nin başrollerini paylaştığı dizide, Joel ve Ellie'nin hayatta kalma mücadelesi izleyiciyi derinden etkiliyor.

8ıoş
Fotoğraf: HBO

Tıpkı Sonsuzluk Yolcusu'nda Juan ve Clara'nın birbirine kavuşma isteği gibi, burada da Joel ve Ellie arasında kurulan aile bağı, olayların kalbinde yer alıyor. Tabii ki dizide bolca aksiyon ve gerilim dolu sahne de mevcut. Özellikle "enfekte" yaratıklar ve dizinin karanlık atmosferi, Sonsuzluk Yolcusu'ndaki uzaylı istilası sahnelerini hiç de aratmayacak türden.

Sony ve PlayStation ortaklığıyla hayata geçirilen dizi, aynı adlı efsane video oyun serisinden uyarlandı. İlk sezonu 2023'te yayımlanan The Last of Us, hem eleştirmenlerden hem izleyicilerden tam not aldı. 2025'te ikinci sezonuyla geri dönen dizi, şimdiden üçüncü sezon onayını da cebine koydu. İkinci sezondaki bazı bölümlerin yer yer gözleri nemlendiren sahnelerle hafızalara kazındığını da hatırlatalım.

Hayatta kalma, kayıp, umut ve insan olmanın anlamı üzerine etkileyici bir öykü arayanlar için The Last of Us, Sonsuzluk Yolcusu'nun bıraktığı boşluğu fazlasıyla dolduracak bir alternatif.

Nereden izlenir: Max

3- Dark 

Dark, kayıp bir çocuğun ardından 4 ailenin karanlık sırlarını ve zamana yayılan kaderlerini ortaya çıkaran nefes kesici bir bilimkurgu. Baran bo Odar ve Jantje Friese imzasını taşıyan dizi, Netflix'in ilk Almanca orijinal yapımı olarak 2017'de başladı.

Winden adlı küçük kasabada başlayan esrarengiz olaylar, 2019'dan 1953'e, 1986'dan 2053'e ve hatta 1888'e uzanan bir zaman yolculuğu hikayesine dönüşüyor. Dizi, birbirine bağlı karakterlerin ve onların kuşaklar arası sırlarının iç içe geçtiği, zihin yoran bir yapı kuruyor.

o9p0
Fotoğraf: Netflix

Dark, yalnızca zamanda değil, paralel evrenlerde de geçen karmaşık kurgusuyla dikkat çekiyor. Tüm bu karmaşanın merkezinde, nükleer santralin altındaki mağarada saklı bir solucan deliği var.

Her sezonunda temposunu düşürmeden, izleyicisini karanlık, felsefi ve atmosferik bir dünyanın içine çekiyor. Özellikle zaman döngüsü ve kader kavramlarını işleyişiyle Sonsuzluk Yolcusu'ndaki apokaliptik döngü hissini modern bir dille yeniden yaratıyor.

Etkileyici müzikleri ve sinematografisiyle de öne çıkan dizi, detaylı anlatımı ve karakter derinliğiyle türünün en iyileri arasına adını yazdırdı.

2021'de BBC'nin "21. Yüzyılın En İyi Dizileri" listesinde 58. sırada yer alarak kült statüsünü perçinledi. Zamana kafa yormayı, gizem çözmeyi ve atmosferik hikayeleri sevenler için Dark, her ne kadar izlemesi zor da olsa kaçırılmaması gereken bir başyapıt.

Nereden izlenir: Netflix

4- The Leftovers

Dünyanın yüzde 2'sinin gizemli bir şekilde ortadan kaybolması sonrası hayat, artık hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır... Konusunu en özet haliyle bu sözlerle açıklayabileceğimiz The Leftovers, bu büyük kaybın ardından hayatta kalanların yasını, inancını ve deliliğe sürüklenen ruh hallerini konu alıyor.

Başrollerde Justin Theroux, Carrie Coon ve Christopher Eccleston'ın yer aldığı dizi, "çok bozmadan önce" sansasyon yaratan Lost'la da tanınan Damon Lindelof ve Tom Perrotta'nın imzalarını taşıyor. Dizinin ilk sezonu kayıplarla dolu Mapleton kasabasında geçerken, ikinci sezonda olaylar mucizevi şekilde kimsenin kaybolmadığı Jarden kasabasına taşınıyor.

u7ı8o9
Fotoğraf: HBO

Her sezonunda atmosferi daha da ağırlaşan yapım, insan psikolojisini derinlemesine işleyen karanlık ve dokunaklı bir anlatıya sahip. Kayıpların ardından kurulan tarikatlar, inançsızlık ve çaresizlik içindeki karakterlerin hikayeleriyle dizi, izleyicisini sürekli tetikte tutuyor.

Juan Salvo ve arkadaşlarının Sonsuzluk Yolcusu'nda yaşadığı apokaliptik kayıp duygusu neyse, The Leftovers'ta Kevin Garvey ve çevresindekiler için de o... Dizinin Alman besteci Max Richter imzalı müzikleri, hüznü ve umutsuzluğu iliklere kadar hissettiriyor.

Zamanla kült bir hayran kitlesine ulaşan The Leftovers, televizyon tarihinin en iyi ve en cesur işlerinden biri olarak anılıyor. Kayıp, yas ve inanç kavramlarını derinlikli bir anlatımla işleyen bu yapım, mutlaka izlenmesi gereken özel dizilerden.

Nereden izlenir: Max

5- The 100

Post-apokaliptik bilimkurgu sevenler için The 100, son dereve sürükleyici bir yolculuk. Dizi, nükleer savaş sonrası insanlığın uzaydaki istasyonlarda hayatta kalma mücadelesiyle başlıyor. Aradan geçen 97 yılın ardından, Dünya'nın yaşanabilir olup olmadığını test etmek için 100 genç mahkum gezegene gönderiliyor.

İlk sezonlarda gençlerin doğayla ve yeryüzündeki hayatta kalanlarla çatışmasını izliyoruz. Ancak ilerleyen bölümler, diziyi Sonsuzluk Yolcusu'na yaklaşan bir distopyaya dönüştürüyor. Zihin kontrolü, güçlü düşmanlar ve insanlığın evrimsel yolculuğu derken, hikaye her sezon biraz daha katmanlanıyor.

sdfrgty
Fotoğraf: The CW

The 100, sadece hayatta kalma mücadelesi değil, insan doğasının sınırlarını da keşfeden bir yapım. Clarke Griffin, Bellamy Blake ve Octavia Blake gibi karakterler zamanla büyük liderlere dönüşüyor. Dizinin son sezonlarında ise felsefi ve bilimkurgu yönü iyice derinleşiyor.

Özellikle Sonsuzluk Yolcusu'nun yüksek konseptli bilimkurgu evrenini sevenler, The 100'ün sonlarına doğru karşılaştıkları sürprizlerle çok keyif alacak. Eğer insanlık, ahlak, fedakarlık ve hayatta kalmanın bedeli üzerine yoğun bir anlatı arıyorsanız, bu dizi tam size göre.

Nereden izlenir: Türkiye'de bir platformda yer almıyor

6- Falling Skies 

Listede Sonsuzluk Yolcusu'na genel hatlarıyla belki de en çok benzeyen dizi Falling Skies... Bu dizi uzaylı istilası temasını sevenler için sürükleyici bir alternatif. Heyecan dolu dizi, gizemli uzaylıların dünyayı ele geçirmesinin ardından hayatta kalmaya çalışan insanların mücadelesini konu alıyor. Hikaye, istiladan 6 ay sonra, tüm büyük şehirler yok edilmiş ve insan nüfusu büyük ölçüde azalmışken başlıyor.

efrgty7u
Fotoğraf: TNT

Şu sıralar çok beğenilen medikal drama The Pitt'le adından söz ettiren Noah Wyle, eski tarih profesörü Tom Mason karakteriyle karşımıza çıkıyor. Mason, direniş grubunun liderlerinden biri olarak hem ailesini korumaya hem de insanlığın hayatta kalmasına öncülük ediyor.

Falling Skies, Sonsuzluk Yolcusu'nun istilacı yabancı tehdidini seven izleyiciler için biçilmiş kaftan. Özellikle böcek benzeri yaratıklar ve uzaylıların teknolojiyi yok etme taktikleriyle Sonsuzluk Yolcusu'na fazlasıyla göz kırpıyor.

Büyük ölçekli işlerin efsanevi ismi Steven Spielberg'ün yapımcı koltuğunda oturduğu dizi, Sonsuzluk Yolcusu'na kıyasla daha aksiyon odaklı ve sürükleyici bir bilimkurgu deneyimi sunuyor. Hikayesi ilerledikçe, karakterlerin direniş, kayıp ve umut dolu yolculuğu derinleşiyor.

5 sezon süren dizi, hem insan doğasına hem de toplumsal direnişe dair çarpıcı detaylar barındırıyor. Eğer Sonsuzluk Yolcusu'ndan sonra karanlık bir uzaylı istilası hikayesine dalmak istiyorsanız, Falling Skies listenizde olmalı.

Nereden izlenir: Türkiye'de bir platformda yer almıyor

7- Snowpiercer

Snowpiercer, kıyamet sonrası donmuş bir dünyada hayatta kalmaya çalışan insanları konu alan çarpıcı bir dizi. Dünyanın ekolojik felaketten sonra buzla kaplanması ve hayatta kalanların sürekli hareket eden dev bir trenle yaşamını sürdürmesini anlatıyor.

Dizideki tren, 1001 vagondan oluşuyor ve dünyanın etrafını yılda 2,7 kez turlayarak yolcularını ölümcül soğuktan koruyor. Ancak trenin içi, sınıfsal ayrımcılık ve sosyal adaletsizlikle kaynıyor.

sdefrgt
Fotoğraf: TNT / AMC

Başrollerde Jennifer Connelly ve Daveed Diggs'in yer aldığı Snowpiercer, 4 sezon boyunca hem hayatta kalma savaşını hem de sınıf mücadelesini gözler önüne seriyor. Dizinin karla kaplı, umutsuz atmosferi ve gizemli olay örgüsü, Sonsuzluk Yolcusu'na epey benziyor.

Andre Layton karakteri, liderlik vasfı ve direniş ruhuyla Juan Salvo'yu andırıyor. Sadece dışarıdaki ölümcül soğuk değil, trenin içindeki insan doğası da en az hava kadar tehlikeli.

Dizi, Parazit'le (Gisaengchung) 2020 Oscar gecesinde tarih yazan Bong Joon-ho'nun, 2013 tarihli filminden ve Fransız çizgi romanı Le Transperceneige'den uyarlanmış. Politik alegorisi ve sınıf çatışmalarıyla bilimkurgu severler için etkileyici bir alternatif.

Kısacası, karlar altında distopik hayatta kalma macerasıyla Snowpiercer, Sonsuzluk Yolcusu'nu beğenenlerin memnun kalacağı yapımlardan biri.

Nereden izlenir: İlk üç sezonu Netflix'te