Pink boşanma sürecindeki Britney Spears'a destek için şarkı sözlerini değiştirdi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Pink boşanma sürecindeki Britney Spears'a destek için şarkı sözlerini değiştirdi

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Pink son konserinde, Britney Spears'ın boşanma sürecinde şarkıcıya destek olmak amacıyla şarkı sözlerini değiştirdi.

16 Ağustos Çarşamba günü, bir yıldan biraz fazla süren evliliklerinin ardından pop yıldızının Sam Asghari'den ayrıldığı bildirildi.

29 yaşındaki Asghari'nin Spears'la paylaştıkları evden taşındığı düşünülürken, bir kaynak da "Sam'in boşanma davası açması an meselesi" iddiasında bulundu.

TMZ, Spears'ın kendisini aldattığı söylentileri üzerine, Asghari'nin şarkıcıyla yüzleşmesinin ardından çiftin ilişkisinin bozulduğunu bildirdi. Yayın kuruluşu, bu söylentiyi doğrulayamadığını belirtti ancak iddiaların çift arasında "çok büyük bir kavgaya" neden olduğunu ekledi.

Spears'la arkadaş olan Pink, 17 Ağustos Perşembe günü desteğini açıkça dile getirmek için yıldızın adının geçtiği şarkılarından birinin sözlerini değiştirdi.

İlk kez 2001'de piyasaya sürülen "Don't Let Me Get Me" şarkısının orijinal sözlerinde Pink şunları söylüyor:

Bıktım kıyaslanmaktan/ Lanet Britney Spears'la/ O çok güzel/ Ki ben değilim işte.

Ancak şarkıcı son konseri sırasında "lanet" kelimesini "tatlı"yla değiştirdi. Şarkı sözünün değiştirilmesinin ardından seyircilerin alkışladığı duyuldu.

O anın görüntüleri Instagram'da paylaşıldı. Kısa video viral hale gelirken, birçok hayran Pink'i bu jestinden dolayı kutladı.

Ne Spears ne de Asghari ayrılık söylentilerine henüz kamuoyu önünde değindi. Ancak Spears haberlerin çıkmasından beri ilk yorumunu 16 Ağustos Çarşamba günü yaptı. "Toxic" şarkısıyla tanınan sanatçı Instagram'da bir gönderi paylaştı ve hayranlarına "yakında bir at satın alacağını" söylerken şaşkın görünüyordu.

Spears, kumsalda ata binerken çekilmiş fotoğrafını paylaştı ve ekledi:

O kadar çok seçenek var ki biraz zor!!! Sophie adında bir at ve Roar adında başka bir at.

The Independent yorum için Spears ve Asghari'nin temsilcileriyle iletişime geçti ancak henüz yanıt alamadı.



Elden Ring filmi: Hayranlar muazzam bir deneyime hazır olsun

Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
TT

Elden Ring filmi: Hayranlar muazzam bir deneyime hazır olsun

Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)
Tarnished (Lekelenmiş) diye seslenilen sürgün savaşçının hikayesi beyazperdeye taşınıyor (FromSoftware)

Los Angeles'ta düzenlenen The Game Awards'ta projelerini detaylandıran Bandai Namco Entertainment, yeni video oyunlarının yanı sıra Elden Ring filmine dair de açıklama yaptı. 

Japonya merkezli oyun devinin CEO'su Nao Udagawa, geçmişte Disney ve 21st Century Fox'ta üst düzey yöneticilik yapan Peter Rice'ın projeye dahil olduğunu resmen duyurdu. 

A24 ortak yapımcılığında gerçekleştirilecek film uyarlamasının senaristliğini ve yönetmenliğini Alex Garland'ın üstlendiğini hatırlatan Udagawa, geliştirme aşamasının sürdüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:

Projenin nasıl şekilleneceği bizi çok heyecanlandırıyor. İlk önceliğimiz gerçekten Elden Ring hayranları olacak. Uzun süredir bu seriyi destekleyen hayranların müthiş bir film ve muazzam bir deneyim hissine kavuştuğundan emin olacağız. Belki oyunu oynamadan filmi izleyenler de 'Bu dünyayı görmek ve farklı açılardan deneyimlemek için oyunu deneyeyim' diyecek.

2022 yapımı fantastik oyunun kurgusal dünyası, Game of Thrones'un yazarı George R.R. Martin tarafından kaleme alınmıştı.

FromSoftware'den Hidetaka Miyazaki'nin yönettiği oyun, Lands Between (Aradaki Topraklar) denen mitolojik dünyada geçiyor. 

Uzun süredir en iyi oyunlardan biri kabul edilen Elden Ring, 30 milyondan fazla kopya sattı ve çeşitli ödüller kazandı.

Alex Garland, son dönemde 28 Gün Sonra (28 Days Later) serisiyle gündemde.

Danny Boyle'ın 20 seneyi aşkın süre sonra 28 Yıl Sonra'yla (28 Years Later) yeniden başlattığı ve 28 Yıl Sonra İkinci Bölüm: Kemik Tapınağı'nda (28 Years Later: The Bone Temple) yönetmenlik koltuğunu Nia DaCosta'ta bıraktığı serinin yeni filmi için çalışmalara resmen başladı. 

28 Hafta Sonra (28 Weeks Later) hariç önceki filmlerin senaryosunu kaleme alan Garland, yeni yapımın hikayesi üzerinde de çalışıyor.

2003'teki ilk filmde başrol oynayan Cillian Murphy'nin de seriye geri dönebileceği konuşuluyor. 

Independent Türkçe, Variety, Deadline


Ünlü aktör: Bana 'pornografinin Kızgın Boğa'sı' teklif edildi

Leonardo DiCaprio'nun başrolünde oynadığı Savaş Üstüne Savaş, aldığı yorumlarla şimdiden Oscar'a göz kırpıyor (Warner Bros.)
Leonardo DiCaprio'nun başrolünde oynadığı Savaş Üstüne Savaş, aldığı yorumlarla şimdiden Oscar'a göz kırpıyor (Warner Bros.)
TT

Ünlü aktör: Bana 'pornografinin Kızgın Boğa'sı' teklif edildi

Leonardo DiCaprio'nun başrolünde oynadığı Savaş Üstüne Savaş, aldığı yorumlarla şimdiden Oscar'a göz kırpıyor (Warner Bros.)
Leonardo DiCaprio'nun başrolünde oynadığı Savaş Üstüne Savaş, aldığı yorumlarla şimdiden Oscar'a göz kırpıyor (Warner Bros.)

Son olarak Paul Thomas Anderson'ın yeni filmi Savaş Üstüne Savaş'la (One Battle After Another) beyazperdede görünen Leonardo DiCaprio çarşamba akşamı New York'ta düzenlenen bir etkinlikte ünlü yönetmen Martin Scorsese'yle bir araya geldi. 

Önceki günlerde Time dergisi tarafından Eğlence Dünyasında Yılın Kişisi seçilen Oscarlı oyuncu, 83 yaşındaki usta yönetmenle yaptığı söyleşide Anderson'ın Scorsese filmlerinden çok etkilendiğini söyledi.

51 yaşındaki DiCaprio, kendisinden 4 yaş büyük Paul Thomas Anderson'la kariyerlerinin başlarında tanıştığını anlattı:

Titanik'i (Titanic) yapmak üzereydim ve Ateşli Geceler'in (Boogie Nights) yapımı hakkında konuşuyorduk. Annemin oturma odasındaydım. Hiç unutmam, Kızgın Boğa'nın (Raging Bull) Laserdisc'ini ve pornografik bir video kaset getirmişti. Ve bana 'Pornografinin Kızgın Boğa'sını çekmek istiyorum' dedi.

Başrolünde Robert De Niro'nun olduğu Kızgın Boğa'nın yönetmeni Scorsese, "Vay, bu çok ilginç" dedi. 

1997'de vizyona giren Ateşli Geceler'de rol almamasının kariyerinin en büyük pişmanlığı olduğunu söyleyen DiCaprio sözlerine şöyle devam etti:

Kendi kendime 'Bu gerçekten çok zor olacak' diye düşündüm. Ama yıllar geçtikçe ikiniz yakınlaştınız. İkinizin çalışma tarzlarında çok fazla benzerlik olduğunu düşünüyorum.

Diğer yandan Scorsese ve DiCaprio, 7. uzun metraj filmleri için birlikte çalışıyor.

Çekimlerin şubatta başlaması beklendiğini söyleyen ikiliden DiCaprio, Peter Cameron'ın 2020 tarihli doğaüstü korku romanı What Happens At Night'ın uyarlaması olacak film hakkında aylar boyunca kafa yorduklarını dile getirdi. 

Yıldız oyuncu, işleri Scorsese'ye yaklaşamayacağı için kamera arkasına geçmeyi asla düşünmediğini ifade etti. 

Scorsese de DiCaprio'nun "bitmek bilmeyen merakının" sık sık birlikte çalışmalarında önemli rol oynadığını vurguladı. 

İkili daha önce, New York Çeteleri (Gangs of New York), Göklerin Hakimi (The Aviator), Köstebek (The Departed), Zindan Adası (Shutter Island), Para Avcısı (The Wolf of Wall Street) ve Dolunay Katilleri'nde (Killers of the Flower Moon) birlikte çalışmıştı. 

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Deadline


Johnny Depp'ten bir ilk: Rus klasiği için çalışmalar başladı

Depp ve yapımcı arkadaşları çarşamba Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali'ne katılarak sürpriz yaptı (Factstory/RSFF/AFP)
Depp ve yapımcı arkadaşları çarşamba Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali'ne katılarak sürpriz yaptı (Factstory/RSFF/AFP)
TT

Johnny Depp'ten bir ilk: Rus klasiği için çalışmalar başladı

Depp ve yapımcı arkadaşları çarşamba Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali'ne katılarak sürpriz yaptı (Factstory/RSFF/AFP)
Depp ve yapımcı arkadaşları çarşamba Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali'ne katılarak sürpriz yaptı (Factstory/RSFF/AFP)

Uzun süre boyunca aktris Amber Heard'den olaylı şekilde boşanmasıyla ortaya çıkan iddialar ve davalarla boğuşan Johnny Depp, bir Rus klasiğinin ilk İngilizce uyarlamasına hazırlanıyor. 

62 yaşındaki aktörün, 1891-1940'ta yaşayan Mihail Bulgakov'un Usta ile Margarita kitabının filminin yapımcılığını üstleneceği Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali'nde duyuruldu. 

Filmin yönetmeni ya da oyuncularıysa henüz açıklanmadı.

Kültür ve sanat haberleri sitesi Variety, Svetlana Dali ve Grace Loh'la birlikte yönetici yapımcılığı üstlenmesi beklenen Amerikalının filmde bizzat oynayabileceğini de bildiriyor. 

Johnny Depp'in Kral XV. Louis'yi canlandırdığı, 2023 tarihli Jeanne du Barry filmini fonlayanlardan biri olan Kızıldeniz Fonu'nun bu yeni projeye finansman sağlamayacağı aktarıldı. 

Roman Polanski, Federico Fellini, Terry Gilliam ve Baz Luhrmann gibi pek çok usta yönetmen Bulgakov'un 1928-1940'ta yazdığı eseri sinemaya uyarlamayı düşünse de kitap hiçbir zaman beyazperdede İngilizce uyarlamasıyla seyircilerle buluşmadı. 

Sovyetler Birliği'nde sansürlenen eser, 1967'de Paris'te tam haliyle basılmıştı. 

Kitabın konusu şöyle özetleniyor:

Acımasız bir sistem eleştirisini derin bir felsefi tartışmaya dönüştürerek insan kadar eski iyi-kötü tartışmasını irdeleyen Usta ile Margarita, iki ayrı öyküyü yan yana getirir. Bunlardan biri 20. yüzyılda Moskova'da, diğeri Pontius Pilatus'un 26-36 arasındaki valiliği döneminde Yahuda'da geçer. Romanın başkişisi, Prof. Woland kılığına girmiş olan Şeytan'dır. Moskova'ya inen Şeytan, seçkin aydın çevrelerinin ikiyüzlülüğünü ve yozluğunu gözler önüne seren çılgınca oyunlara başvurur. Onun karşısındaysa akıl hastanesine kapatılan, baskı altındaki bir romancı, yani 'Usta' vardır.

Depp, 2018'de vizyona giren Fantastik Canavarlar: Grindelwald'ın Suçları'ndan (Fantastic Beasts: The Crimes of Grindelwald) beri büyük bir Hollywood yapımında yer almıyor. 

Jeanne du Barry'de oynayan aktör, İtalyan sanatçı Amedeo Modigliani'nin hayatını konu alan 2024 yapımı Modì, Three Days on the Wing of Madness'ın yönetmenliğini üstlenmişti.

Bu iki film, Avrupalı destekçilerle çekildiği için ticari beklentileri yüksek olmayan yapımlardı. 

Ekimde çekimleri tamamlanan, başrolünde yer aldığı Day Drinker ise aktörün Hollywood'daki kariyerini doğrudan etkileyecek.

Filmin yönetmen koltuğunda Aşkın (500) Günü (500 Days of Summer) ve İnanılmaz Örümcek Adam (The Amazing Spider-Man) gibi yapımlardan tanıdığımız Marc Webb oturuyor. Kadroda Depp'e Oscar ödüllü İspanyol aktris Penélope Cruz ve genç yıldız Madelyn Cline eşlik ediyor.

Independent Türkçe, Variety, People