İzleyiciler yeni komedi dizisine bayıldı: "Şaheser"

Fisk, Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 97 gibi kusursuza yakın bir puana sahip (ABC)
Fisk, Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 97 gibi kusursuza yakın bir puana sahip (ABC)
TT

İzleyiciler yeni komedi dizisine bayıldı: "Şaheser"

Fisk, Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 97 gibi kusursuza yakın bir puana sahip (ABC)
Fisk, Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 97 gibi kusursuza yakın bir puana sahip (ABC)

Netflix izleyicileri, platformdaki yeni komediye bayıldı. Fisk adlı dizi, Britanyalı ünlü komedyen Ricky Gervais'in yaratıcısı olduğu ünlü sitcom The Office'le karşılaştırdı. 

İlk bölümden diziye bağlandılar

Kitty Flanagan'ın başrolünü oynadığı Fisk, kendini pek de ciddiye almayarak "bildiğiniz diğer göz alıcı hukuk dizileri gibi değil" diye tanımlıyor. İzleyicilerse diziye ilk bölümden bağlandıklarını itiraf ediyor.

Komedinin ilk olarak 2021'de yayımlanan ilk sezonu, 1 Ağustos'ta Netflix izleyicileriyle buluşmaya başladı. Henüz her ülkede yayımlanmaya başlamamış olsa da izleyenler Fisk'i, "Avustralya'nın The Office'e cevabı" olarak nitelendirdi. 

"The Office'le aynı seviyede"

Bir izleyici, sosyal medyada diziye övgüler yağdırdı:

Beni kelimenin tam anlamıyla gülmekten kırıp geçiren Avustralya komedisi Fisk'i izliyorum. Yaratıcı, yazar, yıldız Kitty Flanagan, Ricky Gervais'in The Office'iyle aynı seviyede bir şaheser yaratmış.

Diziyi izleyenler, Avustralya Yayın Kurumu ABC'nin komedisini işyeri ortamı ve kendi hayatlarıyla ilişkilendirebilecekleri ilişkiler sayesinde The Office'le karşılaştırılıyor. 

Tempolu bir sitcom

Fisk, Flanagan'ın canlandırdığı üst düzey sözleşme avukatı Helen Tudor-Fisk'in, başarısız bir evlilik ve mesleki çöküşün ardından düşük profilli bir hukuk firmasında işe girmek zorunda kalmasını konu alan tempolu bir sitcom.

Diziyi seyredenler, sitcom'un ne kadar komik olduğunu anlatmak ve komedi meraklılarına tavsiye etmek için sosyal medyaya akın etti. 

Bir Twitter kullanıcısı, "Netflix'te #Fisk izleyen başka kimse var mı? İlginç, komik bir Avustralya komedisi!" diye yazdı.

New York Times ve USA Today'in çok satan yazarı Alisa Lynn Valdés de, "orta yaşlı" ve "sevimsiz" bir kadının başrolde olmasını sevdiğini yazdı.

Dizinin ikinci sezonu, henüz Netflix'in hiçbir ülkedeki yelpazesine eklenmedi. Oysa ikinci sezon 2022'de yayımlanmış ve Flanagan yeni bölümlerle Temmuz 2023'te dağıtılan Logie Ödülleri'nde En Popüler Kadın Oyuncu ödülünü kazanmıştı bile.

Henüz Türkiye'de yayımlanmadı

İkinci sezon Netflix'te olmasa da Avustralyalı izleyiciler ABC'nin iView sitesinden, Britanyalı izleyiciler de 10 Ağustos'tan itibaren ITVX üzerinden izleyebiliyor.

Dizi, henüz Türkiye'deki herhangi bir platformda yayımlanmadı.

Independent Türkçe, Daily Mail, New Daily



Golf sahası yakınında yaşamak, Parkinson riskini artırıyor

Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
TT

Golf sahası yakınında yaşamak, Parkinson riskini artırıyor

Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)

Golf sahasına yakın yaşamakla Parkinson riski arasında bir korelasyon saptandı.

Parkinson hastalığı vücudun bazı bölümlerinde titreme, hareketlerde yavaşlama ve kaslarda sertleşmeyle kendini gösteren nörodejeneratif bir bozukluk. Uzmanlara göre hastalığın gelişiminde hem genetik hem de çevresel faktörler etkili. 

Daha önce yapılan araştırmalarda pestisitlere maruz kalmanın Parkinson riskini artırabileceğine dair sonuçlar elde edilmişti. 

Bilim insanları ABD'deki golf sahalarında yüksek seviyede pestisit kullanılmasından ve bu maddelerin suları kirletme ihtimalinden dolayı sahalara yakın yaşamanın Parkinson riskiyle bağlantısını araştırdı. 

Bulguları hakemli dergi JAMA Network Open'da 8 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada ABD'nin 27 ilçesinde Parkinson tanısı alan 419 ve kontrol grubu görevi gören 5 bin 113 kişinin sağlık verileri incelendi. 

Araştırmacılar uydu görüntüleri ve katılımcıların adres bilgilerinden yararlanarak golf sahasına uzaklıklarını belirledi. 

Ekip ayrıca bölgedeki su hizmetlerinin etrafında golf sahası olup olmadığını da hesaba kattı. 

Bulgular, golf sahasına yaklaşık 1,6 kilometre mesafede yaşayanların, Parkinson'a yakalanma riskinin 10 kilometre veya daha uzakta yaşayanlara kıyasla yüzde 126 daha yüksek olduğunu gösteriyor. 

Golf sahasından 18 mile (yaklaşık 25 kilometre) kadar her 1 millik (yaklaşık 1,6 kilometre) mesafe artışında riskin yüzde 9 azaldığı kaydedildi. 

Araştırmacılar Parkinson'a yakalanma riskinin su kaynaklarının golf sahalarına yakınlığından da etkilendiğini buldu. İçme suyu kaynağı golf sahasına yakın olan kişilerin Parkinson'a yakalanma riski yüzde 92 daha fazla. 

Bulgular golf sahası yakınında yaşamakla Parkinson riskinin artması arasında bir neden-sonuç ilişkisi kurmuyor. Uzmanlar ayrıca Parkinson'a yol açan bütün risk faktörlerinin de hesaba katılmadığını ifade ediyor.

Ancak bilim insanları çalışmada bulunan güçlü bağlantı nedeniyle pestisit kullanımına dikkat çekiyor. Araştırmacılar, golf sahalarındaki pestisit kullanımının yanı sıra bölgedeki yeraltı sularının takip edilmesinin öneminin altını çiziyor.

ABD merkezli Parkinson Vakfı'ndan Dr. Michael Okun, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında şöyle diyor:

Bu golfle ilgili değil; pestisitler, çevre kaynaklı etkiler ve çoğu zaman fark edilmeyen önlenebilir risklerle ilgili. Eğer reaktif tedaviden proaktif önlemeye geçmezsek, bu yük yönetilemez hale gelecek.

Independent Türkçe, MedicalXpress, Newsweek, News Medical, JAMA Network Open