Diğer suikastçılar ve Yüksek Şura, John Wick'ten neden bu kadar korkuyor?

Dünya çapında 430 milyon doların üzerinde gişe hasılatı elde eden John Wick 4'ten sonra serinin 5. filmle devam edeceği açıklanmıştı (Lionsgate)
Dünya çapında 430 milyon doların üzerinde gişe hasılatı elde eden John Wick 4'ten sonra serinin 5. filmle devam edeceği açıklanmıştı (Lionsgate)
TT

Diğer suikastçılar ve Yüksek Şura, John Wick'ten neden bu kadar korkuyor?

Dünya çapında 430 milyon doların üzerinde gişe hasılatı elde eden John Wick 4'ten sonra serinin 5. filmle devam edeceği açıklanmıştı (Lionsgate)
Dünya çapında 430 milyon doların üzerinde gişe hasılatı elde eden John Wick 4'ten sonra serinin 5. filmle devam edeceği açıklanmıştı (Lionsgate)

John Wick serisinde, hem suikastçıların hem de Yüksek Şura'nın korktuğu tek bir isim var, o da John Wick'in kendisinden başkası değil. 

Serinin ana karakteri, tüm John Wick evrenindeki en korkunç suikastçı ve 4 filmin neredeyse tamamı, onu çevreleyen korkuyu ve suikastçıların ondan kurtulmak için ne kadar ileri gidebileceklerini inşa etmeye adanmış.

Eğitimli katillerle dolu bir dünyada özellikle John Wick'in bu kadar korkutucu olması zaman zaman garip gelse de seri bunun nedenini aslında açıklamıştı.

Keanu Reeves'in canlandırdığı John Wick, serinin en yetenekli katili ve 4 filmde de dövüş becerilerini, suikast hünerlerini ve problem çözme yeteneklerini sergiliyor. 

Köpeğinin ölümü, katliam yolunun tetikleyicisi olan Wick, her bir filmde öldürme konusundaki yetkinliğini gösteriyor. Peki ama John Wick'ten neden bu kadar korkuluyor?

Wick'in lakabının sırrı

Seri boyunca John Wick'e "Baba Yaga" lakabı verilerek ne kadar kötü şöhretli olduğu gösteriliyor. Wick'in lakabı, onun "öcü" olduğu anlamına geliyor ve John Wick'in tüm suikastçılarının onun adı anıldığında hissettikleri korkuyu somutlaştırıyor.

Wick'in Baba Yaga takma adı, aslında ne kadar tehlikeli olduğunu işaret etmekten çok daha fazlasını yapıyor. Bu lakap, aynı zamanda Wick'in en tehlikeli cinayetlerinden bazılarını işlediği dönemin, yani Rus mafyasıyla geçirdiği zamanın bir yansıması.

İlk John Wick'in kötü adamı Viggo Tarasov, Wick'in aslında "öcü" olmadığını açıklamıştı: 

John öcü değildi. O, lanet olası öcüyü öldürmesi için gönderdiğiniz kişiydi.

Seride Wick'ten korkan sadece suikastçılar değil. Filmler, Yüksek Şura'nın da Wick'ten korktuğunu açıkça gösteriyor. 

Wick, Yaşlı'yı öldürerek suikastçılar dünyasına hükmeden suç lordları konseyi Yüksek Şura'ya karşı olan kan davasını da ortaya koymuştu. 

Independent Türkçe, ScreenRant, Collider 



Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
TT

Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)

Su anolü denen bir kertenkele türünün, burun deliklerinde oluşturduğu bir baloncuk sayesinde hayatta kalabildiği ortaya kondu. Su altında en az 20 dakika kalmalarını sağlayan baloncuk sayesinde avcılardan kaçarak yem olmaktan kurtuluyorlar. 

Kalem uzunluğundaki su anolleri akarsu ve şelalelerin yakınlarındaki kaya ve bitkilerin etrafında yaşıyor. Kuşlardan yılanlara kadar çeşitli hayvanlara yem olan bu kertenkeleler, hayatta kalabilmek için kamuflaj gibi beceriler geliştirmiş.

Ayrıca tehlike durumunda suya atlayan bu hayvanlar, burun deliklerinin üstünde bir baloncuk oluşturarak gizleniyor. Bilim insanları bu özelliğin farkında olsa da baloncukların su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayıp sağlamadığı net değildi.

New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde anoller üzerine çalışan Dr. Lindsey Swierk, "Suyun altında çok uzun süre kalabildiklerini biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu baloncuğun solunumda gerçekten işlevsel bir rolü olup olmadığını bilmiyorduk.

Bu belirsizliği gidermek isteyen Dr. Swierk, 30 su anolü yakalayarak bir deney yürüttü. 

Su anolleri suya girdikten sonra nefes vererek küçük bir baloncuk üretiyor. Kertenkelenin derisinin hidrofobik olması yani sudan kaçınması sayesinde baloncuk büyüyerek muhtemelen hayvanın nefes almasını sağlıyor. 

Biology Letters adlı hakemli dergide dün (18 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten Dr. Swierk, yakaladığı su anollerinin yarısının burnuna nemlendirici sürerek baloncuk oluşturmalarını engelledi. 

Daha sonra hayvanları akvaryuma bırakan bilim insanı, baloncuk üretebilenlerin su altında yüzde 32 daha uzun süre kaldığını gözlemledi. 

Bulgular, bu kertenkele türünün baloncukları hayatta kalmak için kullandığına işaret ediyor.

Dr. Swierk makalede, "Yarı suda yaşayan anollerin içinde ve hidrofobik vücut yüzeyinde taşınan fazla hava, insanların dalış tüpü gibi çalışıp ekstradan hava sağlayarak dalış süresini uzatıyor" diye yazıyor.

Çalışmadaki anoller suda birkaç dakika kaldı ancak doğadakilerin en az 20 dakika kalabildiği biliniyor. 

Avcılarla karşılaşan su anolleri ilk başta olduğu yerde kalarak kamuflajının kendisini gizlemesini umuyor. Eğer bunda başarılı olmazsa kayalardaki çatlaklara saklanmayı deniyor.

Dr. Swierk suya dalmanın son seçenek olduğunu ama diğerlerinden çok daha etkili bir strateji olduğunu belirtiyor:

Suyun altına girmelerinden sonra, akıntının hareketli yüzeyinde tespit edilmeleri çok zor oluyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Biology Letters