Yüzüklerin Efendisi'nin yönetmeni yeni korku filmine bayıldı

Sadece 4 buçuk milyon dolarlık bütçeyle çekilen Konuş Benimle, 13 Ağustos itibarıyla dünya çapında 36,5 milyon dolar hasılat elde etti (A24)
Sadece 4 buçuk milyon dolarlık bütçeyle çekilen Konuş Benimle, 13 Ağustos itibarıyla dünya çapında 36,5 milyon dolar hasılat elde etti (A24)
TT

Yüzüklerin Efendisi'nin yönetmeni yeni korku filmine bayıldı

Sadece 4 buçuk milyon dolarlık bütçeyle çekilen Konuş Benimle, 13 Ağustos itibarıyla dünya çapında 36,5 milyon dolar hasılat elde etti (A24)
Sadece 4 buçuk milyon dolarlık bütçeyle çekilen Konuş Benimle, 13 Ağustos itibarıyla dünya çapında 36,5 milyon dolar hasılat elde etti (A24)

YouTube yıldızları Danny ve Michael Philippou'nun ilk yönetmenlik denemesi olan ruh çağırma seansı hikâyesi, Sundance Film Festivali'nde ses getirdikten sonra hâlâ yükselişini sürdürüyor. 

İlk kez yönetmen koltuğuna oturan ikiz kardeşlerin başarısı övgü dolu yorumlarla kanıtlanırken, devam filmi de şimdiden duyuruldu. 

Bu da yetmezmiş gibi, Avustralya yapımı film, Yeni Zelanda'nın en büyük sinemacılarından Peter Jackson'ın da desteğini kazandı.

Yüzüklerin Efendisi'nin, dikkatini Orta Dünya'ya çevirmeden önce kanlı korku filmleri çekmesiyle de bilinen yönetmeni, Konuş Benimle'yi övmeye doyamadı.

Konuş Benimle sadece iyi değil, çok çok iyi. Yıllardır keyifle izlediğim en iyi, en yoğun korku filmi.

Jackson, filmin "acımasızca korkutucu ve mümkün olan en iyi şekilde rahatsız edici" olduğunu da sözlerine ekledi.

Konuş Benimle, yapım şirketi A24'ün korku alanında uzun süredir devam eden başarısının son halkası oldu. 

Jackson'ın övgülerine ek olarak film, aldığı güçlü eleştiriler sayesinde gişede etkileyici bir güce de sahip oldu.

Robert Daniels, IndieWire'a yazdığı eleştiride şöyle demişti:

Avustralyalı Youtube yıldızları Danny ve Michael Philippou kardeşlerin ilk uzun metrajlı yönetmenlik denemesi olan Konuş Benimle, etkisini basitliğinden alan bir korku filmi.

Deadline'dan Damon Wise da filmi överek şunları yazmıştı: 

Bazı tanıdık mecazları kullansa da film, eski bir fikirle yeni bir şeyler yapmaya çalışıyor ve cehennemin eşiğinden geçmeyi çok eğlenceli hale getiriyor.

The Hollywood Reporter'dan David Rooney film hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:

Film en derin korkularını, keder ve travmanın öbür dünyadan gelen yırtıcı güçlere açık davetiye olabileceği fikri etrafında ustalıkla birleştiriyor.

Independent Türkçe, Indiewire, Wikipedia

 



E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
TT

E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)

Uçakların sadece havadan yakıt alması bilimkurgu gibi gelse de çok da uzak olmayan bir gelecekte bu bilimsel bir gerçeğe dönüşebilir.

Nasıl mı? E-yakıt veya "elektrikten üretilen sıvı" yakıt diye adlandırılan üçüncü nesil sürdürülebilir havacılık yakıtı (sustainable aviation fuel / SAF) sayesinde.

Uzmanlar, bu teknolojinin aslında şaşırtıcı derecede basit olduğunu söylüyor. Havacılık endüstrisinin aşması gereken en büyük engel ise maliyet.

Avrupa Hava Emniyeti Ajansı'na göre e-yakıtların tonu 8 bin 720 dolar, biyolojik bazlı SAF'in tonu 2 bin 365 dolar ve geleneksel jet yakıtının tonu 830 dolar.

Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, e-yakıtın atmosferdeki veya endüstriyel emisyonlardan elde edilen karbondioksitin (CO2) doğrudan elektroliz yoluyla veya hidrojenle birleştirilerek karbonmonoksite (CO) dönüştürülmesiyle üretildiğini açıklıyor.

fghyju
Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, havadan jet yakıtı üretmenin arkasındaki bilimin aslında epey basit olduğunu açıklıyor (Aether Fuels)

Daha sonra karbondioksit ve hidrojen birleştirilerek çeşitli hidrokarbon bileşikleri oluşturulabiliyor ve bunlar rafine edilerek jet yakıtına dönüştürülebiliyor.

Sustainable Aviation CEO'su Duncan McCourt, yakıldığında karbon saldığını belirtiyor. Bu, üretiminde yenilenebilir enerji santrali kullanılırsa tamamen net sıfır olduğu anlamına geliyor. Ayrıca biyolojik kaynaklı SAF'ten farklı olarak hammadde sınırlamaları ve arazi kullanımı sorunları da sözkonusu değil.

The Independent'a konuşan McCourt, "ticari seviyeye ölçeklendirmenin ve bunu makul bir maliyetle yapmanın" engel teşkil ettiğini söylüyor.

Madigan daha ayrıntılı bir şekilde, e-yakıt tesislerinin maliyetinin "yüksek olduğunu ve mevcut politikalar kapsamında gereken türde hidrojenin kıtlığının projeleri daha küçük ölçekli operasyonlarla sınırladığını" açıklıyor.

Bunun "maliyet verimliliğinin düşmesine ve kabul edilebilir sermaye getirisi elde etmek için çok yüksek fiyatlara yol açtığını" ifade ediyor.

Madigan şöyle devam ediyor:

CO2 artı H2 yakıtlarını teşvik eden politikaların olduğu sadece iki pazar var (Birleşik Krallık ve AB) ve bunlar sadece atık hidrojen veya yeşil hidrojenin kullanımına izin veriyor. Birçok şirket sermaye harcamalarını azaltmanın yollarını arıyor ancak çoğu yaklaşım bu süreçte verimlilikten ödün veriyor.

Madigan, atmosferden CO2 yakalamanın "çok fazla enerji gerektirdiğini ve dolayısıyla çok pahalı" olduğunu ancak bu sorunun yakıt fiyatına daha az etki ettiğini söylüyor.

Peki çözüm ne?

Bu kısmen politikacıların elinde.

McCourt "Hidrojen üretmek ve karbonu büyük ölçekte yakalamak için gereken enerjinin maliyeti, başlıca zorluklardan biri" diyor.

Bu sorunun üstesinden gelmek için kayda değer yatırımlar ve destekleyici hükümet politikalarına ihtiyaç var.

Peki havacılık endüstrisi "havadan yakıt"ı benimseyecek mi? Birkaç havayolu şirketi uçuşları için alternatif yakıtlar denediğinden, bu olası görünüyor.

Virgin Atlantic 2023'te Heathrow'dan New York'a yemeklik yağla çalışan bir Boeing 787 Dreamliner uçurdu ve United, Emirates ve British Airways gibi havayolu şirketleri de SAF kullandı.

Independent Türkçe