Succession'da oynayan aktrise su samurları saldırdı

Fotoğraf:(crystalfinn.com)
Fotoğraf:(crystalfinn.com)
TT

Succession'da oynayan aktrise su samurları saldırdı

Fotoğraf:(crystalfinn.com)
Fotoğraf:(crystalfinn.com)

Succession oyuncusu Crystal Finn, Kaliforniya'nın kuzeyindeki nehirde yüzerken bir su samurunca ısırılması üzerine hastanede tedavi görmek zorunda kaldı.

Finn, son derece nadir görülen bir dizi su samuru saldırısının son kurbanları arasında.

Aktris, HBO dizisinin 4. sezon bölümü America Decides'ta Matthew Macfadyen'in oynadığı Tom Wambsgans'a karşı ATN yapımcısı Lauren Pawson'ı canlandırmıştı.

Temmuz'da Plumas Ulusal Ormanı yakınlarındaki Feather Nehri'nde yüzerken saldırıya uğrayan Finn, San Francisco Chronicle'a, "Bacağımın arka kısmında bir şey hissettim" dedi.

Etrafıma bakınıp bağırmaya başladım ve [su samurları] tam önümde bitiverdi. Sonra daldılar ve yeniden üzerime gelmeye başladılar.

Yakın zamanda Will & Grace'in yıldızı Debra Messing'le beraber Broadway oyunu Birthday Candles'da sahne alan Finn, ısırık yaraları nedeniyle Truckee'deki Tahoe Orman Hastanesi'nde tedavi gördü.

Oyuncu, "Bacaklarımdaki ısırıkları görebiliyordum ve kalçamdan da ısırıldığımı biliyordum ki bu en kötüsüydü ama onu göremiyordum" dedi.

Isırıklar gerçekten acıttı.

Finn, nehrin yüzdüğü kısmında su samurlarını görmediğini ancak görmüş olsaydı bile bir saldırı beklemeyeceğini ekledi.

Onları görmüş olsaydım bile sanırım bu beni duraklatmazdı. 'Ah ne şirin nehir su samurları' diye düşünürdüm.

Finn'in saldırı haberinden önce, Montana'daki Jefferson Nehri'nde doğum gününü kutlayan bir kadın da su samurlarının saldırısına uğramış ve sonrasında "vücudumda sayamayacağım kadar çok dikiş var" demişti.

Montanalı Jen Royce, her iki kulağında, kollarında, ellerinde, bacaklarında ve bir ayak bileğinde kesikler oluşmasına neden olan su samurunu "vahşi ve acımasız" diye nitelemişti. Royce nihayetinde hava yoluyla hastaneye kaldırılmıştı. Royce'un o sırada yanında yer alan iki arkadaşı da daha hafif yaralar almıştı.

Tahoe Orman Hastanesi'nden Dr. Martin Rosengreen, Chronicle'a yaptığı açıklamada ne kendinin ne de meslektaşlarının birkaç gün arayla iki hastanın geldiği bu yaza kadar hiç su samuru saldırısı kurbanı görmediğini belirtti.

İlk su samuru saldırısından sonra 'Vay canına bu biraz özel bir şey' diye düşünmüştüm ve iki gün sonra başka bir tane daha geldi.

Chronicle, Finn'in yaşadıklarının Feather Nehri'ni onlarca yıldır görülen en yüksek su seviyesine çıkaran şiddetli yağışlardan kaynaklanmış olabileceğini bildiriyor.



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture