Elon Musk ilişkilerinin başında Grimes'a Yüzüklerin Efendisi "sınavı" yapmış

SpaceX'in kurucusu, Genesis'le tanınan şarkıcıyı ilk buluşmalarından birinde Fremont'taki Tesla fabrikasına götürmüş

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Elon Musk ilişkilerinin başında Grimes'a Yüzüklerin Efendisi "sınavı" yapmış

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Elon Musk'ın görüşmeye yeni başladıklarında Grimes'a Yüzüklerin Efendisi (Lord of the Rings) hakkında bir "sınav" yaptığı bildirildi.

Walter Isaacson'ın yazdığı, 11 Eylül'de yayımlanacak Elon Musk başlıklı biyografi, ilk 2018'de tanışan ikilinin ilişkilerinin ilk günlerini anlatıyor.

Gerçek adı Claire Elise Boucher olan Kanadalı müzisyen Grimes'la SpaceX'in 52 yaşındaki kurucusu ilk kez 2018'de bir Twitter etkileşiminin ardından tanışmış ve aynı yıl Met Gala'nın kırmızı halısında ilk kez çift olarak boy göstermişti.

Kitabın resmen yayımlanmasından önce yazarın paylaştığı bir alıntıda Musk'ın "iyi bir randevu anlayışı" kapsamında Grimes'ı, Tesla fabrikasını ziyaret etmek üzere Kaliforniya'nın Fremont şehrine davet ettiği söyleniyor.

Grimes o buluşma hakkında yazara şöyle diyor:

Bütün gece sadece volta attık ve onun bir şeyleri onarmaya çalışmasını izledim.

Isaacson'ın anlattığına göre ertesi gece Grimes'ı bir restorana götürürken Musk, şarkıcıya arabasının ne kadar çabuk hızlandığını gösterip ellerini direksiyondan çekmiş, elleriyle gözlerini kapatmış ve arabayı otomatik pilotun kontrol etmesine izin vermiş.

Grimes, Isaacson'a "Aman Tanrım, bu adam aklını kaçırmış diye düşündüm" diyor. 

Araç sinyal verip kendi kendine şerit değiştiriyordu. Marvel filmlerinden fırlamış bir sahne gibiydi.

Restorana vardıklarında Grimes'ın Musk'ın güçlerini Gandalf'ınkilere benzetmesi, Tesla'nın CEO'sunun Oblivion'la tanınan şarkıcıya Yüzüklerin Efendisi hakkında bir sınav yapmasına yol açmış.

Isaacson, "Onun gerçekten sıkı bir hayran olup olmadığını görmek istemiş. Grimes sınavı geçti" diye yazdı.

Grimes daha sonra iddiaya göre, "biriktirdiği hayvan kemiklerini" içeren bir kutuyu Musk'a "hediye" etmiş.

Isaacson, ikilinin akşamları Dan Carlin'in Hard Core History podcast'ini ve tarih konulu diğer sesli kitaplarla podcast programlarını dinlediğini yazdı.

Grimes, biyografi yazarına şöyle diyor:

Ciddi bir ilişki yaşayabilmemin tek yolu, çıktığım kişinin de yatmadan önce bir saat falan savaş tarihi dinleyebilmesi.

Isaacson, ikili restorandayken Musk'ın bir duvara ikisinin isminin baş harfleri olan "EM+CB"yi kazıdığını yazdı.

Birlikte ilk çocuklarını 2020'de kucaklarına alan ikili, oğullarına X Æ A-12 adını vermişti. Bu yıl ikili, Kaliforniya yasalarına uymak için oğullarının adını X AE A-XII diye değiştirmişti.

Aralık 2021'deyse ikinci çocukları olan kızları Exa Dark Sideræl, taşıyıcı anne aracılığıyla dünyaya gelmişti.

İkilinin iki çocuğu olsa da artık birlikte değiller. Tanıştıklarından beri bir ayrılıp bir barıştıkları bir ilişki yaşıyorlardı fakat Grimes kızlarının doğumundan sonra ayrıldıklarını söylemişti. Grimes, Musk'ı "en iyi arkadaşı ve hayatının aşkı" diye tanımlamıştı.

Steve Jobs ve Leonardo Da Vinci'nin çok satan biyografilerin yazarı Walter Isaacson'ın Elon Musk isimli kitabının 11 Eylül'de çıkması bekleniyor.

 



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature