Ryan Gosling ünlü aşk filmindeki rol arkadaşını kovdurmak istemiş

İki başrol oyuncusunun kavgaları seti ayağa kaldırsa da çift daha sonra uzun bir birliktelik yaşadı

Film IMDb kullanıcılarından 10 üzerinden 7,8 puan almayı başardı (New Line Cinema)
Film IMDb kullanıcılarından 10 üzerinden 7,8 puan almayı başardı (New Line Cinema)
TT

Ryan Gosling ünlü aşk filmindeki rol arkadaşını kovdurmak istemiş

Film IMDb kullanıcılarından 10 üzerinden 7,8 puan almayı başardı (New Line Cinema)
Film IMDb kullanıcılarından 10 üzerinden 7,8 puan almayı başardı (New Line Cinema)

Nick Cassavetes imzasını taşıyan Not Defteri (The Notebook) tüm zamanların en meşhur aşk filmlerinden biri. 

Ryan Gosling ve Rachel McAdams, Nicholas Sparks'ın yarattığı Noah Calhoun ve Allie Hamilton karakterlerini beyazperdeye taşımak için kusursuz ikili oldu.

Akıllarda bambaşka bir ekip vardı

Bu eşleşme sayesinde film dünya çapında 118 milyon doların üzerinde hasılat elde etti.  Ancak New Line Cinema, çok satan romanın film haklarını satın aldığında, akıllarında tamamen farklı bir ekip vardı. 

Filmin yönetmenliğini Steven Spielberg üstlenecekti ve başrol için Tom Cruise'u düşünüyordu. Fakat önceki taahhütlerin araya girmesiyle Spielberg projeden çekildi ve yönetmen koltuğu Cassavetes'e kaldı. 

Cassavetes, başlangıçta George Clooney'nin genç Noah rolünü oynamasını istemişti ama Gosling'de karar kıldı. Yönetmene göre Gosling, diğer Hollywood yıldızları gibi yakışıklı değildi ama rol için biçilmiş kaftandı. 

Allie rolü içinse Jessica Biel, Ashley Judd, Reese Witherspoon ve Britney Spears'ın yarıştığı yıldızlarla dolu seçmelere rağmen, rol sonunda Rachel McAdams'a verildi. 

Cassavetes iki başrol oyuncusunu buldu ve 2004'ün en büyük filmlerinden biri olacak yapımın çekimleri başladı.

Sette işler çığrından çıktı

Gosling ve McAdams arasındaki ilişki başlangıçta iyi görünüyordu ancak günler geçtikçe tartışmalar ve karvgalar başladı.

Sette bir gün her şey çığırından çıktı. Gosling, yönetmeni aradı ve ona işlerin yürümediğini söyleyerek başka bir aktrisin onunla birlikte kamera dışında replikleri okuyup okuyamayacağını sordu. 

McAdams da, Gosling'in bu davranışından pek memnun kalmadı. İşler kızışmaya başlamıştı ve Cassavetes zaten öfkeli olan ikiliyi sakinleştirmek için sorunlarını kapalı kapılar ardındaki bir toplantıda çözmelerini istedi.

Kavgalar aşka dönüştü

Ryan Gosling ve Rachel McAdams'ın birbirine bağırdığını setteki herkes duyabiliyordu ama odadan çıktıklarında atmosfer yumuşamaya başladı. 

Sonunda ikilinin ilişkisi boyut değiştirdi ve bir ilişkiye yelken açtılar. Ancak McAdams ilişkilerinin filmden epey sonra başladığını belirtiyor. 

Bir neslin en sevilen romantik filmlerinden biri haline gelen film, pek çok ödülün de sahibi oldu. 

Müzikali Broadway'de sahnelenecek

20 yılı aşkın bir süre sonra, Noah ve Allie'nin hikayesi izleyicileri mest etmeye devam ediyor. Not Defteri'nin bazı yönleri sinemaseverlere son derece bayağı gelse de türün meraklıları için onu vazgeçilmez yapıyor.

1996 tarihli kitabın müzikal uyarlaması da gelecek yıl Broadway sahnesinde meraklısıyla buluşacak. 

Independent Türkçe, Collider, New York Times



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe