Robin Williams, Müzede Bir Gece'nin devam filminin çekimlerinde değişmiş

Oyuncu ve komedyen, sağlığının kötüleşmesi nedeniyle her günü "hıçkıra hıçkıra ağlayarak" bitiriyormuş

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Robin Williams, Müzede Bir Gece'nin devam filminin çekimlerinde değişmiş

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Hayatını kaybetmesinin üzerinden 9 yıl geçen Robin Williams'ın ölümü, Hollywood'dan bir sevgi seline yol açmıştı.

Sevilen oyuncu ve komedyenin son günleri, 2014'te intihar sonucu ölmeden önce mücadele ettiği nörodejeneratif hastalığı inceleyen Robin's Wish adlı belgeselde ele alınmıştı.

2020'de çıkan belgeselde ölümünden birkaç ay önce Williams'ın, Müzede Bir Gece'nin (Night at the Museum) devam filmini çekerken kötüleştiği ortaya çıkmıştı.

Susan Schneider Williams yanlış şekilde Parkinson tanısı alan eşinin, ölmeden önce sağlık sorunlarına cevap bulmak için mücadele ettiğini söylemişti.

Buna rağmen filmde çalışmaya devam eden Williams, hastalığının doruk noktasındayken Ben Stiller, Rebel Wilson ve Dan Stevens'la birlikte Shawn Levy'nin yönettiği Müzede Bir Gece: Lahitteki Sır'ı (Night at the Museum: Secret of the Tomb) çekmişti.

Williams'ın bilmediği ve ancak otopsi sonucunda ortaya çıktığı üzere oyuncu, tedavisi olmayan bir beyin hastalığı olan Lewy cisimcikli demanstan mustaripti.

Dave Itzkoff'un yazdığı 2018 tarihli Williams biyografisi, Müzede Bir Gece'nin üçüncü ve son filmini çekerken Williams'ın iyice kötüleştiği hikayesini destekliyor.

Williams'ın filmdeki makyaj sanatçısı Cheri Minns de 2018'de The New York Post'a, oyuncunun her günü "kollarında hıçkıra hıçkıra ağlayarak" bitirdiğini söylemişti.

Minns bu deneyimi "korkunç" diye tanımlarken, Williams'ın bir keresinde şöyle dediğini de sözlerine eklemişti:

Artık nasıl komik olacağımı bilmiyorum.

Yeni belgeselde oyuncunun dul eşi, sinemacı Tyler Norwood'a şöyle demişti:

Eşim bilmeden ölümcül bir hastalıkla mücadele ediyordu. Beyninin neredeyse her bölgesi saldırı altındaydı. Kendi parçalanışını deneyimledi.

 Williams; Müthiş Dadı (Mrs. Doubtfire), Günaydın Vietnam (Good Morning Vietnam) ve Disney'in Aladdin'i gibi klasik filmlerin başrollerinde yer almıştı. Can Dostum'da (Good Will Hunting) bir psikoloğu canlandırdığı yardımcı rolüyle Williams, Oscar kazanmıştı.

The Independent'ın Robin's Wish incelemesini buradan okuyabilirsiniz.



Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
TT

Japon okullarında üstsüz sağlık kontrolü krizi

Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)
Velilerden biri "Kızım eve gelip okulda göğsünü göstermek zorunda kaldığını söylediğinde şoke oldum" diyor (Unsplash/Temsili)

Ortaokula giden bir kız çocuğu "Göğsüm tamamen göründü ve utandım" yazarken bir diğeri "Kontrolden önce öğretmenimiz 'Üstünüzü ve sütyeninizi çıkarın' dedi. Yapmak istemesem de hayır diyemedim" diyor. 

Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesinin ulaştığı bu ifadeler, 13 yaşındaki Japon öğrencilere ait. 

Asya ülkesindeki 5 ila 18 yaşlarındaki kız ve erkek öğrencilerin, vücutlarının üst kısmındaki tüm kıyafetleri çıkarmasını gerektiren sağlık kontrollerine karşı veliler harekete geçti. 

Bir araya gelen ebeveynler ve hak savunucuları, nisanda başlayacak yeni eğitim ve öğretim yılından itibaren bu uygulamanın sonlandırılması için çağrı yapıyor. 

Bazı okullarda yapılan sağlık kontrollerinin kimseyi soymadan gerçekleştirildiğini vurguluyorlar. 

Anketler çoğu öğretmenin çıplak sağlık kontrolü uygulamasına karşı çıktığını ortaya koyarken öğrencilerdeyse oran daha çarpıcı: 12-16 yaşındaki katılımcıların yüzde 95,5'i kıyafetlerini çıkarmak zorunda kalmaktan rahatsız. 

Uzmanlar da bu olayın çocuklarda travmaya neden olabileceğini savunuyor. 

Eylemcilere tıpçılardan itiraz var. Pek çok sağlıkçı iyi bir kontrol için çocukların soyunması gerektiğini vurguluyor. 

Kobe Üniversitesi Hastanesi'nden bulaşıcı hastalıklar uzmanı Kentaro Iwata'ysa "Başta yaşlılar olmak üzere doktorların çoğu muhafazakar ve yöntemlerini değiştirmek istemiyorlar" diyor. 

Eğitim Bakanlığı, mevcut öğretim yılı öncesinde "Öğrencilerin mahremiyetine ve duygularına dikkat edilsin" deyip kız ve erkek çocuklarının ayrı yerlerde kontrole girmesi gerektiğini söylese de eylemciler bunlara uyulmadığını ve daha net kurallar konması gerektiğini savunuyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Mainichi