Bebeklerine Barbie ve Ken adını koymayı düşünen ailelerin internet aramaları patlama yaptı

(Warner Bros.)
(Warner Bros.)
TT

Bebeklerine Barbie ve Ken adını koymayı düşünen ailelerin internet aramaları patlama yaptı

(Warner Bros.)
(Warner Bros.)

Barbie filminin başarısı sürerken, bebek adı olarak Barbie'ye duyulan ilgi yüzde 603 yükseldi.

Barbie'ye ilişkin bu gelişmeyi, popüler bebek adlarını ve anlamlarını içeren listelere yer veren Nameberry internet sitesinden yetkililer, yakın zamanda People'a verdikleri röportajda açıkladı. Nameberry'nin dergiyle paylaştığı verilerde, Greta Gerwig'in filminin fragmanının ilk kez yayımlandığı nisandan bu yana Barbie adı için yapılan aramaların yüzde 603 arttığı tespit edildi.

Verilerde ayrıca Ken'in popülerliğinin de arttığı ortaya kondu. Nameberry'nin araştırması Barbie fragmanının yayımlanmasından beri bu isme yönelik aramaların yüzde 293 arttığını gösteriyor.

People'a konuşan Nameberry Genel Yayın Yönetmeni Sophie Kihm, verilerin ebeveynlerin bu iki ismi düşündüğü anlamına gelmediğini belirtti.

Kihm, "Barbie ve Ken ebeveynlerin ilgisini çekiyor ancak bu adların gerçekten kullanılacağı anlamına gelmiyor" dedi.

Günümüz itibarıyla Barbie, Amişler arasında yaygın bir isim.

Kihm, Nameberry'de popülerliğinin artmasında rağmen Barbie ve Ken için yapılan aramaların yıl boyunca devam etmesini beklemediğini söyledi.

Barbie ve Ken'in her ikisi de henüz tekrar popüler olmayacak eski isimler, bu nedenle filmden dolayı hafif bir artış olsa da ikisi de 2023'ün en popüler bebek isimleri arasında yer almayacak.

Nameberry'nin halihazırda trend olan isimlerden oluşan En Popüler 2000 bebek adı listesinde Barbie 1896'ncı sırada. Halihazırdaki En Popüler 2000 erkek ismi listesindeyse Kenneth ismi, kısaltması olan Ken'in aksine, 113'üncü sırada bulunuyor.

BabyNames.com yetkilileri de TMZ'ye yaptıkları açıklamada, temmuz boyunca Barbie adı için yapılan aramalarda yüzde 300'lük artış görüldüğünü belirtti. Ken adı için yapılan aramalarda da temmuzda yüzde 200'lük bir artış yaşandı.

Başrollerini Margot Robbie ve Ryan Gosling'in paylaştığı Barbie, 21 Temmuz'da vizyona girmesinden bu yana giderek daha başarılı hale geliyor. ABD ve Kanada'daki gösterimlerde 351,4 milyon dolar hasılat elde eden Barbie, sinemalarda gösterildiği her gün başına en az 20 milyon dolar kazandı.

Warner Bros.'un resmi tahminlerine göre film halihazırda dünya genelinde gişede 1,03 milyar dolar gibi müthiş bir hasılat elde etti.

Gerwig ayrıca, Barbie'nin Kuzey Amerika'da 155 milyon dolar ve dünya çapında 337 milyon dolar gişe hasılatıyla açılış yapmasıyla, bir kadın yönetmenin yurtiçi gişe rekorunu da kırmış oldu. The Hollywood Reporter'a göre film, Patty Jenkins'in Wonder Woman'ının 103,3 milyon dolarlık yurtiçi açılışını ve 2019 yapımı Captain Marvel'ın 153 milyon dolarlık hafta sonu açılışını geride bıraktı.

Barbie sosyal medyada övgü toplamaya devam ederken seyirciler America Ferra'nın kadın olmanın gerçek zorlukları hakkındaki filmde yer alan konuşmasını alkışladı. Hayranlar Barbie'den kişisel olarak nasıl faydalandıklarını da açıklıyor. Kadınlar filmi "ilişki testi" olarak kullandıklarını belirtiyor. TikTok kullanıcıları test için, erkek arkadaşlarının filme verdikleri tepkilerin ilişkilerinin sürüp sürmeyeceğine dair iyi bir gösterge olduğunu ifade ediyor.

Seyirciler, filmden çıkardıkları önemli sonuçları paylaşmanın yanı sıra Barbie'yi izlerken giydikleri parlak pembe kıyafetlerden bazılarını da sergiliyor. Hayranlar bu ay, George R.R. Martin'in Barbie'yi seyretmeye giderken giydiği pembe tüylü otriş ve şapkasına iliştirdiği otrişle uyumlu fiyonkun fotoğrafını paylaşması üzerine Martin'e övgüler yağdırmıştı.



Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?
TT

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorların asteroit çarpmasından önce çöküşe geçtiği teorisinin doğru olmadığı öne sürüldü.

Milyonlarca yıl boyunca yeryüzüne hükmeden dinozorların soyu, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşının etkisiyle tükenmişti. 

Bugüne kadar bulunan bazı fosiller, dinozorların bu olaydan önce sayı ve çeşitlilik açısından gerilediğine işaret ediyordu. Özellikle göktaşından önceki yıllarda fosil sayısının azalması bu teoriyi destekliyordu. Bazı bilim insanları, asteroit gezegene çarpmasa bile bu sürüngelerin yok olma sürecine girdiğine inanıyordu. 

University College London'dan paleontolog Chris Dean "Dinozorların asteroit çarpmadan önce de yok olmaya mahkum olup olmadığı 30 yılı aşkın süredir tartışılan bir konu" diyor.

Dean ve ekip arkadaşları bu soruya yanıt bulmak için 66 milyon ila 84 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış 4 dinozor türüne ait 8 binden fazla fosili inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (8 Nisan) yayımlanan çalışmada dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı ve ardından kitlesel yok oluşa kadar azaldığı bulundu. Bu eğilim, dinozorların soyu tükenmeden önceki 6 milyon yılda daha belirgindi. 

Ancak araştırmacılar, paleontologların asteroit çarpmasından önceki yıllarda ne kadar araziye erişebildiğini ve bu bölgelerde kaç kazı çalışması yapıldığını hesaplayınca, bilim insanlarının elinde pek örnek olmadığını tespit etti. Ekip, bu döneme ait jeolojik kayıtların açığa çıkmadığını veya üstünün bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu.

Ayrıca çevresel koşullar veya diğer faktörlerin bu düşüşü açıklayamadığını söylüyorlar. Geliştirdikleri modellere göre dinozorların sayısı, göktaşı çarpmasına kadar stabildi. 

Bilim insanlarına göre dinozorlar kitlesel yok oluştan önce muhtemelen çökmeye başlamamıştı. Bu izlenimin, döneme ait fosillerin iyi korunmamış ya da bulunmasının zor olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. 

Makalenin bir diğer yazarı Alfio Alessandro Chiarenza, "Dinozorlar muhtemelen kaçınılmaz bir yok oluşa mahkum değildi" diyerek ekliyor: 

Eğer o asteroit olmasaydı, hâlâ bu gezegeni memeliler, kertenkeleler ve hayatta kalan torunları olan kuşlarla paylaşıyor olabilirlerdi.

Diğer yandan bazı bilim insanları yeni çalışmanın, dinozorların türlerinin azalmaya başladığı teorisini çürütmediğini savunuyor.

Reading Üniversitesi'nden Manabu Sakamoto'nun araştırmasına göre dinozorların yaşadığı 175 milyon yıl boyunca, yeni dinozor türlerinin ortaya çıkma hızı genel olarak yavaşlamıştı ve yeni türlerinin gelişmesinden çok daha fazla sayıda türün nesli tükeniyordu. 

Sakamoto, yeni araştırma mevcut fosillerde sapma olduğunu öne sürmesine karşın dinozor çeşitliliğindeki bu uzun vadeli düşüşün geçerliliğini koruduğunu söylüyor: 

Bu iki durum aynı anda geçerli olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, New Scientist, Current Biology