Ünlü yönetmen Lars von Trier'den "Sevgili arıyorum" ilanı

Tartışmalı filmleriyle adından söz ettiren sinemacı, internet üzerinden kız arkadaş bulmaya çalıştığını söyledi

Ünlü yönetmen Lars von Trier'den "Sevgili arıyorum" ilanı
TT

Ünlü yönetmen Lars von Trier'den "Sevgili arıyorum" ilanı

Ünlü yönetmen Lars von Trier'den "Sevgili arıyorum" ilanı

Danimarkalı yönetmen Lars von Trier, "kız arkadaş/ilham perisi" aradığını sıra dışı bir yöntemle açıkladı.

Dogville, Dalgaları Aşmak (Breaking the Waves), Karanlıkta Dans (Dancer in the Dark), Manderlay, Deccal (Antichrist), İtiraf (Nymphomaniac) gibi filmlerin dünyada ünlü yönetmeni, Instagram'da yayımladığı videoda, aşk arayışından dürüstçe bahsetti.

Danimarkalı yönetmen, sözlerine kendisi hakkında birkaç şeyi açıklığa kavuşturarak başladı:

67 yaşındayım. Parkinson hastasıyım, obsesif kompulsif bozukluğum var ve alkol bağımlılığım şu anda kontrol altında. Kısacası, biraz şansım varsa hâlâ birkaç iyi filmim olabilir.

Ünlü yönetmen, sosyal medya hakkında en ufak bir bilgisi olmadan, internet üzerinden kız arkadaş bulmaya çalıştığını söyledi.

Trier, geçen yıl kendisine Parkinson hastalığı teşhisi konulduğunu açıklamıştı. 

67 yaşındaki sinemacı, Matt Dillon'ın bir seri katili canlandırdığı son filmi Jack'in Yaptığı Ev'i (The House That Jack Built) 2018'de çekmişti. 

New Yorker'a verdiği röportajda Trier, "Parkinson'a yakalandığım için başka film çekmesem de olur" ifadelerini kullanmıştı.

Independent Türkçe, WordodFreel, Instagram



Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
TT

Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)

Arkeologlar Guatemala'daki bir mağarada, yağmur tanrısını yatıştırmak için insanların kurban edildiği vahşi bir Maya ritüelinden kalan parçalanmış kafataslarını ortaya çıkardı.

Cueva de Sangre ya da "kan mağarası" ilk kez 1990'larda Petén'deki arkeolojik kazı alanında yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmişti.

Travmatik yaralanma izleri taşıyan kemikler zemine dağılmış halde bulunsa da yakın zamana kadar iyice incelenmemişlerdi.

Araştırmacılar, Maya halkının yaklaşık iki bin yıl önce mağarayı insan kurban etme ritüelleri için kullandığını gösteren kanıtlar sundu.

Aralarında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nden Michele Bleuze'in de bulunduğu araştırmacılar, kemiklerin ritüel amaçlı parçalara ayrıldığına dair izler buldu.

Örneğin bir kafatası parçasının bir tarafında balta gibi bir aletle vurulduğunu gösteren bir iz var. Bir bebeğin kalça kemiğindeki benzer bir iz de muhtemelen ölüm anına yakın vakitte meydana gelmiş.

Araştırmacılar kemiklerin gömülmeyip yere saçılmış olmasının ve bazılarının tuhaf bir şekilde dizilmesinin, ritüelde kullanıldıklarına işaret ettiğini söylüyor.

Dahası arkeologlar, mağarada obsidyen bıçaklar ve kırmızı aşıboyası gibi ritüellerde kullanıldığı bilinen şeyler buldu.

Mağara alanı toplamda "yetişkin ve çocuklara ait 100'den fazla insan kemiği parçası" içeriyordu.

Araştırmacılar şöyle yazıyor:

Amerikan Yerlileri kozmolojisinde kutsal, canlı Dünya'nın önemi nedeniyle, insan kalıntılarının yeraltı boşluklarında biriktirilmesi Mezoamerika'da özel bir kültürel öneme sahipti.

Kemiklerdeki yaraların vahşi doğasını ve mağaradaki yüksek yoğunluğunu göz önüne alan araştırmacılar, Cueva de Sangre'nin yaklaşık MÖ 400 ila MS 250'de Mayaların ritüel amaçlı insan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.

Bilim insanları "Mevcut iskelet unsurlarının türleri, travma, kemiklerin dizilişi ve kemiklerdeki değişiklikler, mağaradaki kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor" diye yazıyor.

Mağaraya, bir su birikintisine açılan bir geçide inen küçük bir açıklıktan ulaşılabiliyor. Antik Mayalar için mağara muhtemelen sadece marttan mayısa kadar süren kurak mevsimde açıktı, sonrasında yağmurlar mağarayı erişilemez hale getirmiş olmalı.

Araştırmacılar, insan kurban edilen vahşi ritüellerin muhtemelen Maya yağmur tanrısı Chaac'ı yatıştırmak için yapıldığını ancak bu tür uygulamaların doğasını daha iyi anlamak için kemiklerin DNA analizinin yapılması gibi daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Gelecekteki araştırmaların, İspanyolların fethinden önce Orta Amerika'daki yaşama da daha fazla ışık tutabileceğini belirtiyorlar.

Independent Türkçe